• Sonuç bulunamadı

III. Kaynaklar Hakkında

4. BELGRAD ANTLAŞMASI’NIN İMZALANMA SÜRECİ

4. BELGRAD ANTLAŞMASI’NIN İMZALANMA SÜRECİ

Belgrad Antlaşması ile sonuçlanan sürecin başı ilk olarak Nemirov görüşmeleri ile başlamıştı. Ancak bu kongrenin Avusturya ve Rusya ittifakının bir oyalama taktiğinden ibaret

539 Erbakan, s.49-50. 540Karal, C.V, s.286-288. 541 Zinkeisen, s.540. 542Erbakan, s.55-56.

132

olması görüşmelerin sonuçsuz kalmasına neden oldu. Ardından da planlarını yürürlüğe koyan Avusturya ve Rusya’nın saldırılarıyla karşılaşan Osmanlı hükümeti ilk saldırıların şokunu atlattığında başarılı sonuçlar almaya başlayınca önce Avusturya sonra da Rusya bu kez gerçekten sulh yapılmasına taraftar oldu.

Hisarcık Muharebesi’nden sonra ordusuyla Belgrad önlerine gelen Osmanlı sadrazamı, Wallis’ten yüksek rütbeli 3 kişinin müzakere etmek üzere kendisine gönderilmesini talep etti.

Wallis, 26 Temmuz 1739’da Albay Gross, von Savoyen ve Yüzbaşı Schulemburg’u, Osmanlı ordugâhına gönderdi. Osmanlı sadrazamı, huzuruna gelen Avusturyalı yetkililere aralarındaki husumetin son bulmasını istediğini, bunun için Belgrad’ın Osmanlılara teslim edilerek müzakerelere geçilmesi gerektiğini bildirdi.543

Bunun üzerine Albay Kont Gross sadrazamın Belgrad’ın devredilmesine dair talebini söz konusu yerin elden çıkarılmasının kabul edilebilir olmadığını, kendisinin burayı son ana kadar savunabilecek güce sahip olduğunu bildirdi. Ancak Mareşal, 2 Ağustos’ta gönderdiği yazıda Belgrad’ın durumunun adeta umutsuz olduğunu belirterek, aynı zamanda bu kaleyi sadrazama hemen Sava Nehri’nin sınır olarak kalmasını önerdi. Banat’ın bu tarafında olan yerlerin tamamını Orsova ile birlikte Belgrad’ın telafisi olarak kaysere verilmesi şartıyla teslimini teklif etti. 544

İmparator VI. Karl, hazırlattığı bir genelge ile Wallis’ten kendisine Zenta ordugâhındayken ulaşan ve Harp Şurası tarafından barışın sonuçlandırılması için gönderilen 4 Ağustos tarihli genelge gereğince, sadece askeri işlerle ilgilenmesi ve bütün yetkilerini geçici

olarak Neipperg’e devretmesini istedi. Avusturya hükümetinin Wallis’e gönderdiği genelgede, Avusturya için müsait olan şartlar altında müzakereleri başlanılarak zaruret halinde dereceli

543 Karagöz, s.250.

133

olarak taviz verilebileceği bildirildi. Yazının devamında Korgeneral Neipperg’in müzakereler için murahhas olarak görevlendirilebileceğine de değinilmişti.545

Wallis, bir mektupla Albay Gross’u, beraberine tercüman Schwacheim’i de vererek sadrazamın ordugâhına ikinci kez gönderdi. Albay bu mektupla Fransa ve deniz devletlerinin arabuluculuğu ile barış müzakerelerine hazır olduğunu haber veriyordu. Belgrad’ın ellerinde kalması için büyük fedakârlıklara hazır olduklarını bildiriyordu. Ertesi gün Hacı İvaz Mehmed Paşa, Wallis’e verdiği cevapta kati bir suretle ancak Belgrad’ın anahtarının teslimi ile barış müzakerelerine başlanabileceğini bildirdi. Bunun üzerine Wallis bu esas üzerine müzakereleri başlatamayacağını bildirerek, bu hususun hükümetince görüşülmesi için 10 günlük bir süre

