• Sonuç bulunamadı

BİLEŞİK SUÇUN MANEVİ UNSUR BAKIMINDAN GÖSTERDİĞİ

Belgede BİLEŞİK SUÇ (sayfa 124-128)

yağma suçunda, cebir veya tehdit, yağma maksadına yönelik olarak gerçekleştirilir380.

G. BİLEŞİK SUÇUN MANEVİ UNSUR BAKIMINDAN GÖSTERDİĞİ

Fakat her zaman bu yöntemin benimsenmediği ve bazı yazarlarca parçalara bölmek yerine bileşik suçun tek bir suç olarak kabul edilip yalnızca bunun üzerinde değerlendirme yapıldığı görülmektedir382.

Biz bileşik suçu parçalara bölerek manevi unsur bakımından inceleme yöntemini seçeceğiz. Bu bakımdan akla gelecek ilk soru, bileşiği oluşturan suç sayılan fiillerin kasten veya taksirle işlenip işlenemeyeceğine ilişkin genel bir kuralın mevcut olup olmadığıdır. Bileşik suçun düzenlenmiş olduğu 42. maddeye bakıldığında bu konuda açık bir düzenlemeye yer verilmediği görülür. Genel bir kuralla bu konuya ilişkin bir düzenleme getirilmeyince, farklı görüşler ileri sürülmüş ve bazı yazarlarca bileşik suçun yalnızca kast ile işlenebileceği; buna karşıt olan yazarlar tarafından ise taksirle de işlenebileceği iddiası ortaya atılmıştır383. Bu konuda kabul ettiğimiz görüşü ortaya koyabilmek için öncelikle şunu belirtmemiz gerekir; bileşik suçta, bileşiği oluşturan, suç sayılan her bir fiil için ayrı bir irade bulunmakla beraber, ortak bir irade ve amacın da bulunması gerekir384. Ortak iradeden kastettiğimiz, bileşik suç olarak kanunda düzenlenmiş olan suç tipini gerçekleştirmeye yönelik failin bir iradesinin söz konusu olmasıdır. Bileşiği oluşturan her bir suç, bileşik suçun neticesini gerçekleştirmeye yönelik olarak işlendiğinde bu iradenin var olduğundan bahsedilebilir. Soyaslan’a göre, hem zincirleme suçta hem de bileşik suçta birden fazla fiil vardır. Zincirleme suçta aynı suç işleme kararı sebebiyle birden fazla fiiller kanun koyucu tarafından tek suç sayılırken, bileşik suçta failin amacının tek olması sebebiyle fiiller tek suç

382 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.90.

383 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.92.

384 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.93; HAKERİ: Genel, s.439.

sayılmıştır385. Fail tarafından güdülen tek bir amaç doğrultusunda, suçu meydana getiren hareketler birbirini izler386. Böylelikle bileşiği oluşturan suçlar arasında da sübjektif bir bağın varlığı önem kazanır387. Bu bağ, çoğu zaman, bileşiği oluşturan suçlar arasında bir suçu işlemek, gizlemek ya da bir suç vesilesiyle bir başka suçu işlemek şeklinde görülür388. Örneğin yağma suçunda, cebir ve tehdidin hırsızlık suçunu gerçekleştirmeye yönelik olması şarttır389, yani cebir veya tehdidin amacının malın alınmasına yönelik olması gerekir390; dolayısıyla hırsızlık suçunu işleyebilmek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmış olur. Bu şart gerçekleşmediği takdirde bileşik suçtan bahsedilemeyecektir391. Örneğin, konut dokunulmazlığı ihlal edilmek

385 SOYASLAN: Genel, s.253.

386 SOYASLAN: Genel, s.253.

387 KOCA, s.2807.

388 ÖZBEK-KANBUR-BACAKSIZ-DOĞAN-TEPE: s.513

389 DÖNMEZER: Cürümler, s.431, “Sanık Ahmet’in, suçu birlikte işlemeye önceden karar verdikleri kimliği tespit edilemeyen diğer sanıkla birlikte, yakınanın sekreter olarak çalıştığı avukatlık bürosuna danışma bahanesiyle gelip avukatı sordukları, yakınan da büro sahibiyle telefonla görüştükten sonra sanık Ahmet’in mağdurenin elindeki cep telefonunun alarak kapıya yöneldiği diğer sanığın ise cebinden çıkarttığı bıçak ile mağdureyi tehdit ederek birlikte olay yerinden kaçtıklarının anlaşılması karşısında; eylemin yağma suçunu oluşturduğu,…” (6. CD 01.02.2007, 11918/2364), (BAKICI-YALVAÇ, s.328).

