• Sonuç bulunamadı

B. Cumhuriyet Sonrası Dönem

IV. Ayıplı İfa Karşısında Zararlarının Tazminini Talep Hakkı

111 kalitenin mevzuatta belirlenen değerin altında kalması halinde dağıtım şirketinin aboneden ölçüm hizmeti için bedel talep etmesi mümkün değildir.251

Ticari kalite; bağlantı anlaşması çerçevesinde hizmet veren dağıtım şirketleri ile perakende satış sözleşmesi çerçevesinde hizmet veren tedarik şirketlerinin, hizmeti sunarken gerçekleştirecekleri faaliyetleri EPDK’nın belirlediği standartlara uygun olarak gerçekleştirilebilmesi kapasitesidir (EDPSİHKY m.18). Dağıtım ve tedarik şirketleri yerine getirmekle yükümlü oldukları asgari standartları ihlal ederlerse Yönetmelikte belirlenen şartlarda, abonenin başvurusu ile tazminat ödemek zorunda kalabileceklerdir.252 Ancak belirtmek gerekir ki ticari kalitenin ihlali halinde abonelere ödenecek tazminatlar oldukça düşük miktarlı olup caydırıcılıktan uzaktır. Bu sebeple regülasyon kurumu tarafından caydırıcılığı daha yüksek tazminatlar belirlenmesi tüketicinin korunması açısından faydalı olacaktır. Ayrıca oldukça farklı düzenlemeleri barındıran elektrik piyasası mevzuatında, tüketicinin haklarının neler olduğu konusunda yeterli bilgisi olduğunu söylemek hala mümkün değildir. Bu sebeple ticari kalite bakımından ihlal gerçekleşmesi halinde tüketiciye ödenecek tazminat açısından başvuru şartı aranması kanaatimizce uygun olmamıştır. 253

112 kapsamda abonenin, dağıtım şebekesinden kaynaklanan sebeplerle (elektrik kesintisi, voltaj dalgalanması, şebekeye yüksek voltajda elektrik verilmesi vb. ) teçhizatında oluşan zararlar yönünden ayıplı ifa sebebi ile tazmin isteme imkanı bulunmaktadır.

Elektrik Piyasası Kanununda “elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların tazmini hususunun çıkarılan yönetmelik ile düzenleneceği” belirtilmiştir (EPK m. 17/8). Bu hükme dayanılarak

“Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği”nde abonenin uğradığı zararların tazminine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Buna göre, dağıtım şebekesinden kaynaklanan sebeplerle tüketicinin teçhizatında ortaya çıkan hasardan kaynaklanan zararın tazmini için tüketicinin “zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 iş günü içerisinde” dağıtım şirketine başvurulması gerekmektedir(DPSİHKY m. 26/1). Bu noktada zararın tüketicinin hatasından kaynaklanmaması önem taşımaktadır. Başvurunun ardından dağıtım şirketince10 iş günü içerisinde; hasarın niteliği, hasarın oluşmasında kullanıcının etkisi bulunup bulunmadığı, hasarın gerçekleştiği saatlerde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılarak hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti yapılır. Başvurunun haklı bulunmaması halinde haklı bulunmama nedenleri dayanakları ve gerekçeleri ile birlikte tüketiciye bildirilir.

Başvurunun haklı bulunması halinde zararın tazmini için gerçekleştirilecek işlemler kullanıcıya bildirilir. Bu durumda dağıtım şirketi, teçhizatın tamirini yahut tamir masraflarını üstlenmeyi tercih edebilir. Tamir masraflarını ödemeyi tercih etmesi halinde tüketiciyi anlaşmalı olduğu servislere de yönlendirebilir. Bu noktada dağıtım şirketine tüketicinin teçhizatına ilişkin garanti haklarını koruyacak şekilde hareket etme yükümlülüğü getirilmiştir. Tamir masraflarının, tüketicinin faturayı sunmasından itibaren 3 iş gününde tüketicinin talep ettiği biçimde ödenmesi yahut nakden ödeme

113 yapılacağının tüketiciye bildirilmesi gerekmektedir. Dağıtım şirketinin tamiratı kendi yapmak istemesi halinde başvurunun haklı bulunduğu tarihten itibaren en geç 10 işgünü içerisinde tamiratın yapılması gerekir (EDPSİHKY m. 26 ).255

Hasar gören teçhizatın kısa sürede çalışır hale gelmesi gerekliyse ve buna ilişkin makul gerekçeler mevcutsa; tüketicinin başvurusu dağıtım şirketi tarafından derhal incelenir ve sonuçlandırılır yahut dağıtım şirketince tüketiciye tamirin gerçekleştirilebileceği servislere ilişkin bilgilendirme yapılır. Yapılan değerlendirme sonucunda tüketicinin talebinin yerinde olduğuna karar verilirse tamir bedeli dağıtım şirketi tarafından aynı usulle tüketiciye ödenir (EDPSİHKY m. 26/6).