istedi546. Wallis, ayrıca sadrazama yazdığı mektupta, 26 Temmuz’dan beri askeri destek verildiğini, sözü edilen tarihten beri Osmanlıların kaleden bir parça dahi sökemediklerini, Avusturya asker gücünün günden güne arttığını ve Belgrad Kalesi ile Avusturya ordusu arasındaki irtibatın korunduğunu ifade etmişti. Bu nedenlerden ötürü Osmanlının barış için burasının teslimini şart koşmasını tuhaf karşılamıştı. Zira öncelikle barış şartları üzerinde konuşulmasının gerektiğini düşünüyordu. Wallis aynı zamanda Rusya’nın da antlaşmaya dâhil edilerek sadrazamdan kabul edilebilir bir teklif alması gerektiği görüşündeydi.547

Ancak Avusturya tarafı kendi içinde anlaşmazlıklara düştüğünden bir kesim Belgrad’ın kurtarılabileceğine inanırken, bir kesim ise artık geç kalındığını mevcut askeri durumun Belgrad’ı elde tutmak için yeterli olmayacağını düşünüyordu. Nitekim General Schmettau, ileri sürdüğü planın uygulanması halinde Belgrad’ın kurtulacağını düşünüyordu. Buna göre sekiz gün içinde ordunun tamamını Sava Nehri üzerinden ordunun tamamını buraya getirmek, sonra da bu ordu ile dış surları zapt etmek ve buradan 1717’de Prens Eugen’in yaptığı gibi düşman siperleri üzerine ani bir hareket başarı getirecekti. Wallis ise bu planı kabul etmeye

545 Karagöz, s.252.

546 Hammer, s.509-510.

134

yanaşmıyordu. Zira bunun için çok geçti. Barış müzakereleri, Belgrad’ın kurtarılmasının mümkün olmadığı bir aşamaya gelmişti.548

Neticede Wallis, Albay Gross’u üçüncü kez hem barış görüşmeleri hem de güvenlik nedeniyle kendisine refakat etmek üzere Neipperg ‘i gönderdi. Avusturya bu arada Fransız elçisi Villeneuve’yı barış müzakereleri konusunda olağanüstü yetkilerle donatılmış arabulucu elçi ilan etti. Daha sonra Neipperg, barış antlaşması yapması için kendisine verilen yetkiler dâhilindeki şartları yazılı olarak Villeneuve’ya teslim etti. Bu yazılı vesika ile Avusturya; Eflâk, Orsava ve Sırbistan’ı Belgrad ve Böğürdelen Kalesi’ni Türklere teslim etmeyi, aynı zamanda iki devlet arasında Sava ile Tuna sınırını oluşturmalarını teklif ediyordu. Teklifine ilk etapta cevap alamayan Neipperg, gitmeye hazırlandığı sırada kongre çadırına davet edildi.549

Ancak bu görüşmelerden de sonuç alınamadı.

4.1.Temsil Heyetlerinin Oluşturulması

Barış müzakerelerinde Osmanlı tarafında arabulucu namıyla bulunan Fransız Elçi Villeneuve ve onun kâtibi Peyysonel, Avusturya tarafını temsilen Kont Neipperg, Hükümet sekreteri Momars seçildi. Osmanlı Devletini temsilen ise olağanüstü yetkililerden Reisülküttab Mustafa Efendi, Ordu Kadısı Esad Efendi ve sadaret mektupçusu müsteşar Ragıp Efendi, 23 Ağustos 1739’da toplanıp barış müzakerelerine başladılar. Ayrıca Fransız Elçi Vileneuve’ün ricası üzerine Bosna Valisi Hekimoğlu Ali Paşa da murahhaslar heyeti içine dâhil edilip, sadrazamın yerine görüşmelere başkanlık etmiştir.550

4.1.1. İkili Görüşmeler ve Alınan Kararlar

Belgrad Antlaşması için daha önce değindiğimiz iki antlaşmadan farklı olarak özel bir kongre alanı belirlenmemiş, müzakereler Belgrad mevkiinde Osmanlı sadrazamının ısrarlı tutumu sonucunda görüşmeler için oluşturulan çadırlarda gerçekleştirilmiştir. Avusturya barış

548 Zinkeisen, s.544.

549 Karagöz, s.266-267.

135

görüşmelerine başladığı, hatta karar aşamasına geldiği anlarda halen Rus cephesi hareketliliğini koruduğundan ve Avusturya’nın anlaşmaya varmış olduğundan gönülsüzce de olsa görüşmelere daha sonra dâhil olmuştur. Bu nedenle görüşmeler iki devletle de ayrı ayrı ve

farklı zamanlarda gerçekleştirilmiştir.