390 KOCA: s.2807.

391 “Sanığın olay tarihinde 19.00 sıralarında otobüs durağında bekleyen mağdurun pantolon cebindeki cep telefonunu çekip alarak kaçmaya başladığı; mağdurun ısrarlı takibi üzerine, sanığın takipten kurtulmak amacıyla telefonu rasgele atıp kaçmaya devam ettiği, mağdurun sanığın peşini bırakmayıp yakalaması üzerine bu kez sanığın ise; kurtulmak amacıyla yanındaki bıçağı çıkartıp mağduru tehdit edip kovaladığı, ancak çevreden yetişen yurttaşların yardımıyla yakalanıp görevlilere teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 765 sayılı TCK.nun 495/2. maddesinde

suretiyle gerçekleştirilen yağma suçu madde 149/1,d’ye göre bileşik suçtur. Failin kasten konut dokunulmazlığını ihlal etmiş ve kasten tehdit veya cebir kullanarak kasten hırsızlık suçunu işlemelidir. Eğer fail önce kasten konut dokunulmazlığını ihlal etmiş, daha sonradan eklenen ikinci bir kast ile tehdit veya cebir kullanarak hırsızlık suçunu işlerse, en başından itibaren ortak bir amacın, ortak bir iradenin bulunmaması sebebiyle bileşik suçun oluştuğundan bahsedilemeyecektir392. Benzer bir şekilde, fail cinsel saldırıda bulunmak üzere bir kişiyi kaçırdığı halde, görenlerin müdahalesi üzerine bu suçu işleyememiş; fakat bu arada mağdurun boynundaki altınları alıp kaçmış ise, faile yağmadan değil, cinsel saldırı suçuna teşebbüsten ve hırsızlıktan ayrı ayrı ceza verilecektir. Çünkü her ne kadar fail cebir kullanmışsa da, bu, mağdura cinsel saldırıda bulunmak amacıylaydı. Altınların alınması esnasında fail cebir veya tehdit kullanmayı düşünmemiştir393. Bu sebeple yağma suçunun oluştuğundan bahsedilemeyecektir.

Görüldüğü gibi, bileşiği oluşturan suçların, bileşik suçun neticesini gerçekleştirmeye yöneldiklerini söyleyebilmek için hepsinin kast ile işlenmesi gerekir394. Bileşik suçu oluşturan tüm suçlar kast ile işlenmeli, yani fail bilerek

tanımlanmasını bulan dolaylı yağma suçuna yer vermemiş olması da gözetilerek, hırsızlık suçuna kalkışma eyleminin kesintiye uğraması sonrasında gelinen olayın silahlı tehdit suçunu oluşturduğu,”

(6. CD 05.10.2006, 4647/9392), (BAKICI-YALVAÇ: s.330)

392 ÖZEN: Suçların İçtimaı, s.103 ve 104.

393 (1.CD 14.06.1949 624/1209), (ÖNDER: Cürümler, s.348).

394 İçel’in, 5237 sayılı kanunun 85/2 fıkrasında düzenlenmiş olan, taksirli fiil ile bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olunması durumunda bileşik suç oluşması sebebiyle (İÇEL: Suçların İçtimaı, s.208) ayrıca yaralamadan ceza verilmeyeceği

isteyerek yaptığı hareketler ile irade ettiği bir neticeye sebebiyet vermeli ki böylelikle amacının bileşik suçun neticesini gerçekleştirmek olduğu sonucuna varılabilsin.

Örneğin yağma suçunda, kastın, bileşiği oluşturan suçların unsurlarına yönelik olmalı ve bu unsurların bilinip istenmesi gerekir fail tarafından. Dolayısıyla hırsızlık suçunda aranan kast yanında, failde mağdur üzerinde cebir veya tehdit kullanma kastının da bulunması gerekecektir395. Failin gerçekleştirmeyi irade etmediği neticeler ile bileşik suçun neticesine yöneldiğini söylemek mümkün olmadığından ve kanunda da bileşiği oluşturan suçların taksirle işlenebileceğine ilişkin bir hüküm olmadığından, bileşik suçu oluşturan suçların yalnızca kast ile işlenebileceğini kabul etmek gerekir396. Burada bahsedilen kast çokluğu aynı zamanda kast farklılığını da beraberinde getirmektedir. Çünkü bileşik suç, birbirinden farklı suçlardan oluşmaktadır ve her bir suçun işlenmesindeki kast diğerinden farklıdır. Birbirinden farklı kastların tek bir kast içerisinde birleştirilmesi de imkânsız olduğundan bileşik suçta tek kasttan bahsedilemez397.

Belgede BİLEŞİK SUÇ (sayfa 124-128)