• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR

4.2. Türkiye’de Modern Yoga Alanının Vazgeçilmez Doksaları

4.3.3. Beden Sermayesi

yogası, kahkaha yogası, ofis yogası gibi yeni adlar verilerek, belli spesifik amaçlar için uyarlanmış yoga türleri bahsedilen sisteme hizmet etmesi amaçlı oluşturulmuş olarak değerlendirilmektedir (17, 25). Çağdaş ve Kaan geleneksel yoganın dışında çok farklı yoga türlerine yönelik eleştirel bir bakışa sahiptirler:

Bazı abuk gelen türler de var. Geçen bir arkadaşım video göndermiş.

Horse Yoga diye, atın üstünde yoga yapıyorlar. Atın üstünde aşağıya bakan köpek yapıyorlar. Beer Yoga gibi saçma sapan şeyler var.

(Çağdaş, yoga uygulayıcısı)

Kahkaha yogası, ne bileyim yüz yogası bunun gibi çeşitlenmiş yogalar, onların pazarlama tekniği olduğunu düşünüyorum. Şimdi ben de otursam fizik tedavili yoga gibi bir şey bulabilirim. Üretebilirsin.

(Kaan, yoga eğitmeni)

Türkiye’de modern yoganın gelişim süreci, Amerika’da yoganın ilerleyişine benzer bir nitelik taşımaktadır. Türkiye’de yoganın geçmişten günümüze gelişim sürecini ve geleceğini nasıl değerlendikleri sorulan katılımcılar, Amerika’daki örneği takip edeceğini belirtmişlerdir.

“Onu anlamak için Amerika'ya bakmak lazım. Çünkü hep aynı şey olur, her şeyde. Commercial neydi ya? Ticari, daha ticari hale gelecek.

Yoganın yan ürünleri falan daha çok satılır hale gelecek. Asanalar çok daha popüler hale gelecek. Ondan sonra bu küçük stüdyolar yavaş yavaş kapanacak, dayanamayacak bazıları. Büyük stüdyolar alacak işi.

Daha sektör haline gelecek. Daha Batılılaşacak.” (Çağatay, yoga eğitmeni)

“Burada bir sektör oluştu. Bunu da aslında bu hale getiren en çok Amerika. İşte yoga taytları, yoga matları bilmem ne bir sürü.” (Tarık, yoga eğitmeni)

Görüşmelerden, gözlemlerden ve ilgili literatürden elde edilen bilgilere göre, ideal olarak belirlenen bir yoga bedeni bulunmaktadır. Yoga bedeni, aynı zamanda hem esnek hem de güçlü olan, fit formlu ve genç görünümlü olmaktır. Bedenin sahip olduğu maddi ve sembolik sermaye, yoga uygulayıcıları arasında büyük değer görmektedir. Hafta içi bir gün akşam saatlerinde, yoga stüdyosunun giriş kapısının önünde arkadaş oldukları belli olan iki kadın karşılaşır. Biri diğerine bir başka stüdyoda katıldığı bir workshoptan bahsetmektedir. Türkiye’de workshop düzenlemek için yurt dışından ünlü bir erkek yoga eğitmeni gelmiştir. Yoga eğitmenini tanımlarken sürekli “fit, kaslı ve aynı zamanda esnek” olan bedenine vurgu yapar (27 Kasım 2018 tarihli alan notu). Modern yoga, beden sermayesinin değer gördüğü bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Yoga eğitmeni olan Tarık, erkeklerin eğitmen olarak sayısının her geçen gün arttığını ve sahip oldukları beden sermayelerinden dolayı talep gördüklerini şu cümlelerle belirtmektedir: “Algısal olarak da erkek hoca hem güçlü, belki güçlü çalıştırır.”

Modern yoganın Batı dünyasında yükselişe başladığı dönem, fiziksel kültür akımının doğduğu döneme denk gelmektedir. Birçok ülke, cimnastik ve vücut geliştirme tekniklerini kendi yerli uygulamalarıyla birleştirmiştir. Bu birleşmenin bir sonucu olarak, modern yoga bugünkü halini almıştır. Avrupa ve Amerika’da yeni çıkan modern yoga formu, hâlihazırda var olan temelde kadınlara yönelik olan cimnastik geleneğine benzetilmeye başlanmıştır (69). Katılımcılar, fiziksel egzersiz temelinde sunulan modern yogada beden sermayesinin önem kazandığını vurgulamaktadır.

Biraz daha Batılılaşıyor belki yoga. Fiziksel egzersizleri biraz daha pilatese dönüyor belki aslında, çok iyi mi kötü mü bilmiyorum ama.

