• Sonuç bulunamadı

4.1. Araştırmada incelenen unsurlar

4.1.4. Bin tane ağırlığı (g)

kardeşlerin oluşmasına ve bu kardeşlerin başaklanmasına sebep olmuştur. Yani denemenin ikinci yılında hem başaklanma dönemine kadar daha düşük yağış alınması, hemde başaklanma sonrası alınan yüksek yağış nedeniyle yeni kardeşlerin kısa sürede başak oluştumaları bu yılki başakların uzunluklarının denemenin ilk yılına göre daha kısa olmalarıyla sonuçlanmıştır.

Şekil 4.5 ve 4.6’da görüldüğü gibi artan ekim sıklığı kıraç ve sulu koşullarda başak uzunluğunu olumsuz etkilemiş ve azalmasına neden olmuş olup bu sonuçlar bir çok araştırmada bulunan sonuçlarla uyumludur (Dinç 2010; Laghari vd., 2011; Naveed vd., 2014; Adinew, 2015). Bazı araştırmalarda ise artan ekim sıklığının başak uzunluğu üzerine önemli bir etkisinin olmadığı bildirilmiştir (Chaudhry ve Hussain, 2001; Hemmat ve Taki, 2001; Baloch vd., 2010; Haile vd., 2013; Nizamani vd., 2014). Halbuki bazı araştırmalarda ise ekim sıklığı artışının belli bir noktaya kadar başak uzunluğunu olumlu etkilediği daha sonrasında ise olumsuz etkilediği ortaya konmuştur (Iqbal vd., 2012; Akıncı, 2014).

Çizelge 4.15’de görüldüğü gibi 2012-2013 yılında ekim sıklıkları ve çeşitler arası farklılıklar % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur. 2013-2014 yılında ise ekim sıklıkları ve çeşitler arası farklılıklar ile ekim sıklığı x çeşit interaksiyonu çok önemli (p<0,01) olarak belirlenmiştir. İki yılın birlikte analizinde ise yıllar, ekim sıklıkları ve çeşitler arası farklılıklar ile yıl x çeşit ve yıl x ekim sıklığı x çeşit interaksiyonları % 1 seviyesinde bulunmuştur. Ayrıca araştırmanın kıraç koşullarda yürütüldüğü 2012-2013 ve 2013-2014 ürün yıllarında ve iki yılın ortalamasına göre farklı ekim sıklığı uygulanan altı buğday çeşidine ait bin tane ağırlığı ortalamaları ve AÖF değerleri Çizelge 4.16’da gösterilmiştir.

Çizelge 4.16. Kıraç koşullarda dört farklı ekim sıklığı uygulanan altı ekmeklik buğday çeşitinin bin tane ağırlığı ortalamaları ve AÖF tablosu

