• Sonuç bulunamadı

ANAYASA MAHKEMELERİNİN İŞLEYİŞİ

Toplam 16 üyenin görev yaptığı Federal Almanya Anayasa Mahkemesi, her biri sekiz üyeden oluşan iki ayrı daire (senate) biçiminde görev yapmaktadır. Her

II- ANAYASA MAHKEMELERİNİN İŞLEYİŞİ

tanınmasıdır. Buna göre, anayasa yargıçları, mahkemede verdikleri oy veya açıkladıkları düşüncelerinden sorumlu tutulamaz. Yargıçlar, mahkeme kararı olmaksızın tutuklanamaz, cezai bakımdan sorumlu tutulamaz.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin statüleri bakımından değinilmesi gerekli önemli bir nokta da asıl üye-yedek üye ayırımıdır. Avusturya’da ve ülkemizde (gerek 1961, gerekse 1982 Anayasalarında) kabul edilmiş olan bu ayırımın anayasa yargısı açısından işlevsel ve faydalı olduğunu söylemek mümkün değildir. Asıl üyelerle aynı kaynaklardan ve aynı koşullarla seçilen yedek üyeler, ancak asıl üyelerin özrü halinde toplantılara katılabilmekte, bu istisnai durumlar dışında toplantılara katılamamaktadırlar. Katılacakları toplantıları da önceden bilmemeleri, adeta son anda haberdar edilmeleri nedeniyle, yedek üyeler, katıldıkları toplantılarda yeterince verimli olamamaktadır. Anayasa hükmü gereği, resmi veya özel hiçbir görev alamayan, seçildikleri kurumla da ilişikleri kesilen yedek üyeler, asıl görev ifa edemeyen kamu görevlileri durumundadır. Üstelik yedek üyelerin, Cumhurbaşkanı kontenjanından üst düzey yönetici veya avukat olarak seçilme dışında, asıl üyeliğe geçmeleri de mümkün değildir.114

Avusturya’daki adlandırılışıyla “sürekli raportör” adı verilen ve Anayasa Mahkemesi üyelerine yardımcı olan yardımcı personel istihdam edilmektedir. Bu yardımcı personel, Anayasa Mahkemelerine gelen dosyaları, önceden inceler ve dosyalar hakkındaki görüş ve düşüncelerini bir rapor halinde Anayasa Mahkemesine sunar.115

Anayasa Mahkemelerinin işleyişi bakımından önemli bir nokta da, mahkemelerin Almanya, İspanya ve Portekiz’de olduğu gibi iki ayrı kurul halinde mi, yoksa ülkemizde olduğu gibi tek bir kurul halinde mi çalışacağıdır.

Almanya’da Anayasa Mahkemesi, üyelerin atanması ve özgül görevleri bakımından gerçek anlamda iki ayrı mahkeme gibi hareket eden iki daireye (senate) ayrılmıştır. Birinci Daire, itiraz yoluyla gelen anayasaya aykırılık iddialarını ve anayasal başvurular gibi anayasaya uygunluk denetimlerine yönelik uyuşmazlıkları çözmekle görevlidir. Buna karşılık İkinci Daire, soyut norm denetimi yoluyla federal kanunlar ile eyalet kanunlarının Federal Anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevlidir. Her seviyedeki hükümet organları ve hükümetler arasında oluşan siyasi ihtilafları, seçim uyuşmazlıları ile siyasi partilerin anayasaya uygunluğu konularındaki davaları çözümlemek görevi de yine İkinci Daireye ait görevlerdendir.

Bu yönüyle, İkinci dairenin görevlerinin daha çok politik konulardan oluştuğu, anayasallık denetimine ilişkin konuların ise birinci dairenin görevleri arasında sayıldığını söylemek mümkündür 116.

İspanya’da Anayasa Mahkemesi, her biri 6 üyeden oluşan ve kendine özgü görev ve yetkileri bulunan iki daireye ayrılmıştır. Portekiz’de ise Anayasa Mahkemesi üç ayrı seksiyon olarak kurulmuştur117.

115 Kaboğlu, 2000, s.46

116 ibid, s.45-46; Tunç, a.g.e., s. 132-133

117 Kaboğlu, 2000, s. 46

Birden fazla kurul veya daireden oluşan Anayasa Mahkemelerinde, daire veya kurullar arasında aynı konuda içtihat farklılıkları ortaya çıktığında içtihadı birleştirmek amacıyla, daire veya kurullar biraraya gelerek “Büyük Kurul” veya

“Birleşik Kurul” adıyla toplanır.