4.1.2. Osmanlı-Avusturya Müzakereleri

23 Ağustos’ta yapılan ilk toplantının mekânı olan çadıra, yetkili murahhasların oturması için üç adet sedir yerleştirilmişti. Ortadaki sedire Fransız elçisi Villeneuve ve kâtibi Peyysonel oturmuştu. Kont Neipperg ve hükümet meclisi kâtibi Momars sağ taraftaki sedirde yerlerini alırken, Osmanlı murahhasları olan ordugâh kadısı Es’ad Efendi, Reis Efendi Mustafa ve müsteşar Ragıp Paşa551

Fransız elçisinin sol tarafındaki sedirde yerlerini aldı. Bu toplantıda da daha önce olduğu gibi Osmanlılara tahkimatı yıkılmış olarak Belgrad’ı teslim etme teklifi yapıldı. Durumun böyle olmasına sebep Osmanlıların Belgrad’ın hâlihazırdaki durumuyla teslim edilmesi hususundaki ısrarcı tutumuydu.552

Saatler süren müzakerelerden ve üç toplantıdan sonra arabuluculuk vazifesi yapan Villeneuve’nin telkinleriyle de bir anlaşmaya varıldı. İlk etapta ön anlaşma553

niteliğinde bazı esaslar belirlendi. Belirtilen esaslar ise şöyleydi; Belgrad ve Böğürdelen, yeni istihkâmları yıkıldıktan sonra Osmanlı hükümetine teslim edilecekti. Bunun karşılığında kayser, her iki yerden topları, cephaneyi, savaş malzemeleri ve erzakı başka bir yere taşımakta serbest olacaktı. Sırbistan ve Eflâk’ın

5511699’da İstanbul’da doğan Ragıp Paşa, ilk olarak babasının çalıştığı Defterhane kaleminde görev yapmış daha sonra da Divan-ı Hümâyûn kâtipliğine yükseltilmiştir. Henüz yirmi beş yaşındayken 1722’de İran savaşları sırasında fethedilen toprakların tahririne memur edilmiştir. Bundan sonra Tebriz seraskeri Köprülüzade Abdullah Paşa maiyetinde ordu-yu hümâyûn reisliğine ve 1724’te Hekimoğlu Ali Paşa’nın yanında Defter Emaneti vekilliğine getirildi. 1737 yılına kadar çeşitli görevlerde bulunan Ragıp Paşa bu yıl içinde sadrazam mektupçuluğu makamına yükseltildi. Hemen akabinde de Avusturya ve Rusya murahhasları ile yapılacak görüşmelere katılmak üzere Niemirov’a gönderildi. Belgrad seferi ve antlaşmamaları sırasında yararlılığı görülen Ragıp Paşa 1741 yılında reisülküttaplığa tayin olundu. Bkz. Fatma Çiğdem Uzun, Belgrad Hakkında Ragıp Paşa’ya Ait Bir Risale:

Fethiyye-i Belgrad (1739), Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,

Sakarya 2000, s.5-25.

552 Hammer, s.513.

553Yapılan bu ön anlaşmayla Belgrad Kalesi’nin, 22 yıl önce Osmanlılardan alınmış haliyle teslim edilmesi kararına varılmış ve VI. Karl’ın onayı olmaksızın imzalanmıştı. Karagöz, s.272.