Yıllar Ekim Sıklığı

Çeşitler

Alpu 01 Atay 85 Bezostaja 1 H.kaya 99 Sönmez 01 Sultan 95 Ortalama

2012-2013

350 tohum/m² 40,3 36,7 43,3 40,0 40,0 34,7 39,2 A

500 tohum/m² 39,0 36,7 40,3 40,7 39,3 35,7 38,6 AB

650 tohum/m² 37,7 36,3 40,7 39,7 40,3 32,3 37,8 B

800 tohum/m² 36,7 35,0 40,0 39,0 38,7 31,0 36,7 C

Ortalama 38,4 C 36,2 D 41,1 A 39,8 B 39,6 B 33,4 E 38,1 A

2013-2014

350 tohum/m² 36,2 33,1 37,4 38,4 37,3 26,1 34,7 A

500 tohum/m² 36,5 33,3 36,1 35,1 34,4 25,8 33,5 B

650 tohum/m² 36,5 30,7 35,1 35,9 31,5 26,7 32,7 BC

800 tohum/m² 35,1 29,7 34,1 37,0 32,9 26,2 32,5 C

Ortalama 36,1 A 31,7 C 35,7 A 36,6 A 34,0 B 26,2 D 33,4 B

Ortalama 350 tohum/m² 38,3 34,9 40,4 39,2 38,6 30,4 36,9 A

500 tohum/m² 37,7 35,0 38,2 37,9 36,9 30,7 36,1 B

650 tohum/m² 37,1 33,5 37,9 37,8 35,9 29,5 35,3 C

800 tohum/m² 35,9 32,4 37,1 38,0 35,8 28,6 34,6 C

Ortalama 37,2 B 33,9 C 38,4 A 38,2 A 36,8 B 29,8 D 35,7 A.Ö.FOrtalama (%) Yıl: 0,44 Ek.sık: 0,62 Yıl x Ek.sık: 0,87 Çeşit: 0,76

Yıl x Çeşit: 1,07 Ek.sık. x Çeşit: 1,51 Yıl x Ek.sık x Çeşit: 2,14

2012-2013 yılında en yüksek bin tane ağırlığı 39,2 g ile 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilirken en düşük bin tane ağırlığı 36,7 g ile 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilmiştir. 2013-2014 ürün yılında ise en fazla bin tane ağırlığı 34,7 g ile yine 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamalarından elde edilirken en düşük bin tane ağırlığı 32,5 g 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilmiştir (Çizelge 4.16). İki yılın ortalaması olarak ekim sıklıkları değerlendirildiğinde, en fazla bin tane ağırlığı 36,9 g ile 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilirken en az bin tane ağırlığı 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından 34,6 g olarak elde edilmiştir. Elde edilen iki yıllık ortalama bin tane ağırlığı değerinin 35,7 g olarak bulunduğu bu

araştırmada 650 ve 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamaları ortalamanın altında kalmıştır.

Çeşitler değerlendirildiğinde, Çizelge 4.16’da da görüldüğü gibi en yüksek bin tane ağırlığı denemenin ilk yılında 41,1 g ile Bezostaja 1 çeşidinden alınırken denemenin ikinci yılında 36,6 g ile Harmankaya 99 çeşidinden elde edilmiştir. En düşük bin tane ağırlığı ise denemenin ilk yılında 33,4 g; ikinci yılında ise 26,2 g ile Sultan 95 çeşidinden alınmıştır.

İki yılın ortalamasına gelince Bezostaja 1 çeşidi 38,4 g ve Harmankaya 99 çeşidi 38,2 g ile en yüksek bin tane ağırlığı elde edilen çeşitler olurken en az bin tane ağırlığı elde edilen çeşit 29,8 g ile Sultan 95 olmuştur. Kıraç koşullarda denemenin her iki yılında da ekim sıklığı artışının bin tane ağırlığı üzerine etkisi olumsuz olup bin tane ağırlığında azalma meydana gelmesine neden olmuştur. Elde edilen iki yıllık deneme ortalamasının 35,7 g olarak bulunduğu bu araştırmada Atay 85 ve Sultan 95 çeşitleri ortalamanın altında kalmıştır.

