• Sonuç bulunamadı

BİLEŞİK SUÇUN OLUŞUM ŞEKİLLERİ

Belgede BİLEŞİK SUÇ (sayfa 101-110)

1. BİR SUÇUN DİĞER BİR SUÇUN UNSURU OLMASI

Bu çeşit bileşik suçta, iki suç birleşerek yeni bir suça vücut vermektedir309. Bir suç diğer bir suçun oluşumunda kurucu unsur olarak görev yapmaktadır. 765 sayılı kanunun 78. maddesindeki anlatımla, “kanunen o suçu terkip eden anasırdan sayılıp

308 ANTOLISEI: s.532.

309 ANTOLISEI: s.532; SOYASLAN: s.252.

sayılmadığına” bakılarak310 kurucu unsur olarak suç tipinde yer alan, suç sayılan başka bir fiilin, mevcut olup olmadığı belirlenmelidir. 5237 sayılı kanunun 42.

maddesinde ise bu husus “Biri diğerinin unsurunu… oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suç” şeklinde belirtilmiştir. Suç sayılan bir fiilin, başka bir suçun unsuru olup olmadığını belirlemek için ise, her suç bakımından kanunun öngördüğü unsurları araştırmak gerekir311.

Bileşik suçun bu şeklinde, bileşik suçu meydana getiren yani onun malzemesini oluşturan suçların nitelikleri değişmekte ve yeni bir niteliği haiz farklı bir suç ortaya çıkmaktadır312. Ortaya çıkan yeni suç kanun tarafından başka bir isimle nitelendirilmektedir313. Bu tip bileşik suçta, unsur olan suçlar bağımsızlıklarını tümüyle kaybetmektedirler. Dolayısıyla ortada yalnızca bir suç bulunmakta ve yalnızca onun cezası uygulanmaktadır314.

Suçlar bir diğer suçu oluşturan unsurlar olarak karşımıza çıktıklarında, unsur suçlar ile bileşik suç arasında bir zorunluluk ilişkisinin var olduğu ve bunun da özel-genel norm ilişkisini sonuçladığı düşünülebilir. Fakat tüketen-tüketilen norm

310 EREM: C.1, s.368.

311 EREM: C.1, s.368.

312 DÖNMEZER-ERMAN: C.1, s.397; İÇEL: Suçların İçtimaı, s.206; HAKERİ: Genel, s.436, DEMİRBAŞ: s.487; KOCA-ÜZÜLMEZ: s.465.

313 DÖNMEZER-ERMAN: C.1, s.397.

314 İÇEL: Suçların İçtimaı, s.206; KOCA-ÜZÜLMEZ: s.465; ŞEN, Ersan: Yeni Türk Ceza Kanunu Yorumu, C.1, İstanbul 2006, s.133.

ilişkisinde önemli olan nokta, hukuki değerlerin ortak bir biçimde korunmasıdır.

Ortak korunma, pekâlâ suçlar arasında bir zorunluluk ilişkisini sonuçlayabilir315.

Bir suçun oluşumu için önceden bir başka suçun işlenmiş olması şartının arandığı her durumda bileşik suç olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Bileşik suç bakımından ayırt edici olan, suç sayılan bir fiilin bir başka suçun unsurunu oluşturmasıdır316.

Bileşik suçun bu çeşidinin en tipik örneği TCK 148. maddesinde düzenlenmiş olan yağma suçudur. 141. maddede bulunan hırsızlık suçu ve 108. maddedeki cebir veya 106. maddedeki tehdit suçlarının bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Hırsızlık ve cebir suçlarının birleşimi ile meydana gelen yağma suçunda, hırsızlık ve cebir suçları birbirleriyle öyle kaynaşmaktadırlar ki, isimlerini dahi kaybederek ortaklaşa yağma suçu adı altında anılmaktadırlar317. Bir başka örnek olarak da, 103. maddenin 1.

fıkrasının b bendinde açıklanan cinsel istismar çeşidinin 2. fıkrada belirtilen vücuda organ sokulması suretiyle işlenmesi hali bileşik suç örneğidir. Çünkü 15 yaşını bitirmiş olan çocukla ilişki kanunun 104. maddesinde reşit olmayan cinsel ilişki başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi hali ise, çocukların cinsel istismarı adı altında 103. maddede düzenlenmiştir. O halde md.

108 ve 104’te düzenlenmiş olan suçlar 103. maddede kurucu unsur olarak bir araya gelerek yeni bir suçu yani çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturmuşlardır.

