• Sonuç bulunamadı

Araştırma bölgesinde kullanılan teknoloji

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.2. İşletme Plânlanmasında ve Yeter Gelirli İşletme

4.2.4. Araştırma bölgesinde kullanılan teknoloji

Çizelge 4.47. Hayvansal üretim faaliyetlerinin yem talepleri ( ND )

Yem Talebi Süt Sığırı Koyun

Toplam Yem Talebi 2776.77 268.95

Kesif Yem 1249.55 53.79

Kaba Yem (İşletmeden) 1221.78 86.06

Kaba Yem (Meradan ) 305.44 129.10

Minimum Ot Talebi 207 -

Hayvanların ahır ve ağıl yeri ihtiyaçları üretim birimi başına hesaplanmıştır. Ahır yeri ihtiyacının karşılanmasında, anaç hayvan için 5 m2, ikili için 4 m2 ve birli için 3 m2 yer talep ettiği öngörülmüştür. Koyunlar için ağıl yeri ihtiyacının karşılanmasında anaç hayvan için 0.8 m2, birli için 0.5 m2 ve koç için 1.0 m2 yer öngörülmüştür (Köylü ve Açıl 1971). Buna göre süt sığırcılığı için 9.013 m2 ve koyunculuk için 1.492 m2 yer hesaplanmıştır.

aylarındaki yağışın toplam yağışa oranı çok düşük düzeylerdedir. Bu durum il genelinde ve araştırma bölgesinde nadaslı kuru tarım sisteminin hâkim olmasının nedenini ve sulamanın önemini ortaya koymaktadır. Araştırma alanı Konya agro-ekolojik alt bölgelerinden biridir ve yıllık yağış miktarı 300-350 mm dolaylarında ve düzensizdir.

Araştırma bölgesinde üreticilerinin tarımsal faaliyetlerde kullandıkları tarım teknolojileri, bölgede yetiştirilen ürünlere göre değişmektedir. Araştırma bölgesi işletmelerinin % 85-90’ı 65-70 BG Üniversal ve Ferguson gibi traktörlere sahiptir. % 10-15 oranlarında işletme ise 95-110 BG traktörlere sahiptir. Bölgede kullanılan pulluklar genelde 3-4 kulaklı pulluklardır. Araştırma bölgesi Sarayönü İlçesinde, genel olarak tarla hazırlığında birinci sürümde pulluk kullanılmaktadır. İkinci sürümde kazayağı, diskaro ve tırmık-merdane gibi aletler ve üçüncü sürümde ise yine kazayağı-tırmık, kültüvatör aletleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Toprak işleme, genel olarak Mart sonu ve Nisan sonu arasında ilk sürüm 3-4 kulaklı pulluk ile yapılmakta, ikileme işlemi Haziran sonuna kadar bitirilmekte ve üçleme işlemi ekimden önce yapılarak tarla hazır hale getirilmektedir. Ayrıca ekim işlerinde kombine ekim mibzerleri kullanılmaktadır. Sulama, az miktarda olan derin kuyu sularından, derelerden yapılmakta, ürünlere göre yağmurlama ve salma sulama metodlarının her ikisi de kullanılmaktadır. Bölgede yaygın olarak taban gübresi olarak DAP veya kompoze gübre kullanılmaktadır. Bunun yanında üre, amonyum nitrat gübreleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Taban gübresi, ekimle birlikte mibzerle ve üst gübre ise Mart ayında gübre dağıtıcısı (fırfır) ile tarlaya atılmaktadır. Yine ürünlere göre ve tarlanın ot durumuna bağlı olarak Nisan ayında herbisit (Ester 2.4 D) ve insektisit ilaç kullanımı da vardır. İlaç uygulamalarında Holder (Pülverizatör) kullanımı yaygındır. Ürün hasatları özellikle hububatta biçerdöver kullanılarak yapılmaktadır. Çok yüksek yerlerde bu işler elle orak gibi aletler kullanılarak da yapılmakta ve elekli batöz gibi makinelerle hasat tamamlanmaktadır. Ancak nohut, mercimek gibi ürünlerde elle yolunarak hasat yapılmaktadır. Saman yapımında muhtelif marka saman yapma makineleri kullanılmaktadır. Eylül ayının sonuna kadar bu işlemler bitmektedir. Saman balyası yapımı pek yoktur.

