• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.7. Ülkemizde Tıbbi Uygulama Hatası Değerlendirmesi

Hekim ile hasta arasında ilk karşılaşmadan itibaren bir sözleşme kurulduğu varsayılmaktadır. 9

Doktor ve hasta ilişkisinde güven ilkesi çerçevesinde hem kamu ve özel hukukta yer bulan şekilde düzenlemeler vardır. Hekimin özen borcu temelinde kusur sorumluluğu bulunmaktadır. Hekim olumsuz sonucu istemese bile gerçekleşmesinde gerekli özeni göstermediyse kusurlu kabul edilir. 11

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hekimler aleyhine tıbbi uygulama hatası iddiaları ile tazminat davalarının sayısı son yıllarda artmaktadır. 95

Sağlık çalışanlarına karşı tıbbi uygulama hataları nedeniyle açılan dava sayısındaki hızlı artış bir endişe kaynağı haline gelmiştir. 41

Hekimin tıbbi uygulamalar nedeniyle hastasına zarar vermeyeceği öngörülür. Ancak bu durum sorumluluk kavramı ile de sınırlanmıştır. Hekimler ve sağlık çalışanları hukuka uygun olmayan bir tıbbi uygulama neticesinde hastaya zarar verdikleri takdirde sorumlulukları söz konusu olur ve bu zararı tazmin etmekle yükümlüdürler. 30

Yapılan bir tıbbi müdahalenin “tıbbi” olması ve “hukuka uygun” olması birbirinden farklı ele alınmalıdır. Bir uygulama tıbbi olduğu halde hukuka uygun olamayabilir. Tıbbi bir uygulamanın hukuka uygun kabul edilebilmesi için konusunda yetkin personelce, uygun endikasyon varlığında, meşru bir amaç için, tıp biliminin standartlarına uygun bir şeklilde, aydınlatılmış onam ve rıza varlığında, gerekli dikkat ve özen gösterilerek yapılmış olması gerekmetedir. 109

Hekimler için kusura dayalı genel sorumluluk kuralı geçerlidir. Eğer kusur varsa sorumluluk da vardır, kusur yoksa sorumluluk da yoktur. Sorumluluk, hukuka aykırı bir fiile, hukukun öngörmüş olduğu bir yaptırımdır. 110,111,112

Kumral ve Özdeş tarafından yapılan bir çalışmada hekimlerin “tıbbi uygulama hataları ile ilgili mevcut yasal düzenlemeler hakkında yeterli bilginiz var mı?” sorusuna katılımcıların

% 79,5’i hayır cevabı vermiştir. Evet cevabı verenlerin bilgi aldıkları kaynaklar sorulduğunda

%68,3’ü tıp eğitimi süresince, %19,8’i kongre ve sempozyum etkinliklerinden bilgi edindiğini belirtmektedir. 20

Hekimlik mesleki uygulamalarından doğan sorumluluklarını; cezai, hukuki, idari ve mesleki sorumluluklar olmak üzere dört başlık halinde incelemek mümkündür.113,114

Yasal anlamda hekim sorumluluğunun bazı koşulları vardır. Bunlar; yapılan uygulamanın hukuka aykırı olmasının yanı sıra uygulama neticesinde bir zararın meydana gelmesi, kusurlu bir davranışın bulunması ve oluşan zarar ile kusurlu davranış arasında illiyet bağının bulunmasıdır. 115

Devlet memuru statüsünde kamu kurumunda çalışan bir hekime karşı şikayet ve dava açma girişimi söz konusu olduğunda savcılık ilgili kurumdan, kurum içi soruşturma başlatmasını istemektedir. İlgili kurum amirince soruşturmacılar görevlendirilerek soruşturma işlemi başlatılır. Yapılan incelemede hekime yönelik bir kusur tespit edilirse savcılığa suç duyurusunda bulunulur ve kurum içi disiplin soruşturması da açılır. 30

Devlet memuru statüsünde kamu kurumunda çalışan bir hekime karşı tıbbi uygulama hatası iddiasında bulunarak tazminat talepli dava ancak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine açılan dava neticesinde tazminat kararı verilirse idare bunu karşılar ve ilgili hekime rücu edebilir. 30