315 İÇEL: Suçların İçtimaı, s.206

316 EREM: Ümanist Doktrin, s.368

317 DÖNMEZER-ERMAN: C.1, s.397; HAKERİ: Genel, s.436.

2. BİR SUÇUN DİĞER BİR SUÇUN AĞIRLATICI SEBEBİ OLMASI

Bileşik suçun oluşumunun bir diğer şekli de, bir suçun diğer bir suçun ağırlatıcı sebebini oluşturmasıdır. Kendisinde ağırlatıcı sebep bulunan suçun niteliği ve kanuni ismi değişmez. Fakat artık suçun basit şekli değil, nitelikli hali söz konusu olur ve basit şekline göre cezası artırılır318. Bu durumda ağırlatıcı sebebi oluşturan suç bağımsızlığını kaybeder319 ve ortada tek bir suç bulunur. Bağımsızlığını kaybetmiş durumda olan ağırlatıcı sebep durumundaki suçlar dolayısıyla faile ayrıca ceza verilmez320.

Bu tür bileşik suç, kurucu unsur durumunda bulunan bir suç ve ağırlatıcı sebep durumunda bulunan bir diğer suçun birleştirilmesi ile meydana gelir. Manzini, bu tür bileşik suçun, ceza kanunu ile özel kanunlarda düzenlenmiş olan suçlar arasında da oluşabileceğini savunmaktadır. Buna göre, Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan bir suç ceza kanununda yer alan bir suçun ağırlaştırıcı sebebini oluşturabilir321.

Bu tip bileşik suça örnek vermek gerekirse, TCK 292’de hükümlü veya tutuklunun kaçması suçu düzenlenmiştir; maddenin ikinci fıkrasında, bu suçun kişilere karşı cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi haline yer verilmiştir. Cebir veya tehdit, bu düzenlemede, ağırlatıcı sebep teşkil etmektedir. Benzer bir biçimde

318 DÖNMEZER-ERMAN: C.1, s.397; HAKERİ: Genel, s.437, HAFIZOĞULLARI: (Genel), s.358.

319 Soyaslan’a göre ise, her iki suç bağımsız kimliklerini korumakla beraber kanun tarafından suçlardan biri diğerinin ağırlatıcı sebebi olarak sayılmıştır. (SOYASLAN: Genel, s:252)

320 İÇEL: Suçların İçtimaı, s.207; KOCA-ÜZÜLMEZ, s.466

321 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.100.

bina içerisinde yağma suçunun işlenmesi halinde konut dokunulmazlığını ihlal yağma suçunun ağırlaştırıcı nedenini oluşturur. Bu çeşit bileşik suçun bir diğer örneği TCK 109/1’de düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tehdit veya cebirle işlenmesi hali 2. fıkrada düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre tehdit veya cebir uygulanması bu suçun ağırlatıcı sebebini oluşturmaktadır322. Başka bir örnek olarak, kasten adam öldürme suçunun yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle işlenmesi halinde, bu suçlar ağırlatıcı sebep durumunda bulunduklarından bileşik suç oluşmakta ve sayılan suçlar sebebiyle ayrıca ceza verilmemektedir323. Aynı şekilde, işkence suçunun cinsel yönden taciz şeklinde işlenmesi halinde ayrıca cinsel taciz suçu dolayısıyla ceza verilmeyecek, yalnızca TCK 94/3’te işkence suçunun bu nitelikli hali için öngörülmüş olan ceza uygulanacaktır324. TCK 99’da düzenlenmiş olan çocuk düşürtme suçunun nitelikli hali olarak öngörülen kadının ölümü, maddenin 3. ve 4. fıkralarında belirtilmiştir. Aynı zamanda bu nitelikli hal, kanunun 87. maddesinin 2. fıkrasının g bendinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu olarak düzenlenmiştir. Fakat bu bileşik suçun oluşumu bakımından bir engel değildir ve sonuçta faile yalnızca bileşik suçtan; yani 99. maddenin 3. veya 4. fıkrası uygulanacaktır325.

322 SOYASLAN: Genel, s.252.

323 İÇEL: Suçların İçtimaı, s.208; HAKERİ: Genel, s.437.

324 HAKERİ: Genel, s.437.

325 HAKERİ: Genel, s.437.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, kural olarak, ağırlatıcı neden durumundaki suç daha hafif suçtur326.

Diğer bileşik suç şeklinde görülen zorunluluk ilişkisi burada yoktur. Tüketilen norm tarafından düzenlenen suç, tüketen normda düzenlenmiş olan suçun yalnızca ağırlaştırıcı sebebini oluşturduğundan ve ağırlaştırıcı sebep olmaksızın da suçun basit şeklinin gerçekleştirilebilir olmasından ötürü burada zorunluluk ilişkisinin bulunduğundan bahsedilemeyecektir327. Fakat zorunluluk şeklinde olmasa da normlar arasında bir ilişkinin bulunduğunu kabul etmek gerekir. Ağırlatıcı sebep durumundaki suç, kurucu unsur durumundaki suçun neticesine ulaşmada kolaylık sağlayıcı bir göreve sahip olduğu ve böylelikle aralarında bir ilişki kurulduğundan bahsedilebilir. Özellikle tehdit veya cebir suçlarının ağırlatıcı sebep durumunda olduğu bileşik suç tiplerinde, tehdit veya cebir, kurucu unsur durumunda bulunan suçun işlenmesini kolaylaştırmakta olduğu kolayca gözlemlenebilir328. Örneğin yağma suçunda, tehdit veya cebir, hırsızlık suçunun daha kolay ve rahat işlenebilmesi sağlamaktadır.