Araştırma bölgesindeki kuru iklim şartları özellikle hububat tarımını ön plana çıkarmıştır. Bölgede hububat tarımında kullanılan makineler ve yapılan işlemler aşağı

yukarı aynıdır. Ancak kuru-sulu ve ürün çeşidine göre az da olsa bazı farklılıklar vardır.

Bu farklılıklarda dikkate alındığında araştırma bölgesinde kullanılan teknolojiler şu şekildedir. Bölge de kuru-sulu buğday tarımında toprak hazırlığı Mart–Nisan aylarında üç-dört kulaklı pulluk ile sürüm yapılarak başlamaktadır. Daha sonra Eylül ayında ikileme işlemi yapılmaktadır. Bu işlem kazayağı-tırmık veya diskaro aleti ile yapılmaktadır. Üçleme işlemi ise Ekim ayında kazayağı-tırmık aletleri ile yapılmakta ve hemen arkasından yine Ekim ayı içerisinde mibzer kullanılarak tarlanın ekilmesi işlemi yapılmaktadır. Buğday ekiminde sulu şartlarda 25 kg/da ve kuru şartlarda 20-30 kg/da tohum kullanılmaktadır. Taban gübresi ekimle birlikte uygulanmakta ve yine suluda 20-25 kg/da, kuruda 20 kg/da DAP gübresi kullanılmaktadır. Mart-Nisan aylarında üst gübre verilmektedir. Bu gübre suluda 10-15 kg/da üre veya 25-30 kg/da Amonyum Nitrat ve kuruda 10-12 kg/da üre veya 20-25 kg/da Amonyum Nitrat gübresidir. Bu işlemde gübre dağıtma makinesi (fırfır) kullanılmaktadır. Nisan-Mayıs ayında özellikle yabancı ot (herbisit) ilaçlaması yoğun olan yerlerde yapılmaktadır. Bu ilaçlama da pülverizatör (holder) makinesi kullanılmaktadır. Buğday sulu şartlarda yetiştiriliyorsa ortalama iki sulama yapılmaktadır. Yağmurlama ve salma sulama olarak iki sulama metodu da kullanılmaktadır.Salma sulama daha yaygın yapılmakta ve kanal pulluğu ile kanal açılmakta ve sulama yapılmaktadır. Sulama işlemi Nisan-Mayıs aylarında yapılmaktadır. Hasat işlemi bölgede biçerdöverler vasıtası ile yapılmaktadır. Hasat edilen ürünler traktör römorkları ile işletme avlusuna veya direkt satış noktasına taşınmaktadır. Temmuz ayında yapılan hasat sonrasında işletmeler hayvanlarının saman ihtiyaçlarını karşılamak için eylül ayı gibi bir zamanda saman yapmaktadırlar. Bu işte ise traktör ile saman yapma makinesi ve yapılan samanı işletmeye veya satış noktasına taşımak için saman römorku kullanılmaktadır.

