• Sonuç bulunamadı

2. Doğu Avrasya’da Jeopolitik İhmal ve Bölge Devletleri’nin Gelişen Çok Taraflı Dış

2.1. Avrasya’da Yükselen ÇHC

2.1.1. Avrasya’da ÇHC’nin Enerji Politikaları

Enerji, üretim için vazgeçilmez bir unsurdur ve bu sebepten birçok devletin öncelikli ithalat kalemleri arasında enerji ürünleri yer almıştır. Avrasya Bölgesi de zengin enerji kaynakları sebebiyle her zaman ilgi çeken bir bölge olmuştur. Bu bağlamda büyük güçlerin Avrasya’daki en önemli çıkarı enerji güvenliğinin sağlanması meselesi olarak görülmüştür.

ABD’nin Soğuk Savaş Sonrası Dönem’de Avrasya’daki temel ilgi alanlarından birisini oluşturan enerji güvenliği meselesi, RF tarafından önemli bir stratejik argüman olarak kullanılmıştır. Özellikle ABD’nin oluşturulmak istediği enerji nakil hatlarının başarısızlıkla sonuçlanmış olması, enerji ithalatçısı Batılı devletleri RF’ye daha da bağımlı hale getirmiştir.436 Aynı zamanda Avrasya’nın enerji üreticisi devletleri de RF ile daha çok işbirliği yapmak durumunda kalmıştır.

ABD cephesinde Avrasya Devletleri’nin RF’ye olan bağımlılıklarının artması bir kaygı meydana getirmiştir. Ancak özellikle Başkan Obama’nın İkinci Dönemi’nde ÇHC, Avrasya’daki ortaklık faaliyetlerini arttırmaya başlamıştır. ÇHC’nin de Avrasya’daki temel ilgi alanını enerji meselesi oluşturmuştur. Bu bağlamda Avrasya Devletleri ile enerji anlaşmaları imzalayan ÇHC’nin bu gelişimi, ABD tarafından olumlu karşılanmıştır. Çünkü ABD, ÇHC’nin bölge devletlerine sunduğu ekonomik fırsatları, bölge devletlerinin RF’ye olan bağımlılıklarını azaltmanın bir yolu olarak görmüştür.437 Bu bağlamda ABD, ÇHC’nin Avrasya’daki varlığını, tehditler ve fırsatlar

436 U.S. Government Information, “The Development of Energy Resources in Central Asia”, Hearing before the Subcommittee on Europe, Eurasia, and Emerging Threats of the Committee on Foreign Affairs House of Representatives One Hundred Thirteenth Congress May 21, 2014, Washington: U.S.

Government Printing Office, 2014, s. 15. https://www.govinfo.gov/content/pkg/CHRG-113hhrg88020/pdf/CHRG-113hhrg88020.pdf (E. T. 30.08.2019)

437 Jeffrey Mankoff, “The Development of Energy Resources in Central Asia”, Statement before the House Foreign Affairs Subcommittee on Europe, Eurasia, and Emerging Threats, CSIS Center For Strategic & International Studies: 2014, s. 2.

https://docs.house.gov/meetings/FA/FA14/20140521/102248/HHRG-113-FA14-Wstate-MankoffJ-20140521.pdf (E. T. 30.08.2019)

105

bağlamında değerlendirmiş ve RF’nin ilerleyişinin durdurulması için önemli bir fırsat olarak algılamıştır. Ancak Mankoff’a göre bu durum Avrasya’daki demokrasi ve şeffaf yönetim anlayışının azalması tehlikesini yaratmıştır.438

ÇHC’nin Avrasya’daki varlığı karşılıklı fayda esasına göre şekillendirilmiştir.

