• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM TARİHSEL AÇIDAN SAKIZ ADASI

1.1. OSMANLI ÖNCESİ SAKIZ ADASI

1.1.2. Adada Ceneviz Yönetimi

1204 yılındaki İstanbul’u fetihleri ile 1797’de Venedik Cumhuriyetinin düşüşü arasındaki yıllarda Yunan coğrafyasına giren Latin devletlerinin dört temel yönetim şekli vardı: Bu devletler, ya Kıbrıs gibi bağımsız krallıklar ya da en iyi örneği Achaia (kuzey Mora’da bir eyalet)'da görülen feodal eyaletler veya Rodos gibi ileri askeri karakollar veyahut da Girit gibi ana devlet tarafından doğrudan yönetilen koloniler şeklinde siyasi yapılanmalar sergilemişlerdi. Fakat Sakız'daki Ceneviz egemenliği, doğu Akdeniz’deki bütün bu Latin sistemlerinden farklıydı82.

Ceneviz Cumhuriyeti bütçesi, Vignoso ve arkadaşlarının kadırga başına 7,000 pound’dan 203,000 pound tutarında gösterdiği sefer maliyetini karşılamaya yetmiyordu. Ceneviz devleti, bu durumda yardım çağrısındaki vaadini yineleyerek ada yönetimini onlara bırakmayı teklif etmişti. Bunun üzerine 26 Şubat 1347'de bir düzenleme yapılarak Ceneviz cumhuriyetinin borcuna karşılık 20 yıl süresince fethedilen yerlerin sivil ve hukuki yönetiminde Ceneviz adına bunların söz sahibi olacağı kabul edildi83. Böylece adada, adına Maona ya da Mahona (Mahonesi) da denen 29 birimli bir yönetim oluşturuldu. Bu, imtiyazlı bir yönetimdi ve vergi toplama ve adanın temel üretimi olan damla sakızı

cevabı üzerinde Vignoso ve komutasındakiler adaya çıkarak fethi tamamladı. Bkz. Miller (1915: 419).

81 Adaya, Ceneviz asıllı olan ve Papa Innocent VIII,'i çıkaran ünlü Ligurian ailesinden bir vali atandı. Vali Kalojanni Cybo kendisi ve ailesi için adada rahat bir dönem geçirdi. Aynı zamanda önceki dinsel özgürlüklerini, ayrıcalıklarını vs devam ettirerek Bizans’ın da memnun olduğu bir yönetim yarattı. Cenevizli Vali, Ceneviz Cumhuriyeti’nin kanunlarına göre adaya yönetici olarak atandıktan sonra kaledeki 200 hane Ceneviz garnizonu için tahsis edildi. Miller (1915:

419); Vlastos (1913:22)

82 Miller (1915: 418)

83 Bu sözleşme, süresi doldukça yenilenerek bu sistem devamlı hale gelmişti. Miller (1915: 421);

Vlastos (1913:27 vd); Argenti (1958:163).

gelirleri bu yönetime verilmişti84. Bu dönemde damla sakızı üretimi için tekel (monopoly) oluşturulmuş ve üretimini, satışını hatta ticaretini Maona kontrol altına almıştı. Di Tucci’nin belirttiği üzere; “Cenevizliler kontrollü kolonizasyonla ve tarımda sürekli ve tekrarlanan bir yöntemle adayı yeniden inşa etmişlerdi’’ Di Tucci’ye göre Cenevizliler ve Floransalılar Avrupa’daki damla sakızı ticaretinde en önemli rolü oynamışlardır85.

Maona, bir nevi çok ortaklı şirket niteliği taşıyan daha çok ekonomik kazançla ilgilenen ve ticaret mantığıyla hareket eden bir sistemdi. Bunlar, yönetimden ziyâde üretim ve gelirlerle ilgilenirlerdi. Adanın yönetimi için ayrıca bir görevli atanırdı.