Arpa ekimi ve hasadında kullanılan alet ve ekipmanlar tüm hububat çeşitlerinde olduğu gibi aynıdır. Nisan ayında ilk sürüm ile başlayan toprak hazırlığı, Eylülde ikinci ve Ekimde üçüncü sürüm ve Eylül sonu Ekim başında ekim işlemi yapılmakta ve bu işlemlerde yine diğer hububat çeşitlerinde olduğu gibi pulluk, diskaro, kazayağı, tırmık gibi alet kombinasyonları kullanılmaktadır. Gübre ve ilaçlamada da yine holder ve gübre atma makinesi (fırfır) kullanılmaktadır. Arpa üretiminde suluda 20kg/da tohum, alt gübre olarak 18-25 kg/da DAP ve üst gübre olarak da baharda 18-22 kg/da üre veya

18-25 kg/da Amonyum Nitrat gübresi verilmektedir. Sulama genel olarak salma sulama metodu ile yapılmaktadır. Kuruda ise 20-25 kg/da tohum, alt gübre olarak 20 kg/da dolayında DAP ve üst gübre olarak da baharda 10-12 kg/da üre veya 12-15 kg/da Amonyum nitrat kullanımı yaygındır. Arpa hasadı ise bölgede iklime bağlı olarak Haziran sonunda başlamaktadır.

Çavdar ve yulaf ekimi de diğer hububatlar gibidir. Kullanılan alet ve ekipmanlar aynıdır. Yöre çiftçisi iki veya üç toprak işleme yapmakta ve ekimi mibzerle gerçekleştirmektedir. Çavdar tohumu dekara 20 kg kullanılmakta ve mibzerle ekim yapılmaktadır. Alt gübre ekimle birlikte verilmekte ve 20 kg/da dolaylarında DAP kullanılmaktadır. Alt gübre ise fırfır denilen gübre atma makinesi ile baharda verilmektedir. Kullanılan gübre dekara 10 kg dolaylarında üre veya 12-15 kg dolaylarında Amonyum Nitrattır. Hasatta ise biçerdöver kullanılmaktadır.Yulaf da çavdar gibidir. Kullanılan tohum miktarı 15-20 kg /da dolaylarındadır. Alt gübre, ekim yapılırken tohumla birlikte kombine mibzerle tarlaya atılmaktadır. Üst gübre yine diğerlerinde olduğu gibi gübre atma makinesi (fırfır) ile yapılmakta ve 10 kg/da dolayında üre veya 15 kg/da Amonyum Nitrat gübresi atılmaktadır. Gübreler baharda Mart-Nisan gibi hava şartlarına bağlı olarak atılmaktadır. Hasat işleri de biçerdöverle yapılmaktadır.

Bölgede şeker pancarı tarımında kullanılan teknoloji ve işlemler şöyledir. Şeker pancarında toprak hazırlığı Ekim-Kasım aylarında pullukla ilk sürüm yapılarak başlamaktadır. Daha sonra ikinci sürüm şubat ayında kazayağı-tırmık, Mart ayında üçüncü sürüm kombikürüm ile ve yine Mart ayında dördüncü sürüm sürgü ile yapılarak toprak hazırlığı tamamlanmaktadır. Ekim işi Nisan ayında mibzer ile yapılmaktadır.

Dekara 0.4-0.6 kg/da tohum kullanılmaktadır.Gübrenin 2/3’ü serpme makinesi ile ekim öncesi ilkbaharda tohum yatağı hazırlığında yapılmakta kalan kısım ise ilk çapa öncesi tarlaya yine gübre makinesi ile verilmektedir. Gübre olarak 10-15 kg/da saf azot, 10-12 kg/da saf fosfor ve 10 kg/da potasyum şeklinde olmaktadır. Sulama genelde yağmurlama sulama sistemi ile yapılmaktadır. Çapa, kadınlar tarafından yapılmakta ve insan gücü kullanılarak çapa aletleri ile yapılmaktadır. İlaçlama işlerinde pülverizatör kullanılmaktadır. Pancar sökme iki şekilde de yapılmaktadır. Bunlardan ilki elle insan

emeği ile diğeri makineli sökümdür. İnsan emeği ile sökme işlemi yapıldığında traktöre yükleme işi de insan gücü ile yapılmaktadır. Makineli sökümde pancarlar kamyon veya traktöre makinece aktarılmaktadır.