Kıraç koşullarda 2013-2014 ürün yılında ekim sıklığı x çeşit interaksiyonunun % 1 seviyesinde önemli çıkmasının sebebi ekim sıklığının 350 tohum/m²’den 500 tohum/m²’ye yükseldiğinde Alpu 01 ve Atay 85 çeşitlerinde bin tane ağırlığı artarken, diğer çeşitlerde azalış meydana gelmesi; yine ekim sıklığının 650 tohum/m² yükselmesiyle bin tane ağırlığında diğer çeşitler azalma gösterirken Sultan 95 çeşidinin bin tane ağırlığında artış meydana gelmesidir (Çizelge 4.16). İki yılın ortalamasına gelindiğinde, yıl x çeşit interaksiyonunun çok önemli (p<0,01) bulunmasının sebebi Harmankaya 99 ve Sönmez 01 çeşitlerinin ilk yıl aynı grupta yer alırken ikinci yıl farklı grupta yer alması; yine Alpu 01 çeşidinin denemenin ilk yılında alt gruplarda yer alırken, ikinci yılında en üst grupta yer almasıdır. Yıl x ekim sıklığı x çeşit interaksiyonunun % 1 düzeyinde önemli bulunmasının sebebi ise denemenin ilk yılında 650 tohum/m² uygulamasında diğer çeşitlerin bin tane ağırlığı azalırken Bezostaja 1 ve Sönmez 01 çeşitlerinin bin tane ağırlığında meydana gelen artış; yine ikinci yıl ise 650 tohum/m² ekim sıklığında diğer çeşitlerin bin tane ağırlıkları azalırken Sultan 95 ve Alpu 01 çeşitlerinin bin tane ağırlıklarında artış meydana gelmesi olarak görülebilir. Ürün yıllarına bakıldığında Çizelge 4.16’da görüldüğü gibi 2012-2013 ürün yılında elde edilen bin tane ağırlığı (38,1 g) değerinin 2013-2014 ürün yılı bin tane ağırlığı (33,4 g) değerinden çok önemli (p<0,01) oranda yüksek olduğu görülmüştür.

Şekil 4.7. Kıraç koşullarda yıllara göre ekim sıklıklarının ekmeklik buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığı değerleri üzerine etkisi.

Kıraç koşullarda bin tane ağırlığı ile hektolitre ağırlığı, başak uzunluğu, SDS-sedimentasyon değeri, bayrak yaprak klorofil içeriği, bayrak yaprak alanı, bitki boyu, başakta tane sayısı ve ağırlığı parametreleri arasındaki korelasyon önemli ve olumlu yönde bulunurken metrekarede başak sayısı, başaklanma gün sayısı ve olgunlaşma gün sayısı arasındaki korelasyonun ise ve olumsuz yönde ve önemli olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.63). Bu sonuçlara benzer şekilde Özdemir (2011), yaptığı araştırmada bin tane ağırlığı ile bitki boyu, hektolitre ağırlığı, başakta tane sayısı ve ağırlığı parametreleri arasında önemli ve pozitif korelasyon tespit ederken; metrekarede başak sayısı ile arasında önemli ve negatif korelasyon tespit etmiştir. Munir vd. (2007) ise yaptıkları çalışmada bin tane ağırlığı ile hasat indeksi, başakta tane sayısı ve ağırlığı parametreleri arasında pozitif korelasyonu önemli bulurken;

Yine araştırmada sulu koşullarda dört değişik ekim sıklığı uygulamasının altı ekmeklik buğday çeşidinin bin tane ağırlığına etkisini gösteren varyans analiz sonuçları Çizelge 4.17’ de verilmiştir.

20 25 30 35 40 45

Alpu-01 Atay-85 Bezostaja-1

Harmankaya-99 Sönmez-01 Sultan-95

Bin Tane Ağırlığı (g)

2012-2013 2013-2014 Yıllar Ortalaması Ekim Sıklıkları

Çizelge 4.17. Sulu koşullarda dört farklı ekim sıklığı uygulanan altı ekmeklik buğday çeşidinin bin tane ağırlığına ait varyans analizi tablosu

Varyasyon Kaynağı Yıllar

Ortalama S.D.

2012-2013 Yılı 2013-2014 Yılı

K.Ort FDeğ. K.Ort FDeğ. S.D. Kar.Or. FDeğ.