Adaya, Ceneviz Cumhuriyeti temsilcileri ve yöneticileri olarak -İtalyanca yönetici manasına gelen- “podesta” denen görevliler atanmıştı. Bunlar yerel yöneticiler olarak görev almaktaydı. Cenevizliler, podesta'yı 20 Ceneviz demokratı içerisinden seçerdi ve bir yıllığına atardı. Bu kişi, Ceneviz hükümeti ve Maona tarafından ortak kararla belirlenirdi. Duka/dük (doge) ve konsül Şubat ayında bu 20 kişiyi belirler ve Maona’ya önerirdi. Maona da bunlardan dördünü seçerdi ve bu dört kişi içinden biri duka ve konsül tarafından belirlenerek podesta olurdu.

Podesta, halkı,Ceneviz yasalarına göre yöneteceğine dair yemin ederek göreve başlardı86.

Diğer bir görevli de castellano87 denen Sakız Kalesi komutanı idi. O da aynı şekilde seçilir ve bir yıllığına atanırdı. Bu kez, altı kişilik bir liste, Maona tarafından düke ve konsüle önerilirdi. Bu görevli, adadaki güvenlikten sorumluydu ve görevi karşılığında 3,000 Ceneviz poundu alırdı. Bu iki yönetici ve Maona dışında ve onlardan çok farklı olarak Vignoso’nun ada üzerinde söz

84 Maona kelime manası tam olarak bilinmemekle beraber Yunanca “birim” anlamına gelen

“monas” veya Ceneviz dilinde “birleşim” anlamına gelen “mobba”’dan türediği iddiaları kesinleşmemiştir. Maona, Ceneviz’in diğer bölgelerinde uygulanmıştır. Örneğin Kıbrıs'taki eski ve yeni Maona (1374, 1403), Korsika Maonası (1378) şeklinde uygulamalar da vardı. Miller (1915: 421); Argenti (1958:160, 307, 371); Vlastos (1913: 27).

85 Di Tucci (1933:418)

86 Hazırlanan yirmi kişinin ilk listesi Maona tarafından reddilebilirdi, bu durumda ikinci liste bizzat hükümet tarafından hazırlanırdı. Miller (1915: 421-422); Argenti (1958:371).

87 İtalyanca; Kale muhafızı, komutanı manasındadır.

sahibi olduğunu vurgulamak gerekir. Vignoso’nun statüsü bunlardan çok başkaydı, adada doğrudan yönetici olmamakla beraber en az yönetici kadar hak ve sorumluluk sahibiydi. Vignoso, yılda iki kez tüm adayı dolaşarak düzenin işleyişini teftiş eder, herhangi bir şikâyet olup olmadığına bakardı. Hiçbir Maona üyesi buna itiraz edemez veya engel olmazdı88.

Ayrıca ada yönetiminde sistemin yarattığı bir iç denetim vardı. Hukuki işler hariç her türlü yönetsel işte Podesta'yla birlikte hareket eden gubernatores (guvernatores) adı verilen meclis/konsül vardı. Konsül, ada yönetiminde podestaya yardımcı olan ve kimi zaman da onu denetleyen bir meclisti. Bunlar, Maona veya kendi meclis üyeleri tarafından seçilirdi. İlk zamanlar altı kişilik bir heyet iken sonradan sayıları on ikiye çıkartılmıştı. Podesta’nın yetkisi doğrultusunda çalışırlardı ve maaşları çok yüksek değildi. Bu nedenle müfettişlik konusunda yaptırımları sorgulanabilir. Bunun haricinde genelde codespotae (lord) ya da protogerontes (dimogerontas) diye adlandırılan resmi olarak rettori denen yerel görevliler vardı89. Adadaki Ceneviz yönetimi ada halkının var olan düzenine müdahale etmeyecek şekilde yapılanmıştı. Böylece adalılar, eski geleneksel yapılarını bozmadan devam ettirmeyi başarmışlardı. Kendi iç yönetim yapısındaki Bizans mirası olan dimogerontia sistemi bu sayede yaşamaya devam etmişti. Ancak Miller’in bahsettiğine göre bu görevlilerin ataması podesta tarafından yapılırdı90.