Anayasa Mahkemelerinin daire veya kurullar halinde çalışmasının, iş yükünü azaltacağı, bu sayede çalışma hızını artıracağı, diğer yandan az sayıda üyeden oluşan dairelerin kararlarının “Büyük Kurul” biçimindeki üst kurullarca denetlenmesinin kararların isabet derecelerini artıracağı ileri sürülmekte ve Türkiye için de bu sistem önerilmektedir. Nitekim 1993 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti tarafından hazırlanan anayasa değişikliği teklifinde, Anayasa Mahkemesinin, her biri bir başkan ve altı üyeden oluşan iki bölüm halinde çalışması öngörülmekteydi.118

Anayasa Mahkemelerinin işleyişi ile ilgili bir diğer önemli konu da yargılamanın duruşmalı (tartışmalı) mı yoksa dosya üzerinden mi yapılacağıdır.

Almanya, Avusturya, İspanya, İtalya, Portekiz ve Polonya’da yargılama, duruşmalı olarak yapılmaktadır119. Türkiye’de ise Anayasa Mahkemesi, Avrupa Anayasa Mahkemelerinden farklı olarak, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışındaki işleri dosya üzerinden inceler; gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere, ilgilileri ve konu hakkında bilgisi olanları çağırır (2949 Sayılı Kanun, m.30/1)

Türkiye’de gerek iptal davasına ilişkin dilekçeler, gerekse itiraz yoluyla gelen evraklar, kayıt tarihinden itibaren 5 gün içinde “raportörler” tarafından incelenir ve hazırlanan bir raporla birlikte Başkanlığa bildirilir. İptal davasıyla ilgili olarak hazırlanan raporda dilekçelerin, Anayasa Mahkemesinin görevine giren bir konu ile ilgili olup olmadığı, iptal davası açmaya yetkisi bulunanlar tarafından ve

118 Tunç, a.g.e., s.174-175.

119 Kıratlı, 1963, s.33; Kaboğlu, 2000, s. 47

yasal süre içinde verilip verilmediği hususları; itiraz yoluyla gelen işlerlerle ilgili olarak hazırlanan raporda ise, bakılmakta olan bir dava bulunup bulunmadığı, Anayasaya aykırı görülerek ya da ileri sürülen anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunarak iptali istenen kanun veya kanun hükmünde kararname hükümlerinin bu davada uygulanma durumları ile Mahkemenin başvurmaya yetkili olup olmadığı hususlarına yer verilir. Anayasa Mahkemesi, raportörler tarafından düzenlenen raporları esas alarak ilk incelemesin yapar. Anayasa Mahkemesince yapılan ilk incelemede, eksiklikleri olduğu görülürse esasın incelenmesine geçilmeksizin, iptal davasıyla ilgili işlerde eksikliklerin tamamlattırılmasına; itiraz yoluna ilişkin işlerin ise geri çevrilmesine, mahkemenin yetkisiz olduğu tespit edilen başvuruların da reddine karar verilir. Anayasa Mahkemesi, ilk inceleme sonucunda, gönderilen evrakta eksiklik bulunmadığı, başvuru koşullarının tam olduğu kanısına varırsa işin esastan incelenmesine karar verir. Bu aşamada, dosya tekrar raportörlere verilir.

Raportörler, işin esası hakkında bir ay içinde rapor hazırlamak durumundadırlar.

(Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü, m.8,9).120

Raportörler tarafından hazırlanan raporların birer örneği, toplantı gününden on gün önce bütün üyelere dağıtılır. Üyelerin toplanması ve görüşmelerden sonra, salt çoğunlukla karar verilir. Ancak, Anayasa değişikliklerinin iptali ve siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin kararlarda 3/5 çoğunluk aranmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin kararları, gerekçeli olarak Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer (Anayasa m.152). Ancak, ülkemizde genellikle, Anayasa Mahkemesi tarafından kararın verilmesi ile kararın gerekçesinin yazılarak Resmi Gazete’de yayımlanması arasında çok uzun bir zaman geçmektedir. Bu

120Bkz.Burhan Kuzu, Türk Anayasa Metinleri ve İlgili Mevzuat, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1994, s.659-662.

durum ise, özellikle iptal kararı verildiğinde, anayasaya aykırı olduğu sonucuna varılan bir yasanın hukuk dünyasında varlığını uzunca bir süre daha devam ettirmesine neden olmaktadır. Bu durumun önüne geçilmesi bakımından, kararların gerekçelerinin yazılıp Resmi Gazete’de yayımlanması için makul bir süre sınırı getirilmelidir.

3.BÖLÜM

ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİ