• Sonuç bulunamadı

Beyoğlu’ndaki Önemli Binaların ve Yangınzedelerin Durumu

III. BÖLÜM TESPİT VE İSKÂN

3.2 Beyoğlu’ndaki Önemli Binaların ve Yangınzedelerin Durumu

Bu bölümde Beyoğlu’nda bulunan bazı önemli binaların yangın sonrası durumlarına ve çadır kampların kaldırılmasının ardından kiralık evlere gönderilen insanlara değinilecektir. Yangının ortaya çıkardığı zararlar kısmında Ermeni Kilisesi, İngiliz Elçilik Sarayı, Amerika ve Portekiz konsoloslukları, Ermeni-Katolik Kilisesi, Cafe du

Luxembourg, Beyoğlu Karakolu, Naum Tiyatrosu, Syllogos Rum kütüphanesi ve Alman

Hastanesi gibi önemli yapıların yangından etkilendiğine değinilmişti. Bu önemli yapıların yanı sıra Mocos Cafe, Macar elçiliği, Jardin des Fleurs, Saint Jean Chrysostome Katedrali, Surp Yerrortutyun Gregoryen Kilisesi, Surp Asdvadzadzin Kilisesi, Surp

Hovhan Vosgeperan Kilisesi, Sante Marie Draperis Kilisesi ve Kamer Hatun Camisi

1870 yangınında zarar gören zikre değer yapılardır.

Paris bulvarlarına yakışacak güzellikte272 olarak lanse edilen bu önemli yapılar özellikle 1848 yangını sonrasında başlayan kısmi kâgir yapılanmanın örnekleriydi. Bunlardan bazıları tamamen kül olurken Cafe du Luxembourg örneğindeki gibi bazılarının 4 duvarı sağlam şekilde kalmıştı. Duvarları yangını sağlam şekilde atlatan binalar tamiratlarla beraber yeniden açılmış, tamamen yananlar ise ya yeniden yapılmış ya da taşınmışlardı. Beyoğlu’nun yeniden yapılandırılması ilgili bölümde ele alınacağı için şimdilik sadece belirtilen kategorilere iki örnek verilecektir. Syllogos Rum Kütüphanesi yangından sonra yeniden inşa edilen yapılara örnektir. Beyoğlu’nda oldukça etkin olan Syllogos derneklerinin arşivlerini ve önemli eserleri içeren kütüphane273 yangından kurtarılamadı. 1872’de toplanan bağışlarla beraber Patrik Anthimos’un ilk tuğlayı koyması274 ile başlayan yeniden yapılanma 1875 yılı içerisinde bitti ve kütüphane

yeniden kullanılmaya başlandı.275 İngiliz Elçiliği ise taşınan yapılar arasındadır. Geçici

bir süre için taşınan elçilik, yanan elçilik binasının tamiratının ardından eski yerine geçmişti. Elçilik duvarları söndürme çalışmaları sayesinde sağlam olarak kurtarılabilmişti. Fakat elçiliğin tamiratının uzun süreceği anlaşılınca, bu süreçte elçiliğin geçici olarak başka bir yere taşınması gündeme geldi. Bu amaçla 1870 yangınını zarar

272 Nur Akın, 19. Yüzyılın İkinci Yarısında Galata ve Pera, s. 154.

273 İo Çokona, Çokkültürlü Pera, Heyamola Yayınları, İstanbul, 2010, s. 80-81. 274 The Levant Herald, 25 Ocak 1872, nr. 239, s. 3.

275 Çağla D. Tağmat, "İstanbul’da Sosyo-Kültürel Helenizm’in Temsilcisi Bir Cemiyet: "Syllogos" (1861-

63

görmeden atlatan yapılardan biri olan Grand Hotel d’Orient sahibi Mösyö François

Logothetti’den276 yaklaşık iki buçuk yıllığına kiralandı. Çeşitli süreçlerin ardından bu önemli yapılar tekrardan açılsa da ekonomik zorluklar çeken Naum Tiyatrosu yangından sonra tekrar açılamadı ve arsası satılığa çıkarıldı.277

Bu bölümün son kısmında çoğunluğu çadır kamplardan evlere çıkarılan yangınzedelerden oluşan Beyoğlu halkının yangın sonrası durumuna değinilecektir. Pera’nın Teke bölgesi (Bugünkü Galata Kulesi ve Galatasaray arasındaki bölge), Tatavla’nın üst kısmı (Şişli) ve Cadde-i Kebir ile Fındıklı arasındaki bölge (bugünkü Cihangir ve Kâtip Mustafa Çelebi) yangından kurtulan bölgeler olmuştu ve buradaki boş evler yangın sonrası maddi durumu çok sarsılmayan yangınzedeler tarafından kiralanmış ya da satın alınmıştı. Bununla paralel olarak yangından sonraki ilk birkaç ay gazetelerdeki kiralık ev haberlerinin ağırlıklı kısmını buradaki evler oluşturmaktadır. Fakat buralardaki ev sayısı dışarıda kalan nüfusun talebini karşılayamayacak kadar azdır. Bu yüzden yangınzedeler çadır kamplardan evlere çıkarken başkentin her yerine dağılmışlardı.