(Mehmet, yoga eğitmeni)

Bedenime bakmakla yükümlü olduğumu hissediyordum. Beden bizim tapınağımızsa, evimizse, varlığımızsa, sermayemizse ben buna özen gösterme taraftarı oldum hep. O yüzden de yoga karşıma çıkınca sanki yıllardır beklediğin aşkını bulmuş gibi tutundum. (Tarık, yoga eğitmeni)

Her bireye kendi vücudunun faaliyetlerini izleme ve ölçme sorumluluğunu atayan ve kilo verme, egzersiz rejimleri gibi, yoganın bireyin kendi kendisinde

ustalaşması temel taahhüdü neoliberal biyopolitika ile uyumludur. Bu uyum, Batı’nın yeni sağlık ideolojilerini ve kişisel optimizasyon ideolojilerini güçlendirmek amacıyla,

“tüketici disiplini ve kişisel bakım modeline uygun bir biçimde yoga uygulamaları”

geliştirme ve markalaşma çalışmaları daha da yoğunlaşmaktadır (25). Yoga uygulamaları sayesinde kendi bedeniyle geliştirdiği ilişkiyi yoga eğitmeni Duygu şu şekilde anlatmaktadır: “Daha çok fiziksel bedenim kaslandı. Onun dışında vücut farkındalığım arttı. Kendimi üzgün veya kızgın hissettiğim zaman, vücudumdaki hissi tanımlayabilecek halde oluyorum. İşte mesela karnım sıkışıyor, orada göğsüme çıkıyor, göğsüme çıktığında zaten omuzlarım düşüyor, üzgün hissetmeye başlıyorum şeklinde, daha çok fiziksel tepkilerimle duygu durumum arasındaki bağı tanımlayabilecek hale geldim.”

Popüler ana akım yoga yayınları, yoganın ne olduğu ve yoga yapanların nasıl olması gerektiğine dair özel görseller sunmaktadır. Görsel medya fotoğrafçılığındaki gelişmeler, yoga koşullarına uygun popüler bir beden yaratmış ve büyük ölçüde yoga bedeninin özelliklerini belirlemiştir. Yoga hizmet ettiği kültürün ihtiyaçlarını karşılamak için gelişim göstermiş ve zayıf ve genç olmakla, sağlıklı ve mükemmel olmakla eşit tutularak sunulmaya başlanmıştır. Sonuç olarak, yoga endüstrisi manevi bir uygulamadan kılık değiştirerek güzellik mitini teşvik eder hale gelmiştir. Yoga sınıflarına, kitaplarına, kıyafetlerine dair reklamlar yalnızca tek bir “yoga bedeni”ni sunmaktadır. İnce, çekici, esnek, güzel tenli kadınların görüntülerini içeren yoga reklam ve tanıtımları her yerde karşımıza çıkmaktadır. Yoga reklamlarında basit bir yoga pozu yapan “ortalama” veya “normal” bir kadın görseline ya da bir erkeğe çok nadir rastlanmaktadır. Burada temel fikir, ölçütlere uysanız bile, muhtemelen

“yeterince iyi değilsiniz” ve yoga yolunda yer alabilmek için bir şeyleri değiştirmelisiniz veya belki de bir şeyler satın almasınız içerisinde yatmaktadır (80).

Bu türden bir sunumun sonucu olarak katılımcılar da yoga yapma amaçları arasında, genç ve fit kalmanın önemli bir yer tuttuğunu belirtmişlerdir.

“… (yoga yaparak) bedenen çok yaşlı olduğum zamanlarda da çok dinç ve fit olmayı planlıyorum.” (Mehmet, yoga eğitmeni)

“İlk gelme amaçları genelde bedensel oluyor, güzelleşmek oluyor. … biraz daha belki fit olup mesela gözde olmak, vaov denecek hareketler yapmak, kendini iyi hissetmek şeklinde olabilir.” (Kaan, yoga eğitmeni)

Kadınların yoga reklamlarında cinselleştirilmesi, kadın yoga uygulayıcılarının ve genel olarak kadınların nesnelleşmesine neden olmaktadır. Bu durum ise, yoga alanını yalnızca dış görünüşle ilgili bir pratiğe indirgemektedir (4). Bu bağlamda bu araştırmanın kapsamı içerisindeki eyleyiciler, beden sermayelerini geliştirmeyi hedef olarak belirlemekte ve bu şekilde toplumsal cinsiyetin cisimleştiği ve sunulduğu bir alan olan bedenler üzerinden alandaki kendi ve diğer eyleyicilerin konumlarını belirlemektedirler. Burada beden sermayesi üzerinden alan içerisinde hiyerarşik bir ilişki kurulduğu görülmektedir.