Yıl 1 580,77 187,43**

Ekim sıklığı 3 16,05 3,62 * 3,29 1,867öd 3 16,88 5,45 **

Yılx Ekim sıklığı 3 2,46 0,80öd

Çeşit 5 49,54 11,17** 96,86 54,91** 5 130,78 42,21**

Yıl x Çeşit 5 15,62 5,04**

Ekim sık.x Çeşit 15 4,57 1,03öd 2,98 1,692öd 15 3,90 1,26öd

Yıl x Ek.sık x Çeşit 15 3,65 1,18öd

Hata 46 4,43 1,76 92 3,10

Genel 71 8,29 9,48 143 12,88

D.K. (%) 04,56 03,15 03,98

**: istatistiki olarak % 1’ de önemli, *: istatistiki olarak %5’te önemli, öd: istatistiki olarak önemli değil

Çizelge 4.17’de verilen varyans analiz tablosunda da görüldüğü gibi sulu koşullarda 2012-2013 ürün yılında ekim sıklıkları arasında farklılıklar % 5 seviyesinde önemli bulunurken, çeşitler arası farklılıklar çok önemli (p<0,01) bulunmuştur. Yine 2013-2014 ürün yılında çeşitler arası farklılıklar % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur. İki yılın birleşik analizinde ise yıllar, ekim sıklıkları ve çeşitler arası farklılıklar ile yıl x çeşit interaksiyonu çok önemli (p<0,01) bulunmuştur. Ayrıca sulu koşullarda araştırmanın yürütüldüğü 2012-2013 ve 2013-2014 ürün yıllarında ve yıllar ortalamasına göre farklı ekim sıklığı uygulanan altı buğday çeşidine ait bin tane ağırlığı ortalamaları ve AÖF değerleri Çizelge 4.18’de gösterilmiştir.

Çizelge 4.18’de de görüldüğü gibi 2012-2013 yılında en yüksek bin tane ağırlığı 47,2 g ile 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilirken, en düşük bin tane ağırlığı 45,0 g ile 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilmiştir. 2013-2014 ürün yılında ise en fazla bin tane ağırlığı 42,6 g ile yine 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamalarından elde edilirken, en düşük bin tane ağırlığı 41,6 g ile 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilmiştir. İki yılın ortalaması olarak en fazla bin tane ağırlığı 44,9 g ile 350 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından elde edilirken, en az bin tane ağırlığı 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamasından 43,3 g olarak elde edilmiştir. 650 ve 800 tohum/m² ekim sıklığı uygulamaları sırasıyle 44,0 ve 43,3 g bin tane ağırlıkları ile deneme ortalamasının (44,2 g) altında kalmışlardır. Çeşitler açısından ise denemenin ilk yılında en yüksek bin tane ağırlığı 48,8 g ile Harmankaya 99 çeşidinden alınırken, en düşük bin tane ağırlığı 42,9 g ile Sultan 95 çeşidinden alınmıştır. Denemenin ikinci yılında en yüksek bin tane ağırlığı ise 44,6 g ile Bezostaja 1 çeşidinden elde edilirken, en düşük bin tane ağırlığı

ise 37,0 g ile Sultan 95 çeşidinden elde edilmiştir. İki yılın ortalamasında Harmankaya 99 çeşidi 46,1 g ile en yüksek bin tane ağırlığı elde edilen çeşit olurken, en az bin tane ağırlığı elde edilen çeşit 39,9 g ile Sultan 95 olmuştur. Atay 85 ve Sultan 95 çeşitleri sırasıyle 43,0 ve 39,9 g bin tane ağırlıkları ile deneme ortalamasının (44,2 g) altında kalmışlardır. Sulu koşullarda da kıraç koşullara benzer olarak artan ekim sıklığıyla birlikte bin tane ağırlığında düşüş meydana gelmiştir. Her iki ürün yılında da azalan farklar önemli olup denemenin ilk yılında elde edilen bin tane ağırlığı değeri (46,2 g) ikinci yıl değerine (42,1 g) göre önemli oranda yüksek bulunmuştur.

Çizelge 4.18. Sulu koşullarda dört farklı ekim sıklığı uygulanan altı ekmeklik buğday çeşidinin bin tane ağırlığı ortalamaları ve AÖF değerleri

Yıllar Ekim Sıklığı

Çeşitler

Alpu 01 Atay 85 Bezostaja 1 H.kaya 99 Sönmez 01 Sultan 95 Ortalama

2012-2013

350 tohum/m² 47,0 46,6 46,8 48,5 49,5 45,1 47,2 A

500 tohum/m² 47,3 45,0 47,0 49,5 47,7 42,3 46,5 A

650 tohum/m² 47,3 43,0 44,7 50,3 47,0 43,3 45,9 AB

800 tohum/m² 45,6 45,9 45,6 46,9 45,3 40,7 45,0 B

Ortalama 46,8 BC 45,1 C 46,0 BC 48,8 A 47,4 AB 42,9 D 46,2 A

2013-2014

350 tohum/m² 43,7 41,4 45,0 42,6 45,9 37,1 42,6 A

500 tohum/m² 43,3 39,9 46,0 44,2 43,9 36,7 42,3 AB

650 tohum/m² 42,8 41,7 44,7 43,2 42,2 37,3 42,0 AB

800 tohum/m² 43,4 40,2 42,5 43,3 43,8 36,8 41,6 B

Ortalama 43,3 B 40,8 C 44,6 A 43,3 B 43,9 AB 37,0 D 42,1 B

Ortalama 350 tohum/m² 45,3 44,0 45,9 45,5 47,7 41,1 44,9 A

500 tohum/m² 45,3 42,5 46,5 46,9 45,8 39,5 44,4 AB

650 tohum/m² 45,1 42,3 44,7 46,8 44,6 40,3 44,0 BC

800 tohum/m² 44,5 43,0 44,0 45,1 44,5 38,8 43,3 C

Ortalama 45,1 B 43,0 C 45,3 AB 46,1 A 45,6 AB 39,9 D 44,2 AÖFOrtalama (%) Yıl: 0,58 Ek.sık: 0,82 Yıl x Ek.sık: 1,17 Çeşit: 1,01

Yıl x Çeşit: 1,43 Ek.sık. x Çeşit: 2,02 Yıl x Ek.sık x Çeşit: 2,85

İki yılın ortalamasında yıl x çeşit interaksiyonu çok önemli (p<0,01) bulunmuştur.

Bunun sebebi denemenin ilk yılında Alpu 01 ve Bezostaja 1 çeşitleri aynı grupta yer alırken, ikinci yıl farklı gruplarda yer almış olmasıdır. Yine Harmankaya 99 çeşidinin denemenin ikinci yılında bir alt grupta yer almasıdır. Buradan hareketle bin tane ağırlığı’na çevresel etkiler ve genotip özelliklerinin birlikteliği olan genotip x çevre interaksiyonunun etkisinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir.

Sulu koşullarda bin tane ağırlığı ile hektolitre ağırlığı, başak uzunluğu, SDS-sedimentasyon değeri, bayrak yaprak klorofil içeriği, bayrak yaprak alanı, bitki boyu,

başakta tane sayısı ve ağırlığı parametreleri arasında pozitif yönde ve önemli korelasyon tespit edilirken; metrekarede başak sayısı, tane protein oranı, başaklanma gün sayısı ve olgunlaşma gün sayısı parametreleri ile aralarındaki korelasyonun önemli ve negatif yönde olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.63). Sümer (2008) tarafından yapılan çalışmada bu çalışmaya benzer olarak bin tane ağırlığı ile bitki boyu, başakta tane sayısı ve ağırlığı parametreleri arasında pozitif korelasyonu önemli bulunurken; başaklanma ve olgunlaşma gün sayısı parametreleri ile arasında negatif korelasyon bulunmuştur. Carter vd. (2016) ise yaptıkları çalışmada bin tane ağırlığı ile hektolitre ağırlığı arasında pozitif korelasyon bulurken; başakta tane sayısı ve başaklanma gün sayısı parametreleri ile arasında negatif korelasyon tespit etmişlerdir.