Özel sağlık biriminde çalışan devlet memuru statüsünde olmayan hekimlere karşı ise direkt olarak dava açılabilmektedir. Hastanın doğrudan şikayeti üzerine hem çalıştığı kurum hem de hekimin kendisine dava açılabilmektedir. 30

Hekimlerin kusurlu tıbbi uygulamaları ceza davalarında, taksirli ya da kasten yaralama ve öldürme ile ilgili maddeler kapsamında değerlendirilir. Hekimlere yönelik olarak genellikle taksirli suçlardan dava açılmaktadır. 30

Türk Ceza Kanunu’na göre taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

Yani olumsuz sonucun istenmemesi ancak dikkat ve özen yükümlülüğünün de bulunmaması olarak tarif edilebilir. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza kişinin kusuruna göre

belirlenir. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. 30

Türk Ceza Kanunu’na göre kast; suçun yasada tanımlanan unsurlarının bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. Yani olumsuz sonucu öngörmek, bunu istemek ve bunun gerçekleşmesi için eylemde bulunmak olarak tarif edilebilir. Tıbbi uygulama hatalarında kasten yapılan davranışlar sınırlı hallerde söz konusu olur. Yasa dışı kürtaj ve organ nakli buna örnek olarak verilebilir. 30

Hekimler tıbbi uygulamalarından dolayı ceza hukukundan ayrı olarak özel hukuk yani tazminat açısından da sorumlu tutulabilmektedir. Özel hukukta kusur haksız fiil olarak karşılık bulur ve düzenlemesi Borçlar Kanunu’na göre yapılır. Hekim bir haksız fiil neticesinde bir zarar oluşumuna neden olmuşsa bu zararı tazmin etmekle yükümlü hale gelir. 13,116,117,118

İster kamu kurumunda isterse özel bir kurumda olsun yapılan kurum içi soruşturmalar idari sorumluluk kapsamında karşılık bulur. Bu soruşturmalar neticesinde kusurlu olduğu kanaatine varılan hekim hakkında uyarı, maaş kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, kurumdan ihraç gibi cezalar verilebilir. 120

Hekimin tıbbi uygulaması Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği kapsamında da değerlendirilerek mesleki sorumluluk karşılığını bulur. Bu karşılık mesleki ve etik davranışlardan doğan sorunları kapsamaya yöneliktir. 14

Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği’ne göre hekimlere yönelik mesleki uygulamaları nedeniyle suç iddiasında bulunulması durumunda ilgili Tabip Odası Yönetim Kurulları ile birlikte Onur Kurulu değerlendirme görevi almaktadır. 121

Oda onur kurulları tarafından verilen geçici meslekten alıkoyma kararları itiraz edilmemiş bile olsa, meslekten alıkoyma dışındaki kararlarda ise itiraz halinde inceleme Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu tarafından yapılır ve Yüksek Onur Kurulu tarafından onaylandıktan sonra kesinleşir. Yüksek Onur Kurulu’nun onadığı geçici meslekten alıkoyma cezalarının Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanması öngörülmüştür. 121,122

Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği’nde hekimlik uygulamaları ile ilgili olarak öngörülen, hekimlerin disiplin suçu olarak kabul edilen kusurlu eylemleri; deontolojiye aykırı davranmak, yasa ve tüzüklere uymamak, haksız çıkar sağlamak, hasta haklarını ihlal etmek şeklinde dört ana grupta ele alınmıştır. Bu kusurlu eylemlere karşı ise; uyarı, para, geçici olarak meslekten men, oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması olmak üzere başlıca dört tür yaptırım ön görülmüştür. 9

Hekimlerin “meslek sırrı” kapsamında, hastalarının gizli ve özel sırları hakkında edindikleri bilgileri saklamaları gerekmektedir. Aksi takdirde bu durum cezai ve hukuki sorumluluk doğuracaktır. Sır kapsamına çevrenin üzerinde durmadığı ve herkesçe bilinebilecek durumlar dahil değildir ancak hasta sır olarak saklanmasını istediğinde bu bilgilerin de meslek sırrı olarak saklanması gereklidir. 106,123

Benzer Belgeler