Müslüman mahallelerinde ikametlerine izin verilen yangınzedeler kendi istedikleri evlere çıkabildikleri gibi Merkez İane Komisyonu’nun gösterdiği evleri de tercih edebiliyordu. Ayrıca bu dönemde gazetelerdeki otel ilanlarının da bir hayli çoğalması, buralara olan taleplerin arttığının bir göstergesi olarak okunabilir. Özellikle elçilik çalışanları ya da Cadde-i Kebir civarında oturan yüksek gelirli insanların yeniden yapılanma izni çıkana kadar otellerde konaklamış olduğu düşünülebilir. Bu dönemde evlerini yangınzedelere ücretsiz olarak kiralayacakları ilanını verenler olmakla beraber kiralık evlerinin ücretlerini artıranların sayısı da hayli fazladır. Gazetelerde kira fiyatlarının artmasına dair şikâyetler neredeyse her gün görülmesine rağmen kira fiyatlarındaki artış durdurulamadı. Öyle ki 1870 yangınından yirmi yıl sonraki gazetelerde278 bile hâlâ kiraların fazla olmasından yakınılırken bunun 1870 yangını sonrası başladığı belirtilmekteydi. Beyoğlu’nun yanmayan yerlerine yerleşen insanlar için sokaklarda sürmekte olan eşkıyalık ve yağmacılık olayları tehdit oluşturmakta, aynı zamanda su kaynaklarının yetersiz olması da hayatı zorlaştırmaktaydı.

276 The Levant Herald, 25 Ağustos 1870, nr. 92, s. 1.

277 The Levant Herald, 23 Şubat 1871, nr. 218, s. 4; La Turquie, 24 Şubat 1871, s. 3. 278 La Turquie, 12 Eylül 1890, s. 2.

64

Pera yangınzedeleri ağırlıklı olarak Kadıköy ve Pangaltı’ya taşındı. Buna mukabil olarak da devlet vapur seferlerinin saatlerinde ve yerlerinde değişiklikler yaptı.279 Zorunlu göçlerle beraber nüfusları oldukça artan bu iki bölge hakkında gazetelerde sıklıkla şikâyetlere ve isteklere rastlanmaktadır. Özellikle kalabalığın getirdiği düzensizlik ve kirlilik şikâyetlerin temelini oluşturur. Basına yansıdığı kadarıyla gelen şikâyet ve isteklerin bazılarına müspet yönde cevap geldiği anlaşılmaktadır. Örneğin, Kadıköy’e taşınan Pera’lı nüfusun Avrupa ile olan ticarî ilişkilerinin yoğunluğu dolayısıyla Kadıköy’e bir telgraf merkezi kurulmasına yönelik istekleri 1871 yılının sonuna doğru gerçekleştirildi.280 Zaman içerisinde Beyoğlu’nda yapılanma başlayınca Beyoğlu’ndan

çıkan nüfusun büyük bir kısmı geri dönse de Raphael Cervati’nin hazırlamış olduğu Şark Ticaret Yıllıkları’ndan takip edilebildiği kadarıyla bazıları hayatlarını Kadıköy ve Pangaltı’da sürdürmeye devam etti. 1869 ve 1881-82 yıllarına ait iki yıllığın karşılaştırmasından anlaşıldığı kadarıyla özellikle doktor, tuhafiyeci ve eczacı gibi meslek gruplarından bazı insanlar Beyoğlu’na geri dönmeyip göç ettikleri yerlerde hayatlarını devam ettirdiler.281

Yangın sonrası ekonomik olarak en az zarar görenler bile mahallelerinden ve yaşam ortamlarından uzak kaldıkları için zorlanmışlardı. Ekonomik sıkıntı çekenler için ise zorluklar had safhadaydı. Nitekim yukarıda da bahsedildiği üzere, iane komisyonu görevini bitirdikten sonra dahi maddî durumu yerinde olanlar tarafından çeşitli piyangolar düzenlenerek durumu iyi olmayanlar için kaynaklar yaratılmaya çalışıldı. Elçilik çalışanları için bile ekonomik toparlanma hızlı bir şekilde gerçekleşmemiş ve maddî destek almaya devam etmişlerdi. Örneğin yangından 1 sene sonra Yunanistan hükumeti, Yunan konsolosluğunda çalışan 1870 yangınzedeleri için 12.000 drahmilik bir yardım daha göndermişti.282

279 Ruzname-i Ceride-i Havadis, 9 Rebiülevvel 1287 (9 Haziran 1870), nr. 1416, s. 4. 280 La Turquie, 3 Ocak 1872, s. 2.

281 Raphael Cervati, Annuaire-Almanach du Commerce de L’Industrie, de L’Administration et de la

Magistrature, Constantinople, 1869, s. 335-450; Raphael Cervati, Annuaire-Almanach du Commerce de L’Industrie, de L’Administration et de la Magistrature, Constantinople, 1881-1882, s. 141-230.

65