Mısır, son yıllarda bölgede oldukça yaygın ekim alanı bulmuştur. Mısır tarımında tarla iki defa işlenmekte ve ekim yapılabilmektedir. İlk sürüm Mart ayında, ikincisi ise Nisan ayında yapılmakta ve arkasından ekim mibzer veya pnömatik mibzerler ile yapılmaktadır. İlk sürüm pullukla ve ikinci toprak işleme kazayağı-tırmık gibi aletlerle olmaktadır. Dekara 1.5-3 kg tohum kullanılan ve 15-20 kg/da saf azot ve 8-10 kg/da saf fosfor kullanımı olan mısırın hasadı, Ekim ayında tablası değiştirilmiş biçerdöverler vasıtası ile yapılmakta ve traktör veya kamyonlarla kurutma tesislerine taşınmaktadır.

Mısır bitkisi bir çapa bitkisidir. İlk çapa işlemi kadınlar tarafından elle yapılmaktadır.

Genelde ikinci çapa makine ile yapılmaktadır. Boğaz doldurma ve gübreleme işi bu işlemi yapan makine ile yapılmaktadır. Sulama, salma sulama metodu ile yapılmaktadır.

Sulama sayısı iklime bağlı olarak dört, beş defa olabilmektedir. İlaçlama, özellikle cüce Ağustos böceğine karşı yapılmakta ve bu iş için holder kullanılmaktadır.

Ayçiçeği tarımında toprak hazırlığı genelde Eylül-Ekim ayında pullukla ilk sürümün yapılması ile başlar. İkinci sürüm ise Mart ayında Kazayağı-tırmık ile tarla ekime hazır hale getirilir. Ekim mibzerle yapılmaktadır. Dekara 1.5-2 kg tohum kullanılmakta ve 10-15 kg/da DAP ve 15-20 kg/da Amonyum Nitrat gübresi verilmektedir. Ayçiçeği çapa isteyen bir bitkidir. Genelde iki defa çapa makine ile yapılmaktadır. Ayrıca yoğun ot olması durumunda pülverizatörle ilaçlama yapılmaktadır. Üst gübre ise gübre dağıtma makinesi (fırfır) ile yapılmaktadır. Hasat iklime bağlı olarak Ağustos ayı sonu Eylül ayı başlarında olmaktadır. Hasat işleri biçerdöver vasıtası ile yapılmaktadır.

Küçük alanlarda hasat elle yapılmaktadır. Toplanan ayçiçeği kalpakları harman yapılacak yere taşınmakta ve burada kurutularak insan gücü ile çırpılarak hasat yapılmaktadır. Kamyon veya traktörle ürün pazara taşınmaktadır.

Yonca tesisi özen isteyen bir iştir. Yörede yonca tesisi yapılacak tarlalar önce sonbaharda pullukla sürülmekte ve daha sonra baharda Mart ayında diskaro, kazayağı gibi aletlerle toprak ikinci defa işlenmektedir. Daha sonra tarla float aleti ile tesviye

yapılmaktadır. Ekim işi dekara 1.5-2 kg/da tohum kullanılarak mibzerle yapılmaktadır.

Elle serperek ekimde yapılmaktadır. Bu durumda 4 kg/da tohum kullanılabilmektedir.

Ekimle birlikte 15-20 kg/da DAP gübresi verilmektedir. Ayrıca gübre atma makinesi ile (fırfır) ilk sulama öncesi 7-8 kg/da üre verilmektedir. Yonca, bölgede Mayıs-Eylül ayları arasında dört-beş defa biçilebilmektedir. Her biçimden sonra salma sulama metodu ile sulama yapılmaktadır.Geniş alanlarda hasat, çayır biçme makinesi ile yapılmakta ve soldurulan yoncalar balya makinesi ile balya yapılarak, traktör römorku ile işletmeye taşınmaktadır. Dar alanlarda hasat tırpanla insan gücü ile yapılmakta ve soldurulan yoncalar balya yapılmada traktör römorku ile taşınmaktadır.

Bölgede fiğ ekilecek tarlanın sonbaharda Eylül-Ekim aylarında pullukla ilk sürümü yapılmakta bunu Mart-Nisan aylarında Diskaro, kazayağı gibi aletlerle yapılan ikinci sürüm izlemekte ve Nisan ayının içerisinde mibzer ile ekim yapılmaktadır Ekimde 12-15 kg/da tohum ve 12-15-20 kg/da DAP kullanılmaktadır. Temmuz-Ağustos aylarında yapılan hasat, geniş alanlarda biçerdöverle yapılmaktadır. Ayrıca fiğ tırpanla biçilmekte ve batöze verilerek de hasat-harman işi yapılmaktadır. Yalnızca ot için üretim pek yapılmamaktadır.Yapanlar yoncada olduğu gibi çayır biçme makinesi ile biçerek, balya makinesi ile balya yapmaktadır.

Araştırma bölgesinde nohut ekimi kuru şartlarda yapılmaktadır. Sonbaharda pullukla yapılan ilk sürümden sonra ikinci sürüm baharda diskaro veya kazayağı-tırmık ile yapılarak tarla ekime hazır hale getirilmekte ve mibzer kullanılarak ekim Mart ayında yapılmaktadır. Dekara 8-12 kg tohum ve ekimle birlikte 10 kg/da DAP kullanılmaktadır. Çapa işleri genelde dar alanlarda kadın işçilerle yapılmakta, geniş alanlarda ise makine ile çapa yapılmaktadır. Mibzerle sıraya ekim yapıldığı için bu uygulama kolay olmaktadır. Hasat ise geniş alanlarda biçerdöverlerle yapılmaktadır.

Dar alanlarda ise elle yolunmakta ve batöze atılarak harman işleri tamamlanmaktadır.

Traktör römorku ile taşıma işleri yapılmaktadır.

Mercimek bitkisi de nohut gibi bölgede kuru alanlarda yetiştirilmektedir. Eylül-Ekim aylarında tarla üç, dört kulaklı pulluk ile sürülmektedir. Baharda ise ikinci sürüm Mart aylarında diskaro, kazayağı-tırmık gibi aletlerle yapılarak tarla ekime hazır hale

getirilmektedir. Ekim işi Mart ayının içerisinde mibzerle dekara 8-10 kg tohum ve 8-10 kg DAP gübresi gelecek şekilde yapılmaktadır. Mercimekte ot alma işleri dar alanlarda elle kadın işçiler tarafından yapılmaktadır. Geniş alanlarda pülverizatörle ilaç atılarak bu işlem yapılmaktadır. Hasat dar alanlarda elle yolunarak yapılmakta ve traktör römorku ile taşınarak harman yerinde batöze atılarak hasat işleri tamamlanmaktadır.

Geniş alanlarda hasatta biçerdöver kullanılmaktadır.

Kimyon bitkisi iyi bir toprak hazırlığı ister. Bu nedenle Sonbaharda Eylül-Ekim aylarında üç-dört kulaklı pulluk ile ilk sürüm yapılır. İkinci sürüm baharda Mart ayında diskaro ile yapılmakta, üçüncü sürüm ise kazayağı-tırmık ile yapılarak tarla ekime hazır hale getirilmektedir. Ekim işi Nisan ayında dekara 0.1-0.15 kg tohum ve 15-20 kg DAP gübresi ile birlikte mibzer ile yapılmaktadır.Yabancı ot ilaçlamada pülverizatör kullanılmaktadır. Ürün hasadı insan gücü ile yapılmakta ve deste deste yolunan bitkiler traktör römorkları ile harman yerine taşınarak batöze atılmakta ve ürünler yine işgücü kullanılarak rüzgarda savrularak hasat işleri tamamlanmaktadır.