Bu tür bileşik suçun oluşumunda, suç sayılan bir fiilin ikinci bir ağırlatıcı neden olarak bulunması halinde nasıl bir cezalandırma yapılacağı sorusu akla gelebilir. 765 sayılı kanunun 491/4, 492/1 ve 493/1. maddelerinde, 491. maddede düzenlenmiş olan hırsızlık suçunun ağırlatıcı halleri yer almakta idi. 491/4 ve 492/1’de konutta işlenen hırsızlık suçu düzenlenmiş, 493/1’de ise hırsızlık suçunu işlemek amacıyla mala zara

326 SOYASLAN: Genel, s.252.

327 İÇEL: Suçların İçtimaı, s.208.

328 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.105.

verme suçunun işlenmesi hali ve engelleri kişisel çeviklik veya yapay araçlarla kaldırarak hırsızlığın hanede işlenmesi şeklinde 2 nitelikli halin düzenlemesine yer verilmekteydi. Bu bentlerde hırsızlık suçuna ağırlaştırıcı sebep olarak konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zara verme suçlarının eklendiği görülmektedir. 491/4 veya 492/1 hükmünü oluşturacak şekilde gerçekleştirilen konutta hırsızlık ile 493/1’de yer alan ilk nitelikli hal olan mala zarar verme suçunun aynı olayda görülmesi halinde, ceza kurulurken her iki maddenin de göz önünde bulundurulması gerekecektir329. İki farklı ağırlatıcı sebep olmaları ve farklı iki fıkralarda yer almaları sebebiyle her ikisi dolayısıyla da cezanın ağırlaştırılması gerekecektir. Fakat 493/1’de düzenlenmiş olan 2 nitelikli halin tek bir olayda görülmesi halinde, yani hırsızlık amacıyla bir mala zarar verildiği ve engellerin kişisel çeviklik veya yapay araçlarla kaldırılarak hanede işlenmesi durumunda yalnızca bu fıkra dolayısıyla ve cezadan artırımın yalnızca bir defa yapılması suretiyle cezalandırma yoluna gidilebilecektir. Manzini’nin, ikinci nitelikli halin, bileşik suçu oluşturan nitelikli halin içene alınacağına ve emileceğini söylerken330 kastettiğinin, başlı başına suç sayılan iki fiilin ağırlaştırıcı sebep olarak aynı fıkrada veya bentte yer alması durumu olduğunu düşünmekteyiz. Bu sebeple, bu halde yalnızca tek bir bileşik suçtan cevap verilecek ve 2. ağırlatıcı sebep durumundaki suç dolayısıyla cezada ayrıca bir artırım yapılmayacaktır. Kurucu unsur ve ağırlatıcı sebep durumunda bulunan suçtan oluşan bileşik suça, bir suçun daha ağırlatıcı sebep olarak eklenmesi haline 5237 sayılı

329 ÖNDER: Cürümler, s.314.

330 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.106 ve 107.

kanundan da bir örnek verilebilir331. Kanunun 82/1,c bendinde, kasten adam öldürmenin yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle işlenmesi hali düzenlenmiştir.

Burada sayılan ağırlatıcı hallerin genel tehlike yaratma suçlarını oluşturmaları halinde bileşik suçun varlığı kabul edilmektedir332. Aynı zamanda, maddede tahripten de bahsedilmektedir ve tahrip de TCK 151. maddeye göre mala zarar verme suçunu oluşturmaktadır. Bu maddede bir bileşik suçun oluşturulduğu görülmektedir.

Fail tarafından bir konutun kundaklanması suretiyle bir kişinin ölümüne sebebiyet verilmesi durumunda, hem kasten öldürme, hem yangın çıkarmak hem de mala zarar verme suçu işlenmiş olacaktır ve bu 82/1,c’deki bileşik suçu oluşturmuş yani yangın ve tahrip suretiyle kasten adam öldürülmüş olacaktır. Kurucu unsur durumundaki suç, kasten adam öldürme suçudur; yangın ve tahrip ise başlı başına bağımsız suçlar oluşturmakla beraber 82/1,c’de ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenmişlerdir. Aynı olayda, her iki ağırlatıcı sebebin varlığı halinde nasıl bir cezalandırma yapmak gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu durumda, başlı başına suç sayılan iki ağırlatıcı sebebin aynı fıkrada yer almaları sebebiyle, ilk ağırlatıcı sebep, ikinciyi içine alacak ve emecektir ve böylelikle yalnızca bir ağırlatıcı

331 Özen, 5237 sayılı kanunda böyle bir örneğin mevcut olmadığını savunmaktadır. (ÖZEN, Suçların İçtimaı), s.106.

