3. BÖLÜM: TÜRKİYE’DE PLANLI DÖNEM VE EĞİTİM
3.3. TÜRKİYE’DE HAZIRLANMIŞ OLAN KALKINMA PLANLARINDA
3.3.1.3. Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977)
İBYKP’da olduğu gibi ÜBYKP’da da kendinden önce gelen planlar incelenmiş ve gözlenen eksiklikler göre yeni bir plan düzenlenmiştir. Yapılan bu genel değerlendirmenin ardından şu saptamalar yapılmıştır:
1-) Ekonomik ve sosyal kalkınmanın gerektirdiği insan gücünü yetiştirme konusunda,
2-) Fertlerin bilgi ve becerilerini arttırarak ve değer yargılarını etkileyerek kalkınmadan doğan değişikliklere uyumlarını ve kalkınmaya olumlu katkılarını sağlamak konusunda,
3-) Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini gerçekleştirme fonksiyonlarını etken bir biçimde gerçekleştirecek köklü bir sistem ve muhteva değişikliği konusunda, yeterli düzeyde nitelendirilebilecek bir başarı sağlanamamıştır (DPT, ÜBYKP).
Genel olarak bakıldığında ilk iki kalkınma planı sonrasında, örgün eğitim sistemi ekonomik ve sosyal yapının gereklerine uygun, dinamik koşullara ve değişmelere açık değildi. Yaygın eğitim sistemi ise, örgün eğitimin bu eksikliklerini giderecek, üretim sürecine geçenleri gerekli bilgi ve maharetle donatıp insan gücünün verimliliğini yükseltecek bir düzeye ulaşmamıştı. Bu durumun çeşitli nedenleri olmakla birlikte eğitime yapılan harcamaların yani yatırımların, o günün şartlarına göre yetersiz kaldığını ve bu eksikliğinde en önemli nedenlerden biri olduğunu söylemek mümkündü. Tablo-8’de de görüldüğü gibi söz konusu dönemde yapılan eğitim yatırımları artan bir seyir izlemekle birlikte, bu yatırımların tamamının gerçekleştirilememesi kaçınılmaz olan bu vasat eğitim tablosunu oluşturmuştu.
Tablo-8: ÜBYKP Döneminde Birinci Ve İkinci Mahalli İdareler Hariç Kamu Eğitim Yatırımları (1971 Yılına Göre – Milyon TL)
Yıllar Hedef Program Açık
Kaynak: ÜBYKP (1973-1977), DPT, Tablo 549.
İlk iki planın ardından üçüncü planda, 14 milyar TL gibi bir miktar para eğitim harcamaları için ayrıldı. Ayrılan bu bütçede en büyük payı 3,780 milyon TL ile temel eğitim alanı aldı, onu takiben ikinci büyük pay ise teknik liselerin oldu.
Yine aynı tarihin verilerine göre İBYKP’da eğitim alanındaki hedeflerin yakalanma oranı BBYKP’na göre %11,9 oranında artmıştı.
Tablo-9: ÜBYKP Döneminde Hedeflenen Eğitimde Toplam Yatırımlar (1971 Yılına Göre – Milyon TL)
Yüksek Okul Ve Akademiler 500
Bilimsel Araştırmalar 200
Kültür, Gençlik Ve Spor 870
Diğer Eğitim Yatırımları 70
İkinci Plan Döneminden Kalan Projeler 1600
TOPLAM 14000
Kaynak: ÜBYKP, DPT, Tablo 554.
ÜBYKP’ı birinci ve ikinci plan uygulamasında eğitim yatırımlarının öngörülen seviyeye çıkarılamadığını tespit etmişti. Eğitim yatırımlarındaki geri kalmanın nedenini, yatırımların uygulamada planlanan hedeflerden sapması, programda tespit edilen maliyet sınırları içerisinde gerçekleşmemesi ve programlanan sürede istenilen hamlelerin yerine getirilememesi olarak saptamıştı.
Yeni hedeflerde ÜBYKP’da bu doğrultuda belirlendi. (Tablo-9’da ÜBYKP’nın eğitime ayırdığı bütçe miktarı verilmiştir.)
ÜBYKP’ı eğitim sorunların geniş bir perspektifte ele almıştır. Bu plan çerçevesinde eğitim alanı 1995 yılına kadar sürecek geniş bir zaman aralığında incelenmiştir. Bu geniş perspektif çerçevesinde eğitim politikası, kalkınma politikasının bir bölümü olarak ele alınmıştır. Buna göre eğitim sistemi yeniden düzenlenmiş ve şu ilkeler gözetilmiştir:
1-) Temel eğitim ve insan gücü gereklerine yönelmiş diğer eğitim kademelerinde, eğitim programları, toplum bilincini arttırmak ve kalkınma çabalarına katkıda bulunacak bilgi ve beceri gücünü ve Atatürkçü yaklaşıma sahip bireylerin yetiştirilmesi amacına dönük olarak düzenlenecektir.