Araştırma alanı iklim şartları, mevcut alt yapısı ve kaynak birikimi ile hayvansal üretim için oldukça elverişli bir konumdadır. Hayvansal üretim açısından kaynakların akılcı bir yapı içerisinde değerlendirilmesi ile önemli katkılar sağlanabilir. Kıt olan ekonomik kaynakların rasyonel bir biçimde kullanılarak kırsal kalkınmanın sağlanması ve sürdürülmesinde, hayvansal üretim önemli bir fonksiyona sahiptir. Tüm gelişmiş ülkelerde kırsal kalkınmanın başarılmasında hayvancılık en önde gelmektedir.

Araştırma alanında hayvancılık önemli oranda modern işletme anlayışından uzak ve geleneksel anlamda üretim faaliyetini sürdürmektedir. Bölge hayvancılığı büyük oranda polikültür yapıda, ürettiğini tüketen fazlasını piyasaya arz eden, pazarın fiyat, kalite ve miktar tercihlerini takip edemeyen işletmelerdir. Bu işletmeler, bitkisel ve hayvansal üretimi bir arada yürüten ve ihtisaslaşmamış işletmelerdir. Ayrıca işletmelerde üretimi sınırlayan bir diğer engel ise büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta küçük ölçekli olmalarıdır. Bölgede büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık küçük ölçekli ve geleneksel aile işletmesi anlayışı şeklinde devam etmektedir. Bu durum üretimin miktar ve kalite olarak artırılabilmesi için gerekli önlemleri almada ve ölçek ekonomilerinin işletmelere

sağlayacağı avantajlardan yararlanma olanağını ortadan kaldırmaktadır. İşletmeler ayrıca girdi temini aşamasında da gelenekçi bir yaklaşım göstermektedirler. Küçük ve dağınık işletme yapıları içerisinde ekonomik anlamda girdi temini, bilgi, tecrübe ve deneyimlerini artırmak bir etkinlik içerisine girmek mümkün olmamaktadır.

Araştırma alanında büyükbaş hayvancılıkta melez sığırlar ve küçükbaş hayvancılıkta ise Akkaraman ırkı koyunlar ağırlıktadır. Bölgede yaptığım araştırmalardan elde ettiğim verilere göre hayvanların kaba yem ihtiyacının ancak % 10 düzeyindeki kısmı meralardan sağlanmaktadır. Koyunların beslenmesi daha ziyade meralara bağlıdır ancak meralar yeterli olmadığı için ilave yemleme yapılmaktadır. Koyunlarda koç katım dönemi ve sağım döneminde bir miktar ilave yemleme yapılır. Ayrıca kuzu ve toklu besisi yapılacağı zamanda ilave kesif yem verilir. Kışın ise hububat samanı ile bir miktar arpa, pamuk veya ayçiçeği küspesi varsa buğday kırığı karıştırılarak yemleme yapılır. Meralar bitki kompozisyonu ve çeşidi bakımından oldukça fakir durumdadır.

Bunda iklimin etkisi oldukça yüksektir çünkü yıllık yağış yıllara göre 300 mm dolayında olmaktadır. Ayrıca bilinçsiz otlatmada bir başka neden olarak karşımızdadır.

Kaba yem açığı bölgede hayvancılığın istenilen düzeye çıkmasını engelleyen en önemli sorundur.