136

Avusturya’ya ait kısmı, hemen yıkılacak olan Perişan Palankası ile birlikte teslim edilecekti. En son olarak da Orsova boşaltılıp, Mehadiye yıkılacaktı.554

1 Eylül’de Neipperg ve Fransız elçisi, bir çavuşbaşı ve bir mabeyinciyle birlikte, Sadrazam’ın Rumeli Beylerbeyi ile Bosna Valisi Hekimoğlu Ali Paşa’nın arasında oturduğu çadırına gittiler ve onların karşısındaki sedire

oturdular. Hemen yakınlarında, Defterdar Arif, Yeniçeri Ağası Hasan ve dört olağanüstü yetkili Osmanlı murahhasları, Kâhya Mehmet Ağa, Reis Efendi Mustafa, ordugâh kadısı Es’ad Efendi

ve Müsteşar Ragıp Paşa yer minderleri üzerine ilişmişti. Adları geçen yüksek rütbeli memurların nezareti ve bilgileriyle dört olağanüstü yetkili yalnız Sadrazam’ın imzalayarak tasdik ettiği bir ön anlaşma ile barışı gerçekleştirdiler. Ardından arabulucu ve anlaşmanın teminatçısı olarak Fransız elçisi imzaladı.555

Ön antlaşmanın imzalanmasından beş gün sonra 5 Eylül 1739’da kalenin tahkimatlarının yıkılmasına, on gün sonra da 10 Eylül’de barış müzakerelerinin başlamasına karar verildi.556

Taraflar arasında imzalanan ön antlaşmanın icra edilebilmesi için İmparator VI. Karl’ın da imzalaması gerekiyordu. Nitekim başlangıçta bazı anlaşmazlıklar çıksa da Avusturya hükümetinden barışın sonuca bağlanması hususuyla ilgili kesin bir talimatın gelmesiyle birlikte Wallis muahedenin imzasına yetkili kılındı. Ancak bu aşamada sadrazamın anlaşmanın kendi çadırında imzalanması istemesi üzerine Wallis bunu kendisini alçaltıcı bir duruma sürükleyeceğini düşündü. Bu nedenle anlaşma metninde kendisinin adı geçmeden yalnız Neipperg’in adıyla imzalanmasını uygun gördüğünden anlaşmanın taslağı Neipperg tarafından imzalanmış oldu.557

Bu ön şartların uygulanması işlemi de bir plan dâhilinde ele alınmak üzere hazırlanmıştı. Sırbistan yönünde Tuna ve Sava nehirlerinin sınırı oluşturacak olması ve Bosna sınırı Karlofça barışı sırasında belirlendiği şekliyle kalması esasına da dayanan ön şartlar

554 Zinkeisen, s.548. 555 Hammer, s.515. 556 Karagöz, s.272. 557 Karagöz, s.273.

137

gereği, Belgrad’ın istihkâmlarının yıkımı imzadan 6 gün sonra başlayacaktı. Yıkım işlemi uzman mühendisler tarafından belirlenen bir tarihte son bulacaktı. O tarihe kadar kayser rehine verecekti. Württemberg Kapısı yakınlarındaki istihkâmların yıkımı tamamlandığı anda 500 yeniçeri kalenin bu bölümünü teslim alacaktı. Şehrin ve kalenin kalan kısımları ancak Avusturya’nın yıkım işlemleri tamamlandıktan sonra teslim alınacaktı. 10 gün sonra da kesin barış antlaşmasına eklenecek diğer hususların düzenlenmesi kısmına geçilecekti. Daha sonra da Rusya ile müzakereler başlayacaktı.558

Osmanlı sadrazamı Avusturyalıların Belgrad Kalesi’ni tahliye etmesi üzerine 4 Eylül 1739’da Belgrad’a girdi. Bu kale 18 Ağustos 1717’de Osmanlı idaresinden çıktığı tarihten bu yana 22 yıl 17 gün sonra Avusturyalılardan geri alındı. Sadrazam aynı tarihte Rumeli seraskeri Ali Paşa’yı Belgrad valiliğine atadı ve ordu kumandanlığını da yine serasker unvanıyla kendisine verdi. Daha sonra da Rumeli valisi Abdi Paşazade Ali Paşa, iç kaleye bayrak çekerek kalenin Osmanlı idaresine geçtiğini teyit etti.559

Osmanlı ile Avusturya imzalanan ve 23 madde 1 sonuçtan oluşan antlaşma 27 yıllığına imzalanmış olup tarafların isteği üzerine uzatılabilecek niteliğe sahipti. Antlaşmanın sınırlarla

ilgili doğrudan ve dolaylı olarak 11 maddesi ise şöyledir;

Madde 1. Belgrad Kalesi eski tahkimatı ile Osmanlı Devletine geri verilecek. Tabya, cephanelik kışla gibi tesisatlar yıkılacak. Yıkılmayanlara karşılık olarak, kaledeki toplarla

cephane ve zahire Avusturyalılara teslim edilecek.