2-) Eğitim bir bütün ve devamlı bir süreç olarak ele alınacak, bundan örgün ve yaygın eğitim sistemleri arasındaki bütünlük ve üretim sürecinde bulunan kişilerin bilgilerinin yenilenmesi şeklindeki eğitim sürekliliği ilkesi anlaşılacaktır.
3-) Eğitim sistemi en alt kademelerden itibaren tüm fertlere modern sanayileşmenin gerektirdiği vasıfları kazandırarak çalışma hayatına katabilecek bir yapıya kavuşturulacak, eğitim ve üretim arasında tam bir ilişki kurularak çeşitli aşamalarda üretim sisteminin gerektirdiği teknoloji uygulana ve teknolojiyi ülke koşullarına uyduran yahut üreten araştırmacı elemanlar yetiştirilecektir.
4-) Eğitim kademelerini bitirenlerin üretim süreci ve çalışma hayatında istihdam durumları devamlı izlenecek, bu kesimdeki ihtiyaçlara göre, eğitim sistemi
dinamik bir biçimde geliştirilerek, eğitimde değişen şartlara uyabilecek esneklik sağlanacaktır.
5-) Eğitim sistemi ülke çapında insan gücü ihtiyaçlarına göre düzenlenmekle birlikte, eğitim kurumlarının yurt düzeyinde dengeli dağılımı ile yetenekli ve dar gelirli fertlerin eğitimden yararlanmalarında sosyal adalet ve fırsat eşitliği olanaklarına kavuşturulması gözetilecektir.
6-) Bütün eğitim kademelerinde niteliğin yükseltilmesi için öğretim program ve yöntemlerinin devamlı olarak yenilikleri yansıtıcı yönde geliştirilmesi, eğitim araçlarının uluslararası standartlara uygun sayı ve nitelikte sağlanması, yeterli sayıda öğretmen yetiştirilmesi gerçekleştirilecektir.
7-) Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, tüm eğitim örgütlerinin öngörülen uzun dönemde eğitim gelişmelerini etkili olarak uygulayacak ve yurt düzeyinde yayacak biçimde yeniden düzenlenmeleri sağlanacaktır. Eğitim örgütünde yapılacak yeniden düzenlemeler, araştırma-geliştirme temellerine dayanan, devamlı olarak yenilikleri izleme ve ülke koşullarına uyanları seçip uygulamaya geçirme çabaları olarak ele alınacaktır.
8-) Eğitim yatırımlarından umulan yararın elde edilebilmesi için eğitim yapılarında her kademede ülke koşullarına uygun kapasite, ölçek, alan kullanış ve maliyet standartları gerçekleştirilecek ve plan dönemi içinde uygulamaya konulacaktır. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde her eğitim kademesi için plan döneminde yeniden şekillenecek eğitim programlarına dayalı ihtiyaç programları geliştirilecek, uygulamalarda fizik yapı ile eğitim bünyesi arasındaki karşılıklı etkilenmeyi izleyerek program ve proje geliştirme önerileri hazırlanacak bir birim kullanılacaktır (DPT, ÜBYKP, 717).
Bütün bu amaçlara ulaşabilmek için, 1995 yılına kadar, eğitim sistemini şu şekilde geliştirme kararı alınmıştı:
1-) Yedi ila ondört yaş grubunu kapsayan ve ilk beş yılı zorunlu olan temel eğitim, okuma-yazma ve yurttaşlık eğitimi yanında, bu kademeyi bitirenleri üretim sürecinde yararlanacakları, çevrenin ekonomik hayatına dönük meslek ve beceri programları ile desteklenecektir. Çalışma hayatı ve üst eğitim kademeleri için daha üstün bilgi ve becerilerle donatılmış kişilerin yetiştirilmesi sağlanacaktır. Bu kademede yöneltme eğitimi uygulanarak, öğrencilerin yeteneklerine göre bir üst eğitim kurumuna devamları sağlanacaktır. Bu kademe üstünde sağlanan eğitim olanaklarından yararlanmada fırsat eşitliği ilkesi gözetilecek, bunun için seçmeler, burs ve yatılılık sistemleri yeniden düzenlenecektir.
2-) Orta öğretim genel, teknik ve meslek liselerinden oluşacak, temel eğitimin ikinci döneminde öğrenciler yeteneklerine uygun olarak bu dallara yöneltileceklerdir.