Hasar gören teçhizatın tamir edilmesi mümkün değil ise dağıtım şirketi belirlediği rayiç bedeli yahut uygun bulması halinde tüketicinin talep ettiği bedeli tüketiciye öder

(EDPSİHKY, m. 26/7).

Tüketicinin tüm bu süreçte dağıtım şirketi tarafından gerçekleştirilen işlemlere ilişkin şikâyetleri mevcut ise EPDK’ya iletebilmesi mümkündür (EDPSİHKY m.

26/8).Ayrıca tüketicinin tüketici hakem heyetine yahut tüketici mahkemesine başvurma

yolu da her zaman mevcuttur.

Enerji mevzuatında yer alan düzenlemelerin yanı sıra inceleme konumuz olan abonelerin, TKHK kapsamında da tüketici olarak değerlendirildiği göz önünde bulundurulduğunda söz konusu Kanunun getirdiği korumalardan da yararlanacağı açıktır. TKHK’da ayıplı ifa halinde tüketicinin hakları düzenlenmiştir.

TKHK’da ayıplı mal256 ve ayıplı hizmetten257 sorunluluğa ilişkin hükümler ayrı ayrı düzenlenmiştir. Ancak her iki durumda da ayıplı ifa sebebi ile tüketiciye ayıpsız

255http://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/12-3/elektrik, son erişim 12.03.2019.

256TKHK’nun 8. Maddesinde ayıplı mal “ tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal” olarak tanımlanmıştır.

114 misli ile değişim/yeniden ifa, ücretsiz onarım, indirim, sözleşmeden dönme olmak üzere seçimlik haklar tanınmıştır.

Elektrik enerjisinin kullanmakla tükenen yapısı gereği seçimlik hakların bir kısmının elektrik piyasası perakende satış sözleşmeleri yönünde uygulama imkanı bulunmamaktadır. Örneğin elektrik enerjisinin ayıplı ifa sonrası yeniden ifası yahut misli ile değişimi mümkün olamayacaktır. Ayıplı elektriğin tesliminden sonra gerçekleşen her bir ifa yeni edimler niteliğinde olacaktır. Başka bir anlatımla elektrik enerjisi temini bakımından ihlalin bir kez gerçekleşmesi halinde değişim ile telafisi mümkün olmamaktadır.258

Ayrıca elektrik enerjisi teminine ilişkin sözleşmelerin sürekli borç ilişkisi doğuran yapısı sebebi ile sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılmasına da imkan bulunmamaktadır. Gerçekten de elektrik enerjisinin iade edilebilir bir edim niteliği bulunmadığından sözleşmenin ancak ileriye etkili olarak sonlandırılması mümkün olabilecektir.

Belirmek gerekir ki TKHK’nın tanımış olduğu seçimlik haklar Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinden daha kapsamlı ve tüketicinin korunmasına daha elverişlidir. Her ne kadar yönetmelik elektrik piyasasına özgü olarak hazırlanmış özel bir mevzuat niteliğinde olsa da TKHK da tüketici haklarını düzenleyen özel mevzuattır.

Bu noktada herhangi bir ihtilafta kuralların yarışması ilkesi de göz önünde bulundurularak tüketicinin lehine olan düzenlemenin uygulanması kanaatimizce daha

257TKHK’nun 13. Maddesinde ayıplı hizmet “sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet” olarak tanımlanmıştır.

258 AYRANCI, s. 202 vd.

115 yerinde olacaktır.259 Kaldı ki Yönetmelik ile Kanunda tüketicilere tanınmış olan hakların daraltılmasının mümkün olmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır.260

Elektrik piyasası mevzuatında ayıplı ifa halinde tüketiciye yalnızca onarım sağlanması yahut onarıma ilişkin bedelin karşılanması yönünde bir hak sunulduğu görülmektedir. Bu hakkın kullanımı için ise tüketiciye 10 iş günü gibi kısa bir süre tanınmaktadır. Kanaatimizce tüketicilerin yeterince bilgi sahibi olmadığı son derece karışık ve dağınık bir mevzuat düzenlemesine sahip bir alan olan elektrik piyasası yönünden 10 iş günü oldukça kısa bir süredir. Üstelik TKHK’da tüketicilere çok daha fazla seçimlik hak ve çok daha uzun bir başvuru süresi tanınmaktadır. Genel olarak tüketicinin korunması konusunda TKHK ve ilgili mevzuatla paralel düzenlemeler içeren elektrik piyasası mevzuatında ayıplı ifadan sorumluluk yönünden tüketici haklarını daraltıcı düzenleme yapılması eleştirilmesi ve düzeltilmesi gereken bir husustur.

Örneğin elektriğin kalitesi sebebi ile teçhizatı zarar gören tüketicinin söz konusu teçhizatın misli ile değişimini talep etmesi gibi özel düzenlemelere de yer verilmesi tüketici haklarının korunması açısından uygun olacaktır.