Deng Xiaoping ile birlikte ÇHC’nin dışa açılan ekonomisi, sessiz ve sakin bir ilerleme kaydetmiştir. ABD ve RF gibi büyük devletlerin kendisine düşman olmasını istemeyen ÇHC, düşük profilli bir dış politik çizgi belirleyerek 2010’lu yıllara kadar göze batmayan bir gelişim sergilemiştir.439

ÇHC’nin Avrasya’daki sessiz ilerleyişinin, RF’nin bölgedeki etkisiyle doğrudan bağlantısı olmuştur. Ancak Başkan Obama’nın İkinci Dönemi’nde ABD ve RF arasındaki gerginlikler artmıştır. Bu durumla birlikte Orta Doğu ve Latin Amerika’da yoğunlaşan mücadeleler neticesinde hem ABD hem de RF Avrasya’ya gereken ağırlığı verememiştir. Böylece ÇHC’nin bölgedeki ilerleyişi kolaylaşmıştır.440 Fakat yine de RF’nin bu ilerleyişe engel olmasını istemeyen ÇHC, RF ile çeşitli iş birliklerine girişmiştir.441 Bu bağlamda tarihler Mayıs 2014’ü gösterdiğinde RF ve ÇHC arasında bir enerji anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre RF 30 yıl boyunca düzenli olarak her sene ÇHC’ye 38 milyar metreküp doğalgaz ulaştıracaktır. Yapılan bu anlaşmanın toplam değeri 400 milyar dolar civarında olmuştur.442 Böylece RF’nin Ukrayna’da girdiği çatışmanın ardından zor duruma düşen ekonomisi için bu anlaşma iyileştirici bir etkiye sahip olmuştur. Aynı zamanda RF’ye Batılı Devletler’e karşı destek olan ÇHC, RF’yi Batı ile mücadele etmeye iterek, Avrasya Bölgesi’nin bir müddet daha RF’nin etkisinden uzak kalmasını sağlamıştır.

Avrasya Bölgesi’nde diplomatik açıdan en etkili ülkelerden birisi olan Kazakistan’ın, ÇHC ile yakın ilişkileri bulunmaktadır. 1990’ların sonlarına doğru gelişmeye başlayan Kazakistan-ÇHC ilişkileri, 2010’lu yılların ortalarına kadar oldukça

438 Ibid.

439 Yıldırım Deniz, “Çin’in Ekonomik Dönüşümü ve Üçüncü Dünya”, Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, C. 2, S. 2 (2014), s. 72.

440 Timuçin Kodaman ve İsa Burak Gonca, “Jeoekonomik Hayaller: Çin'in Yeni İpek Yolu Girişimi'nin Orta Asya'da Algısı”, ITOBİAD: Journal Of The Human & Social Science Researches, C. 5, S. 5 (2016), s. 1255.

441 Ibid., s. 1256.

442 “Rusya ve Çin’den Dev Gaz Anlaşması”, BBC NEWS Türkçe, 21 Mayıs 2014.

https://www.bbc.com/turkce/ekonomi/2014/05/140521_rusya_cin_gaz (E. T. 01.09.2014)

106

güçlü bir konuma gelmiştir. SSCB Sonrası bağımsız kalıp kalamayacağı sorgulanan Kazakistan, geliştirdiği uzlaştırıcı diplomatik söylemler sayesinde hem bölgedeki hem de dünyadaki güçlü devletler ile yakın ilişkiler oluşturabilmiştir. RF ve ÇHC ile sıkı ilişkilere sahip olan Kazakistan, Türkiye Cumhuriyeti ve İran için de önemli bir konumdadır.443 Bu bağlamda ÇHC Kazakistan’ı önemsemiş ve bu devletle yakın ilişkiler geliştirmeye gayret etmiştir. İç pazarının enerji ihtiyacını karşılamak için sektörde büyük bir ithalatçı konumuna yükselen ÇHC, Kazakistan ile de enerji anlaşmaları imzalamış ve Kazakistan’dan ÇHC’ye uzanan 2880 kilometrelik Atyrau-Alashankou Boru Hattı inşa edilmiştir.444 Hattın kapasitesi 2012 yılında 10,4 milyon tona yükseltilmiştir.445

Kazakistan için değerlendirildiğinde ÇHC’nin Avrasya’daki varlığı bağımsızlaştırıcı bir etkiye sahip olmuştur. Nitekim SSCB sonrası Kazakistan’da alfabe Kiril Alfabesi olarak belirlenmişken, dönemin Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in “Latin Alfabesi” adımı gerçekleşmiştir. Kazakistan 2025 yılına kadar bütün kitap ve resmî belgelerinde Latin Alfabesi kullanmaya başlayacağını açıklamıştır.

Bu durum bazı Kazakistan’lı yetkililerce RF ile olan tarihi bağlardan sembolik bir kopuş olarak yorumlanmıştır.446

ÇHC için enerji ithalatı konusunda Avrasya’daki en önemli devlet Türkmenistan olmuştur. 2010 yılında devreye sokulan Orta Asya-Çin boru hattı projesi ile 2019 yılına kadar Çin’e 270 milyar metreküp doğalgaz ulaştırılmıştır. Türkmenistan’da başlayan Orta Asya-Çin boru hattı, Özbekistan ve Kazakistan üzerinden ÇHC’ye ulaşmaktadır.

2020 yılına kadar Orta Asya ve RF’den ÇHC’ye boru hattıyla 85 milyar metreküp doğalgaz taşınması öngörülmüştür. Bu miktarın büyük bir kısmının Türkmenistan tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerinde

443 Burak Çalışkan, “Asya’nın Diplomasi Merkezi: Kazakistan”, Anadolu Ajansı, 22 Şubat 2019.

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/asya-nin-diplomasi-merkezi-kazakistan/1399911 (E. T. 01.09.2019) 444 Cem Kartoğlu, Hazar Denizi Bölgesi Petrol-Doğal Gaz İhraç Boru Hatlarının Hazar Denizi Kıyısı Ülkeleri ve Türkiye Açısından Önemi, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010, s. 52.

445 Sergei Buyanov, “Atasu-Alashankou Oil Pipeline Set to Reach Full Capacity”, The Astana Times, 20 December 2013. https://astanatimes.com/2013/12/atasu-alashankou-oil-pipeline-set-reach-full-capacity/

(E. T. 01.09.2019)

446 İsmail Çıtak, “Kazakistan Latin Alfabesine Geçiş İçin Sembolik Uygulama Başlattı”, Euronews., 6 Ekim 2018. https://tr.euronews.com/2018/10/06/kazakistan-latin-alfabesine-gecis-icin-pilot-uygulama-baslatti (E. T. 01.09.2019)

107

Türkmenistan’ın 2024 yılına kadar yıllık 45 milyar metreküplük bir sevkiyat ile ÇHC’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi olacağı belirtilmiştir.447

ÇHC’nin Avrasya’daki enerji politikalarının sürdürüldüğü 3 önemli devlet olan RF, Kazakistan ve Türkmenistan’ın dönemsel politikalarına, ÇHC’nin varlığı olumlu etkilerde bulunmuştur. Kazakistan ve Türkmenistan için RF’ye olan bağımlılığın azaltılması anlamına gelen bu varlık, RF’nin dünyada icra ettiği dış politikasının en büyük destekçi konumunda olmuştur. Bu bağlamda Kazakistan ve Türkmenistan gibi bölgedeki önemli enerji tedarikçilerini kendisine bağlayan ÇHC, RF’yi Avrasya’nın dışındaki çatışmalarda desteklemek kaydıyla kısa süreli de olsa bölge dışında tutmaya çalışmış ve aynı zamanda bölgedeki RF etkisini kırdığı için de ABD tarafından olumsuz karşılanmamıştır. Böylece kendisini bir Avrasya gücü olarak kabul ettirmeyi başarmış olan ÇHC, ekonomik öncelikleri uğruna bölgede politika icra edebilmesini de kolaylaştırmıştır.