Adadaki Ceneviz egemenliği, Maona ile inişli çıkışlı ilişkiler çerçevesinde 220 yıl kesintisiz devam etmişti. Adanın yönetimi sözde merkez devlette yani Ceneviz hükümetinde ise de gerçekte her şey Maona kontrolündeydi. Maona’nın yönetim üzerindeki sorumlulukları sonradan daha da arttırılmıştı. Bu sistem, adada uzun yıllar yaşamışsa da Maona’nın ilk üyelerinin adadaki yaşamı fazla uzun sürmemişti. Sistemin kuruluşundan sadece 11 yıl sonra üyeler teker teker dağılmaya başlamıştı. Bu sırada Vignoso ölmüş, arkadaşları da Cenova’ya yerleşmişti. Artık Maona üyeleri çoğunlukla adada bulunmuyorlardı, gelirlerini

88 Miller (1915: 422); Argenti (1958:375, 390-392)

89 Miller (1915: 422); Argenti (1958: 394)

90 Miller (1915: 422)

ise 12 kişilik başka bir “şirkete” kiralıyorlardı. 1349'da damla sakızı çıkarmak için kurulan ve Pasquale Forneto ve Giovanni Oliverio'nun yönetimi altındaki 12 üyeli bu “şirket”, Maona üyelerinin adada bulunmayışı nedeniyle sakız üretimini kendi kontrollerine almışlardı. Maona ile kiracıları sayılan bu kişiler arasında birtakım sıkıntılar yaşanınca ilişkiler çatırdamaya başladı; Ceneviz dükü Simone Boccanegna'nın araya girmesiyle 8 Mart 1362'de yeni bir düzenleme yapıldı.

Yeni bir Maona oluşturuldu ve ada, 12 yıllığına 12 kişiye ve onların varislerine kiralandı. Yeni Maona üyeleri olan bu 12 kişi, “Giustiniani”yi aile adı olarak benimsemeyi kabul etti. Bunlar adanın gelirlerinden eşit olarak yararlanıyorlardı.

Ancak hiçbir üye kendi hissesini herhangi bir ortağına satamazdı, fakat -dükün onayı ile- hissesini yeni bir kişiye satabilirdi, böylece 12 kişilik sayı korunmuş olurdu91. Fakat bu sayı sabit bir şekilde korunamadı. İlerleyen yıllarda ortaklardan/üyelerden bazıları, hisselerini satarak Cenova'ya çekildi ve daha sonra da bu bölünme giderek arttı. Öyle ki Osmanlı’nın fethi sırasında Maona’da 600’den fazla insanın hissesi vardı92. Bu süre zarfında Ceneviz devleti ile Maonayı yöneten Giuistiniani’ler arasında yıllık kira, anlaşmanın yenilenmesi vs konularında pek çok kez sorun yaşanmış, hatta bir de isyan çıkmış ise de Maona yönetimi adanın elden çıkışına kadar Giustiniani ailesinde kalmayı başarmıştı93. Giustiniani ailesi Osmanlılar’a kadar adadaki hakimiyetini sürdürmüştü94. Ceneviz gücü ve etki alanı zayıflayınca Sakız, onların doğudaki tek ticaret kolonisi olarak kalmıştı. Sakız adası Cenova’dan hareket edip doğuya (Suriye, Mısır ve Kudüs) ve kuzeye (İstanbul ve Karadeniz limanları) giden ticari gemiler için önemli bir limandı95.

91Her bir hisse caratti grossi denen üç bölüme ayrılmıştı ve bunların her biri de sekiz hisseye bölümüştü. Hepsi 288 caratti piccoli ediyordu. Önceleri ortaklar on iki kişi idi; Nicolo de Caneto, Giovanni Campi, Francesco Arangio, Nicolo di S. Teodoro, Gabriele Adorno, Paolo Banca, Tommaso Longo, Andriolo Campi, Raffaelle di Forneto, Lucchino Negro, Pietro Oliverio, ve Francesco Garibaldi, sonradan sadece iki caratti grossi, ya da on altı caratti piccoliye sahip Pietro di S. Teodoro on üçüncü kişi olarak eklendi. Pietro di. S. Teodoro'nun payı diğer üyelerin üçte ikisi kadardı. Miller (1915: 423); Vlastos (1913:28,29);

92 Miller (1915: 423)

93Yıllık anlaşmaya rağmen Giustiniani 21 Aralık 1408'de podestayı görevden alarak bağımsızlığını ilan etmişti. Venedik onlara silah ve yiyecek alımında yardım etmişti. Fakat 1409'da Ceneviz güçleri bu isyanı bastırmıştı. Miller (1915: 424); Vlastos (1913:33);

94 Sakız’ın Giustiniani ailesine atfedilen tablo için Bkz. EK 2. Tablo Giovanni Domenico Tiepolo tarafından 18. yüzyılda yapılmıştır. Bugün Metropolitan Müzesinde Sergilenmektedir.