Madde 2. Bögürdelen (Sabacz) kalesi eski tahkimatı ile olduğu gibi Osmanlı Devleti’ne

teslim edilecek. Belgrad Kalesi’ndeki gibi, Bögürdelen Kalesi’nin de yıkılmayan bazı istihkâmlarına karşılık, içlerinde bulunan silahlar, top, zahire ve cephane Avusturya Devleti’ne verilecek. Yine Tuna ve Sava’da bulunan savaş gemileri ve diğer gemiler Osmanlı Devleti’ne

558 Zinkeisen, s.549.

138

verilen Belgrad ve Bögürdelen kalelerinin karşılığı mahiyetinde Avusturya Devleti’ne

verilecektir.

Madde 3. Sırp eyaleti ve bu eyaletin içinde yer alan Belgrad Kalesi Osmanlı Devleti’ne

teslim edilecek. Tuna ve Sava Nehri iki devlet eyaletleri arasında hudut olacak. Sırbistan’ın Bosna eyaleti tarafındaki hududu ise, Karlofça Antlaşması esas alınarak belirlenecek.

Madde 4. Küçük Eflâk Osmanlı Devleti’ne teslim edilecek. Eflak’da Avusturya tarafında bina olunan Perişan adı verilen şans yıkılarak bir daha yapılmamak kaydıyla Osmanlı Devleti’ne teslim edilecek.

Madde 5 Ada-i Kebir ve İrşova Kaleleri ile Santa Elizabeth adı verilen Şans, Osmanlı Devleti’ne terk edilecek.

Madde 6. Önceki maddelerde belirtildiği üzere, Belgrad’ın istihkâmlarının yıkılmasına

hemen başlanılacak. Şehre, daha önce giren Vezir Ali Paşa ve 500 adamından başka Osmanlı

askeri alınmayacak. Osmanlı kuvvetlerinin bu kısmı Belgrad Kalesi yıkılırken izleyebilecekler, fakat yıkma işlemi tamamlanıp da Avusturyalılar gidinceye kadar dâhil olmayacaklar. Temaşvar eyaleti ise Avusturya’da kalacak ve tüm esirler serbest bırakılarak iade edilecek.

Madde 7. Tuna ve Sava Nehirleri, iki devlet arasında hudut olarak kabul edildiği için

sahillerinden iki ülkenin de halkı balık avlama ve hayvanlarını sulama gibi durumlardan eşit bir olarak faydalanacak. Yalnız iki tarafın reayasının da nehrin ortasında avlanması yasaktır. Tuna

ve Sava Nehirlerinde bulunan ve sonradan ortaya çıkan adalar, hangi tarafın kıyılarına yakın ise o tarafa ait sayılacak. İki tarafın da reayasının menfaatleri için hudutlarda mesken, köy ve

kasabalar kurulmayacak.

Madde 8. Daha önce Osmanlı Devleti idaresi altında olup da, savaş sırasında Avusturya

139

dönmelerine müsaade edilecek. Yine savaş esnasında iki tarafın da reayasından bazı kimseler diğer tarafa iltica etmişler ise bunlar affedilerek yerlerine ve yurtlarına dönmeleri sağlanacak.

Madde 13. Bu sulh gereğince iki devlet tarafından da görevlendirilen muhaddidler

(sınır çiziciler) Osmanlı-Avusturya sınırını belirleyecekler.

Madde 14. Antlaşmaya göre çizilecek olan sınıra iki taraftan da zarar verilmeyecek ve

sınırların korunması işine iki taraf da dikkat edecek.

Madde 19. Savaş esnasında Avusturya tarafından Osmanlı Devleti tarafına iltica eden

Çek ve Macar halkı, hudutlardan uzakta Osmanlı memleketinin bir semtinde iskân ettirilerek güven içinde yaşamaları sağlanacak.560

Antlaşmanın geri kalan maddeleri sulh halinin bozulması halinde yapılacaklar, her iki tarafın da elçilerinin korunup gözetilmesi, antlaşmanın mübadelesi gibi konular üzerine yoğunlaşmıştı. Antlaşmanın hatime yani sonuç bölümünde ise antlaşmanın Osmanlı Devleti tarafından tasdik edildiğinden bahsedilmiştir.

4.1.3. Osmanlı-Rusya Müzakereleri

Osmanlı orduları son 2 yıl boyunca ağırlıklı olarak Avusturya cephesinde savaştığından Rusya tarafı biraz daha geri planda kalmıştı. Bu nedenle Boğdan ve Eflak Ruslara karşı savunmasız bırakılmıştı. Bunu fırsat bilen Ruslar, Münnich kumandasındaki ordularını 1738’de Balkan Ortodokslarını isyan ettirmeye çalışarak Osmanlıyı zor durumda bırakmayı planladı. Ardından bir yıl sonra kendisi harekete geçerek, Lehistan’la yapılmış olan bir antlaşmaya dayanarak Polonya topraklarından ordusunu geçirerek Hotin, Bender, Yaş’ı işgal edip Eflâk’a saldırmayı planladı. Ancak gelen Belgrad Antlaşması haberi planlarını alt üst etti.561

Hedeflerinden ilk etapta vazgeçmeyen Ruslar, Osmanlılarla yaptıkları Stavucan Meydan

560BOA. A. DVNS. DVE. d. Nemçelü Ahidnamesi, 59/3, s.185-191; Erim, s.83-92; Kurtaran, Osmanlı Avusturya

Diplomatik İlişkileri, s. 229-232. 561 Yalçınkaya, s.492.

140

Muharebesi’nde Osmanlıları yenilgiye uğrattı.562

Aynı zamanda Yaş ve Hotin’i almış olmasına rağmen Fransa’nın tavassutuyla Avusturya’nın kendilerinden ayrılıp sulh yapması, Rusya’nın563

da sulh yapmasına neden oldu ve Osmanlı ordusuyla tek başına mücadele edemeyeceği sonucuna vardığından barış yapmaya razı oldu.564

Öte yandan Neipperg, antlaşma yapılırken aynı zamanda Rusya ile de bir anlaşma yapılmasını talep etmişti. Aksi takdirde yapılan anlaşmayı imzalamayacağını bildirmişti. Rusya’nın olağanüstü yetkili murahhası Fransız elçisinin yanında bulunuyordu ve hükümeti tarafından barış yapmak üzere görevlendirilmişti.565

Neticede 18 Eylül’den önce barış antlaşması şartlarının hazır olması sağlandı. Her iki devlet içinde yaşayan insanlar arasında bütün düşmanlıklar sona erdirilecekti. Aralarında karada ve denizde ebedi ve bozulmayacak bir barış yapılacaktı. Her iki devlet arasındaki sınırlar, önceki antlaşmalara göre, bu barış antlaşmasına istinaden hazırlanacak olan ayrı bir anlaşma ile belirlenecek, Azak Kalesi yıkılacaktı. Ayrıca 1700’de belirlenen sınırları dâhilindeki bölgesine yerleşilmeyecek ve her iki devlet arasında duvar görevi görecekti. Buna karşın Rusya566

ve Osmanlı sınırlarda yeni kaleler kurmakta serbestti. Ayrıca Rusya’nın Azak Denizi’nde ve Karadeniz’de gemiler inşa etmesi donanma bulundurması yasaktı. Antlaşma gereği atanan komiserler antlaşma onaylandıktan sonra 6 ay içinde kesin sınırları belirleyecekti. Diğer maddeler ise esir değişimi, akınların son bulması, düşman tarafına geçenlerin teslimi gibi konulardan oluşmaktaydı.567

Şartlar hazırlanıp uygun bir zemine oturtulduktan sonra Rus

562 Erbakan, s.59-62.

563Rusların antlaşma yapmalarının önemli nedenlerinden biri de bu esnada gerçekleşen İsveç Fransa ittifakı ve Osmanlılarla İsveç arasında ticaret antlaşmaları için yapılan müzakerelerin Ruslarda tedirginliğe neden olmuş olmasıdır. Ruslar Osmanlıların tüm gücünü bu cepheye kaydırıp karşı saldırıya geçeceğinden korkmaktadır. Kurtaran, Osmanlı Avusturya Diplomatik İlişkileri, s.169-170.

564

Karal, C.V, s.292.

565 Hammer, s.515.

566Başarılı performansına rağmen diplomatik bir şanssızlığa uğrayan Rusya, Azak hariç ele geçirdiği tüm toprakları geri vermek zorunda kaldı. Savaşın başında meydana gelen Kırım başta olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu’na yönelik yayılma fikir ve planları gerçekleşmedi. Barış imzalanırken de hiçbir surette bunlardan söz edilmediği gibi itirazlar da gündeme getirilmedi. Svetlana Oreshkova, “Rus Osmanlı Savaşları: Sebepler ve Bazı Tarihi Sonuçlar”,Osmanlı, C.I, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.557.

141

murahhası Cagnavi ile sadrazam arasında 15 madde ve 1 sonuçtan oluşan Osmanlı Rus antlaşması imzalandı.568

18 Eylül 1739 günü imzalanan Belgrad Antlaşması gereği veziriazam aynı gün ordugâhını kaldırarak, Osmanlı ile Rusya’yı ayıracak olan yeni sınırı tespit eden antlaşmayı imzalayacağı

Nissa’nın yolunu tuttu. üç maddeden oluşan bu antlaşma, 1705 tarihli antlaşmadaki esas üzerine oluşturulmuş olup, sınırı Dinyeper nehrinin batısında tespit ediyordu. Berda ve Mius nehirleri arasındaki arazinin ise 1700 antlaşması ile tespit edilen sınırlarında bir değişiklik yapılmaksızın mevcut durumu korundu.569

4.1.4. Belgrad Antlaşmasının İmzalanması (18 Eylül 1739)

Neipperg, 16 Eylül 1739’da Wallis’e sunduğu bildiride ifade ettiği üzere barış antlaşması 18 Eylül 1739’da, müzakere heyeti, Osmanlı Sadrazamı ve Fransız elçisi Villeneuve ile birlikte Belgrad’da imzalanması gerekiyordu. Bunun için harekete geçen Avusturya heyeti barış antlaşmasının maddelerinin tamamlanması için Belgrad’da bulunduğu sırada Neipperg, Wallis’e Osmanlı Sadrazamının antlaşmayı Belgrad’da imzalamak istemediğini bildirdi.

Nitekim Sadrazam antlaşmanın çadırının dışında imzalanamayacağı kanaatini taşıyordu. Wallis ise kalenin Würtemberger Kapısı’nda sadrazamın maiyetindeki 100 yeniçeriyle birlikte imzalanması gerektiğini düşünüyordu. Neticede Osmanlı sadrazamının istediği oldu. Belgrad Antlaşması, Osmanlı çadırında 18 Eylül 1739’da Sadrazam İvaz Mehmet Paşa ile General Neipperg arasında Fransız elçi Villeneuve’nin huzuru ve teminatı altında imzalandı.570

568Antlaşma maddeleri için bkz. BOA. A. DVNS. DVE. d. Rusya Ahidnâme Defteri, nr. 83/1, s.82-88; Karal, C.V, s.293.

569 Hammer, s.517.

142

4.2. BELGRAD ANTLAŞMASI’NA GÖRE OSMANLI AVUSTURYA

SINIRLARININ TESPİTİ

Osmanlılar 1738-1739 yıllarında Tuna boyunca ilerleyerek Belgrad, Semendire, Orsava ve birçok irili ufaklı şehir kasaba ve kaleleri alarak özellikle Avusturya cephesinde iki yıl üst üste kazanılan başarılardan sonra 20 yıl önce kaybedilen yerleri aldı. Böylelikle Tuna savunma hattını tekrar kurdu.571

Bundan sonra Rusya ile de mücadelesini sürdüren Osmanlı orduları Özi ve Kılburun Kalelerini geri aldı. Osmanlının başarılı sonuçlar elde etmesi ve Avusturya’dan Niş Kalesi’nin geri alınması ve Rus ordusunun Hisarcık’da aldığı ağır yenilgi sonucunda barış görüşmeleri yeniden başlamıştı. Bu görüşmeler neticesinde imzalanan Belgrad Antlaşması