Şekil 4.8. Sulu koşullarda dört farklı ekim sıklığı uygulanan altı ekmeklik buğday çeşidinin bin tane ağırlığına etkisi

Araştımada kıraç koşullarda ortalama bin tane ağırlığı 35,7 g olurken sulu koşullarda bu değer 44,2 g olmuş ve sulu koşullarda bin tane ağırlığı daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç Çekiç (2007), Ayrancı (2012) ve Belen’in (2016) bulduğu sonuçlarla uyumludur. Ekmeklik buğdayda bin tane ağırlığı çoğunlukla düşen yağış miktarı ve bitkinin yetişme dönemlerine göre yağış dağılımı ve çeşidin genetiğine bağlı olarak değişebilmektedir (Kün, 1996). Bu araştırmanın yürütüldüğü yıllarda denemenin ilk yılında düşen yağış ikinci yıla göre önemli oranda düşük gerçekleşmesine rağmen ilk

30 35 40 45 50 55

Alpu-01 Atay-85 Bezostaja-1

Harmankaya-99 Sönmez-01 Sultan-95

2012-2013 2013-2014 Yıllar Ortalaması Ekim Sıklıkları

Bin Tane Ağırlığı (g)

yıldaki bin tane ağırlığı daha yüksek olmuştur. Bunun sebeplerinden birisi yağışın aylara göre düzensiz dağılımıdır. Yürütülen denemenin ikinci yılında başaklanma dönemine kadar daha düşük yağış alınmış ancak mayıs ayı ve sonrasında alınan yüksek yağış miktarı (144,7 mm) buğdayın başaklanma döneminde yeni oluşan kardeşlerinin başaklanmasına sebep olmuştur. Yani denemenin ikinci yılında hem başaklanma dönemine kadar daha düşük yağış alınması, hemde başaklanma sonrası alınan yüksek yağış nedeniyle oluşan yeni kardeşlerin olgunlaşma sürelerinin kısa olması bin tane ağırlıklarının denemenin ilk yılına göre daha düşük olmasına sebep olmuştur.

Şekil 4.7 ve Şekil 4.8’de de görüldüğü gibi hem kıraç hemde sulu koşullarda benzer şekilde artan ekim sıklığının bin tane ağırlığı değerine azaltıcı yönde ve istatistiksel olarak önemli düzeyde etki gösterdiği tespit edilmiştir. Diğer taraftan ekim sıklığı artışıyla birlikte bin tane ağırlığı’nda oluşan azalmanın bitkilerde suya, ışığa ve besin elemenlerine olan rekabetin artmasıyla ilişkili olduğu yorumu kabul edilebilir. Bu sonuç birçok araştırmacının bulduğu sonuçlarla uyumludur (Chaudhry ve Hussain, 2001; Bavec vd., 2002; Cheema vd., 2003; Bokan ve Malesevic, 2004; Soomro vd., 2009; Kılıç ve Gürsoy, 2010; Said vd., 2012; Dai vd., 2013; Adinew, 2015). Bazı araştırmacılar ise ekim sıklığı artışının bin tane ağırlığı üzerine önemli etkisinin bulunmadığını bildirmişlerdir (Doğan vd., 1997; Khan vd., 2000; Hemmat ve Taki, 2001; Kazan ve Doğan, 2005; Çekiç vd., 2008; Haile vd., 2013; Akıncı, 2014; Eslami vd., 2014; Naveed vd., 2014). Dinç’e (2010) göre artan ekim sıklığının bin tane ağırlığını hızlı bir şekilde azalttığı, ancak bu azalışın ekim sıklığının daha fazla artmasıyla etkinliğini kaybettiği ve yeniden yükselişe geçtiği görülmektedir. Bazı araştımalarda ise yüksek ekim sıklıklarında bin tane ağırlığı değerinin düşük ekim sıklıklarından daha yüksek olduğunu belirtilmiştir (Zecevic vd., 2014; İpek, 2016). Yine bazı araştımacılar ise ekim sıklığının bin tane ağırlığı üzerine etkisinin önemli olduğunu ve ekim sıklığı artışının ilk etapta olumlu etki yaptığı, devamında ise yeniden bin tane ağırlığı değerinin azalmasına neden olduğunu bildirmişlerdir (Iqbal vd., 2012; Anwar vd., 2015; Shah, 2016).