95 Ierapetritis (2010: 157-158)

Latin devletleri, fethettikleri yerde çağdaşı olan diğer devletler gibi siyasi egemenlikten ziyâde ekonomik egemenlik kuruyorlardı. Dönemin siyasi güçleri olan Venedik, Bizans ve sonrasında Osmanlı ile diplomatik ilişkilerini, ekonomik dengeleri elde tutmak üzere ayarlıyorlardı. Bu anlamda Sakız’daki Ceneviz egemenliği, Maona yönetimi ile oluşturulmuş ticari bir ilişki idi. Adaya ekonomik işletmeler şeklinde yerleşmişti. Bunun ötesinde adada güçlü bir devlet otoritesi yaratma gibi siyasi bir amacı yoktu. Zaten adadaki ekonomik işletmeleri dışındaki yerlerle de ilgilenmiyordu.

Bu süreçte, Bizans’ın, Sakız’ı geri alma teşebbüsleri karşısında Ceneviz devleti, onlarla anlaşma yaparak adadaki ekonomik varlığını devam ettirmişti. Böylece Ceneviz devleti, Bizans’a yıllık 12,000 altın vermek koşuluyla adanın bütün gelirlerinden yararlanmaya devam etmiş ve Sakız, Maona’nın elinde kalmıştı.

Anlaşma koşulları bununla sınırlı değildi. İstanbul metropoliti tanınacaktı. Ayrıca, Ceneviz’in ekonomik işletmeler halinde elde tuttuğu yerler dışındaki kalelerde, Bizans bayrağı dalgalanacak ve bu bölgeler imparatorluk memurları tarafından yönetilecekti. Tüm şartların kabul edildiği bu anlaşma ile adadaki Rumların içişlerine Bizans memurları bakmaya başlamıştı. Latinler ve Rumlar arasındaki olaylarda ise Bizans ve Ceneviz otoriteleri birlikte karar veriyordu96.

Ceneviz’in Sakız’daki egemenliği boyunca en inatçı rakibi Venedik olmuştu.

Akdeniz’deki üstünlük mücadelelerinde Sakız, sık sık Venedik tehdidi altına girmişti97. Bu mücadelelerde ada, çoğu zaman Ceneviz için korunaklı bir liman olmuştu. 1350'de her iki cumhuriyetin savaşında, Ceneviz bölüğü Sakız'a sığınmıştı. 1431-1432'de Venedik filosu şehri (Chora) bombalayıp sakız ağaçlarını tahrip ettiğinde, adaya en büyük zararı vermişti98. Bir ara ortak düşman olan Türkler için Venedikliler ve Ceneviz ticaret devletleri birleşmişlerse

96 Vlastos (1913: 24,25); Miller (1915: 425).; Argenti (1958:119). Fakat Bizans’ın adadaki siyasi gücü çok uzun sürmedi. 1363 yılında iki Foça da fethedildiğinde imparator John V.

Palaiologos, Pietro Recanelli'ye ve meslektaşlarına yıllık 500 hyperpera karşılığında Sakız'ı verdi Miller (1915: 426).

97 En ciddi tehdit 15. yüzyıl sonunda Akdeniz’e açılan Floransa gemileri nerdeyse Sakız’ı ele geçirmek üzere olduğu seferdi. Fakat Cenevizliler sağlam bir mukavemetle adayı elde tutmayı başarmıştı. Miller (1904: 648-649).

98 Argenti (1958:147 vd); Miller (1914: 426); Vlastos (1913:37-40)

de Akdeniz’deki hâkimiyet yarışına bu iki devlet mücadelesi damgasını vurmuştu.