332 TOROSLU, Nevzat: Ceza Hukuku Özel Kısım, Ankara 2008, (Özel), s.30; HAKERİ, Hakan:

Kasten Öldürme Suçları, Ankara 2007, (Öldürme), s.225; karşı görüşte olan Tezcan-Erdem–Önok, bu bentte araç suçun açıkça öngörülmemiş olması sebebiyle, bileşik suçun oluşmadığını, bu sebeple de kasten öldürme haricinde oluşan diğer suç dolayısıyla ayrıca ceza verilmesi gerektiği görüşünü savunmaktadır.(TEZCAN, Durmuş-ERDEM, Mustafa Ruhan-ÖNOK, Murat: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Ankara 2008, s.159).

sebepten oluşan bileşik suç varmış gibi cezalandırılmasını sağlayacaktır333. Örnek olarak verilen olayda, bir bileşik suç varmış gibi, 82/1,c’den bir kere hüküm kurulacaktır334.

Bu tür bileşik suç, diğer bileşik suç türüyle bir arada bulunabilir. Yani suç sayılan iki fiilin kurucu unsurlar olarak bir suçta bir araya gelmesi ile oluşan bileşik suça ağırlatıcı sebep olarak başlı başına suç oluşturan bir fiil eklenebilir. Bu durumda iki suçun kurucu unsur durumunda bulunarak oluşturdukları bileşik suç artık yeni bir suç olduğundan, bu yeni ve basit halde bulunan suça, suç sayılan bir başka fiilin

333 Yargıtay ise, bu halde fikri içtimaın oluştuğu gerekçesiyle 82/1,c’yi bir kere uygulamak gerektiği görüşündedir. “Sanığın, müdahil Fatma ile eşi İsmail'in oturdukları evi yakarak zarar vermek ve çıkan yangından dolayı balkondan atlayan İsmail'in ölümüne neden olmaktan ibaret eyleminin 5237 sayılı TCK'nın "151/1, 152/2-a", "170/1-a" ve “82/1-c, 21/2" madde ve fıkralarında yazılı suçlan oluşturacağı ve aynı Yasa'nın 44. maddesindeki düzenleme uyarınca en ağır cezayı gerektiren yangın çıkarma suretiyle adam öldürme suçundan dolayı cezalandırılmasının gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde 5237 sayılı TCK'nın 170/1-a ve 81/1, 21/2. maddeleri ile uygulama yapılması, …, bozmayı gerektirmiştir.” (2.5.2007, 1323/3405), (www.kazanci.com.tr.); Fikri içtimadan bahsedebilmek için farklı kanun hükümlerinin ihlal edilmiş olması gerekir. Yangın çıkarma, kasten adam öldürme ve mala zarar verme fiilleri farklı kanun hükümlerinde düzenlenmiş olmakla beraber, burada dikkat edilmesi gereken 82/1,c hükmüdür. Bu hükümde kasten öldürme suçuna ağırlatıcı hal olarak mala zarar verme suçu ve yangın çıkarma suçu eklenmiştir. Bileşik suçun varlığı halinde diğer normların ihlali ve uygulanabilme imkânı yalnızca görünüşte kalmaktadır. Diğer normları içine alan ve onları tüketen bileşik suça ilişkin norm uygulanabilecektir sadece. Diğer maddelerin ihlalinden bahsedilemeyince, fikri içtimadan da bahsedilemeyeceği ortadadır.

334 Özgenç, bir kişinin, evi yakılarak öldürülmesi halinde, hem md. 170’deki hem de 82/1,c’deki suçun işlendiğini; ancak burada fikri içtima kurallarına göre cezanın belirleneceğini savunmaktadır.

(ÖZGENÇ: s.529)

ağırlatıcı sebep olarak eklenmesi halinde yalnızca yeni oluşan suçun nitelikli hali dolayısıyla ceza verilecektir. Örneğin, konuta girilerek, cebir veya tehdit kullanılarak gerçekleştirilen hırsızlık suçunda, yağma suçu oluşmakta, ayrıca konuta girmek fiili de yağma suçunun nitelikli halini oluşturduğundan, yalnızca nitelikli yağma suçu dolayısıyla ceza verilecektir335.

Belgede BİLEŞİK SUÇ (sayfa 101-110)