İnsan gücü gereklerine göre mesleki ve teknik liselerde, kapasite artışını sağlamak için bu okulların nitelikleri yükseltilecek, öğrencilere kendi alanlarında yüksek öğretime devam etme olanağı sağlanacaktır. Ancak bu kademelerdeki mesleki ve teknik liselerden tam anlamıyla ve kalkınma çabalarında çok önemli yeri olan orta seviyeli insan gücü ihtiyaçlarını karşılayacak insan sağlanması esas olduğundan bu okulların öğretim programları düzenlemeleri ile genel lise paraleline getirilmesinden önemle kaçınılacak, yüksek öğretime geçiş sınavları eğitim türüne göre düzenlenerek, bu okulların mesleki ve teknik nitelikleri korunacaktır. Bu okulları bitirenlerin büyük ölçüde kendi alanlarında çalışmalarını sağlamak için, çalışma koşulları, özellikle istihdam, ücret ve personel politikalarında düzeltmeler yapılacaktır.
3-) Yüksek öğretim bir kanadıyla üst seviyeli uygulayıcı insan gücünü, diğer kanadıyla bilimsel araştırma alanları için araştırıcı, yüksek öğrenim için eğitici, üretim ve hizmet süreci için yüksek sevk ve idareci yetiştiren bir eğitim kademesi olarak ve kalkınmanın çeşitli aşamalardaki ihtiyaçlara süratle cevap verebilecek bir esneklikte düzenlenecektir. Eğitim sisteminin ilk kademelerinden itibaren uygulanacak olan iki kanaldan uygulayıcı ve tasarımcı yetiştirme ilkesi yüksek öğretimde de 1-2 yıllık eğitim; ve 4 yıllık yüksek öğretim kademeleriyle uygulayıcı;
lisansüstü eğitimle de tasarımcı yetiştirme biçiminde sürdürülecektir.
4-) Yaygın eğitim, örgün eğitimde kısa sürede yetiştirilemeyen ve ekonomik kalkınmanın süratle gerektirdiği insan gücünü yetiştirmek üzere ve örgün eğitimle bir bütünlük sağlayacak şekilde düzenlenecek, örgün eğitim dışı kalmış kişilere beceri kazandıracak tek imkan olarak üzerinde önemle durulacaktır. Temel eğitimin ilk beş yılını yada tümünü bitirip bir üst öğrenime devam etmeyen kişiler için çeşitli sürelerde ve modüler biçimde düzenlenecek pratik sanat, pratik sağlık ve pratik tarım okulları kurulacaktır. Üretim içinde de iş öncesi ve iş başında hizmet içi eğitimi bu okullara paralel olarak geliştirilecek, üretim süreci içindeki yada dışındaki kişiler, eğitimleri için her iki olanaktan da yararlanacaklardır. Bu iki olanak insan gücü gereklerinin yetişkin işçi kesimini sağlayacaktır (Güven, 1995).
Türkiye’de bu dönem içinde yapılan tüm bu fikri çalışmalar bir türlü istenilen sonuçları vermemiştir. Kalkınma planlarının uygulandığı dönemlerde yaşanan kaynak ayırma konusundaki eksiklikler bu sonucun alınmasında en büyük etken olmuştur (Eroğlu, 2001). Tablo-10’da görüldüğü gibi dünyanın ileri sayılabilecek ülkeleri ile Türkiye kıyaslanınca, kalkınma planları içinde eğitim alanında başarı sağlanamaması, bu alana ayrılan bütçe payları bakımından; Türkiye’nin eksikliğinden kaynaklandığı söylenebilir. Tabi ki başarısızlığın tek nedeni bu değildir. Uygulayıcıların yeterince etkin ve bilgili olmaması ve sürekli yeni kararlar alınması buna paralel olarak uzun vadede tek bir planın yürütülememesi de önemli nedenlerdendir. ÜBYKP ile bu sorunların aşılması yönünde uzun vadeli planlar yapılmıştır.
Tablo-10: Çeşitli Ülkelerde Eğitim Harcamaları Ve Milli Gelire Oranları
3.3.2. 1980 Sonrası Kalkınma Planları
Türkiye’de seksenli yıllara gelindiğinde çok büyük bir değişim hareketi başlamıştır. Bu hareket içindeki en önemli başlıklardan biri “İthal İkameci Sanayileşme Stratejisi”nden vazgeçilmesi ve bunun yerine dışa açık, liberal bir ekonomik hayata geçilmesi olmuştur. Buna paralel olarak da “İhracata Yönelik Sanayileşme” dönemi hayata geçmiştir (1980 sonrası kalkınma planlarına ait genel özellikler daha önce verildiği için burada tekrar ifade edilmemiştir).