Araştırma bölgesinde hayvancılık büyük ölçüde geleneksel ve eski tip ahır ve ağıllarda yapılmaktadır. Bu yapılar genelde kerpiç ve taş yapılardır. Koyun ağılları önü açık ve güneye bakan, çatı malzemesi çinko veya kiremit ile kaplıdır. Havalandırma ve ışıklandırma yeterli değildir. Büyük baş hayvancılıkta da gelişmiş teknoloji kullanımı yoktur. Ahırlar eski ve havalandırması, ısıtması ve aydınlatılması yetersizdir. Ahırların zemini genelde toprak olup son yıllarda yapılanlar betondur ve bu ahırlarda idrar, idrar kanalı ile dışarı aktarılmaktadır. Hayvanların altlıkları insan gücü ile elle, kürekle temizlenmekte ve ahırların sıyırma sistemleri bulunmamaktadır. Hayvanların yemleme ve sulama gibi bütün bakım işlemleri insan gücü ile yapılmaktadır. Hayvanların elle sağımı son yıllarda büyükbaş hayvancılıkta azalmıştır. Bir iki hayvanı olanlar dışında sağım bireysel yani hayvanların tek, tek sağılabildiği sağım makineleri ile yapılmaktadır. Bu sağım makinelerinin bir kısmı ile iki hayvan aynı anda da sağılabilmektedir. Koyunlarda elle sağım yapılmaktadır. Bölgedeki süt üretimini son

yıllarda çeşitli fabrikalar almakta ve işlemektedir. Bu fabrikalar süt toplayıcıları vasıtasıyla bölge sütünü almaktadırlar. Ayrıca bölge üreticilerine yem sağlanmasında da bu süt fabrikaları özellikle sütünü aldıkları işletmelere yardımcı olmakta ve bir kısım üreticiye yemlerini vermektedirler.

Büyükbaş hayvanlar bölgede meralara çıkmamaktadır. Sığırlarda beslenme genellikle geleneksel kaba yem, ilave kesif yemlere dayanmaktadır. Araştırma alanında kesif yem olarak hayvanlara arpa kırması, yulaf kırması, mısır kırığı, pancar tohumu küspesi, elek altı buğday, pamuk tohumu küspesi ve fabrika yemi gibi yemler verilmektedir. Bölgede sılaj istenilen düzeye henüz gelememiştir. Ayrıca kaba yem açığını kapatacak yem bitkileri ekimi de istenen düzeyde değildir. Saman önemli bir yem kaynağı olarak kullanılmaktadır. Büyükbaş hayvanların sağım ve kuruya ayrılmasında da üreticiler gerekli titizliği göstermemektedirler. Bir büyükbaş hayvan 305 gün sağılıp, 60 gün kuruya ayrılması gerekirken bu konuda da çok farklı uygulamalar olabilmektedir.

Hayvanların doğuma bir ay kala veya daha az süre kala da kuruya ayrıldığı olmaktadır.

Kaba yem olarak genelde hububat samanı, pancar posası karıştırılarak hayvanlara verilmektedir. İşletmelerin çok azında yonca otu verilmektedir, ancak çok yetersizdir.

Sığırların beslenmesi günde iki defa ahırda kapalı şartlarda yapılmaktadır. Üreticiler karma yemlere bir miktar pamuk küspesi, arpa kırması ve kepek ilave ederek verebilmektedir. Ahırların büyük kısmında su tesisatı ve şamandıra sistemi yoktur. Bu ahırlarda sulama taşıma ile yapılmaktadır. Otomatik suluklar olmadığı için hayvanlar istediği zaman su içememektedir. Ancak bazı işletmelerde su tesisatı ve şamandıra sistemi vardır. Buralarda sürekli su bulunmaktadır. Suluklarda genelde beton veya saç olmaktadır. Saman kaba yem olarak kesif yeme karıştırılmaktadır. Kısmen büyük işletmeler yonca ve fiğ gibi kuru otları hayvanlarına verebilmektedirler Büyükbaş hayvanlarda günde iki yemleme sabah ve akşam yapılmaktadır. Kaba ve kesif yem birlikte verilmektedir. Yemlemede el arabası kullanılmakta ve yemler buradan kürekle yemliklere atılmaktadır. Hayvanlara su da yemleme esnasında verilmektedir. Yemleme ahır içerisinde uzanan beton veya ahşap yemliklerle yapılmaktadır. Bölgede yem depoları ahırın bir kısmı veya bitişiğindedir. Günlük temizlik eski tip ahırlar yaygın olduğu için günlük olarak yapılmamaktadır. Çoğu ahırlarda hayvan gübresi ve idrarı

ahırlarda birkaç gün kalabilmektedir. Bazı ahırlarda idrar basit bir kanal vasıtasıyla dışarı verilmektedir. Hayvan dışkısı gün aşırı kürekle ve el arabası kullanılarak temizlenmekte ve avluda bir köşede biriktirilmekte ve tezek yapılmaktadır. Özellikle bölge hayvancılığında bir takım hastalıklarla karşılaşılmakta ve bilinçli mücadele yapılamamaktadır. Tedavilerde ilaç kullanımında bilinçsizlik vardır. Hayvanların fiziki bakımı ile ilgili hastalıklarda zaman, zaman olabilmektedir. Bu hastalıklarla zamanında ve yeterli mücadele yapılmaması ekonomik kayıplara da sebep olmaktadır.

Küçükbaş hayvancılıkta da eski tip ağıl sistemleri yaygındır. Kerpiç yapılar ağırlıktadır.

Havalandırma ve ışıklandırma gibi yetersizlikler vardır. Ancak son yıllarda daha iyi şartlara sahip ağıllar yapılmaktadır. Ancak çok yetersiz düzeydedir. Hayvanlar ağılda genelde hava şartlarına bağlı olarak Kasım ve Mart aylarında arasında kalmakta ve diğer aylarda çobanlarla meraya çıkarılmaktadır. Hayvanlara saman ve arpa kırması yem olarak verilmektedir. Meraya çıktığı zamanlarda yem daha az verilmektedir.

Hayvanlarda doğum Ocak sonu, Şubat-Mart aylarında başlamaktadır. Sağım ise doğumdan sonra başlar ve yaklaşık dört-beş ay sürmektedir. Koyunların sağımı Nisan-Ağustos aylarında ve kadın işgücü ile elle yapılmaktadır. Sağımlar açık alanda yapılır.

İşgücü isteklerine baktığımızda bir çoban 300 koyunu meraya çıkarabilmektedir. Yine 300 koyunu 4 kadın 3-4 saat gibi bir sürede sağabilmektedir. Koyun sütü genelde peynir ve yoğurt olarak değerlendirilmektedir. Genelde üreticiler bu ürünleri kendileri yapmakta ve pazarda satmaktadırlar. Ancak mandıralarda bu sütleri köylere gelerek toplamaktadırlar. Hayvanların yılda bir kez ve genelde Mayıs-Haziran ayları arasında yün kırkımları yapılmaktadır. Kırkım işi genelde elektrikli makinelerle yapılmaktadır.

Kırkım makası ile kırkım çok azalmıştır. Ağıllarda alt temizliği yılda bir kez yapılmaktadır. Hayvanlara yılda bir kez banyo yaptırılmaktadır. Bu da yetersiz olmaktadır. Bunun için hayvanlar sürekli veteriner denetiminde olmalıdır ancak bu sağlanamamaktadır. Hayvanların yemlenmesinde genelde ahşap yemlikler kullanılır.

Sulamada ise beton veya saç suluklar kullanılır ayrıca traktörlerle tankerler meralarda hayvanları sulamak için su taşımakta ve bu sular yine saç suluklara aktarılarak hayvanlar sulanmaktadır. Genelde koyun ağıllarının zemini topraktır. Gübre ağıldan senede iki defa küreklerle römorklara atılmakta ve temizlenmektedir. Avludaki gübreler ise traktör arkasına takıla küreklerle sıyrılarak temizlenmektedir. Koyunculuk

genel anlamda geleneksel olarak yapılmakta ve yeni teknolojiler barınma ve bakım işlerinde kullanılmamaktadır. Bölgede hayvanlara genelde aile bireyleri, özellikle de kadınlar bakmaktadır.

Benzer Belgeler