• Sonuç bulunamadı

1.6 Örgüt Kültürünün Oluşturulması, Yaşatılması ve Değişimi

1.6.1 Örgüt Kültürünün Oluşumu

Örgütler varlıklarını sürdürmek için belli gelenekleri yaşatmak, kendilerine özgü bir kültür oluşturmak ve bu yolla da kendi kimliklerini, “örgüt kültürü”nü oluşturmak zorundadırlar. Örgüt içinde ortak bir kültürün oluşabilmesi çalışanlar arasındaki etkileşime bağlıdır. Örgüt kültürü, örgüt ortamında bir araya gelen bireylerin kendi aralarında etkileşim düzeyleri ile gruba girmekteki amaç, değer ve isteklerini tatmin etme güdüsüyle oluşturdukları bir oluşumdur. Bu oluşum karmaşık bir süreçtir. Örgüt kültürü bu süreç sonucu oluşur. Örgüt kültürünün oluşumunu etkileyen bazı aşamalar bulunmaktadır. Sınıflandırmalar incelendiğinde, bir örgüt kültürünün oluşumunun temelde iki belirleyici faktörü olduğu görülmektedir. Bunlar; örgüt kurucusunun rolü ve örgütün faaliyet gösterdiği çevre (iç çevre ve dış çevre) faktörleridir. Örgüt kültürü kısa bir sürede oluşturulamayacağı gibi, hemen de yok edilmesi zor bir örgüt değişkenidir (Şişman, 2002: 66).

Dış Faktörler Toplum Kültürü Devlet Yapısı Tüketiciler Rakipler Endüstri Yapısı Kurucu Felsefe Değerler İnançlar Vizyon Misyon Örgüt Yapı Değer Misyon Vizyon Seçim Kriterleri Sosyalizasyon Üst Yönetimin Faaliyetleri Örgüt Kültürünün Yaşatılması Örgüt Kültürü İç Faktörler

Yöneticiler ve Yönetim Biçimi Üretim Konusu ve Faaliyet Alanı Üretim Tipi ve Teknolojisi

37

1.6.1.1 Örgüt Kurucunun Rolü

Örgüt kültürünün oluşumunda değişik faktörlerin etkisi olduğu söylenebilir. Bu oluşum sürecinde örgüt kurucularının önemli bir rolü vardır ve kurucular örgüt kültürünün ilk aşamasının temel belirleyicisidir. Örgüt kurucuları temel değerleri, inanç ve normları, davranış modelleriyle örgüt kültürünün oluşumunu etkilemekte ve oluşum sürecinde örgütte nelerin nasıl yapılacağına dair bir çerçeve oluşturmaktadırlar. Çünkü kurucular daha önceki felsefeler ve ideolojilerle kısıtlanmadığından sahip oldukları değerlerinin ve inançlarının yapılandıracakları örgüt üzerinde etkilerinin olması doğaldır (Terzi, 2000: 47).

Schein (1983), grupların ve organizasyonların kaza ile veya kendiliğinden ortaya çıkmadığını belirterek, bunların genellikle liderlik rolünü üstlenen ve bir şeyleri başarmak için, insanların nasıl bir araya getirilmesi gerektiğini bilen bir kişi tarafından gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Ray Kroc (McDonald), Edwin Land (Polaroid), Steve Job (Apple), Henry Ford (Ford Motor), Thomas Watson (IBM) işletmelerinin kültürlerini şekillendirmede etkisi olan ünlü kurucu ve yöneticilerden bir kaçıdır. McDonald’ın kalite değeri, hizmet ve temizliği Ray Kroc tarafından oluşturulmuş bir anlayıştır. Apple’ın informal ve yaratıcı kültürü Steve Jobs tarafından başlatılmıştır (Aktaran: Robbins, 1987: 363). Türkiye’den ise Koç Grubu’ndan Vehbi Koç ve Sabancı Grubu’ndan Hacı Sabancı örnek olarak verilebilir.

Schein, bir örgütün ortaya çıkışının, kurucunun nasıl başarılı olabilirim teorisi ile başladığını ve bu teorinin kültürel paradigmasının kaynağının, kurucunun içinde yetiştiği kültürden edindiği tecrübelere dayandığını belirtmiş, her örgütün tarihinde oluşumun farklı olabileceğini, fakat temel aşamaların aynı olduğunu vurgulayarak süreci şu şekilde sıralamaktadır (1983: 16-17):

i. Tek bir kişi (kurucu) yeni bir girişim fikrine sahiptir.

ii. Kurucu tarafından ortaya konan bu fikir gerçekleşebilir ve bazı riskleri almaya değerdir ve bu fikrin doğruluğu konusunda varılan fikir birliğine dayalı olarak kurucu grup oluşturulur.

38

iii. Kurucu, grup örgütü oluşturmak için uyumlaştırılmış bir çabayla çalışmaya başlar.

iv. Diğerleri, kurucu ya da grubun düşünceleri doğrultusunda gruba dâhil edilirler.

Böylece grup, fonksiyonlarını yerine getirir, tarihini oluşturur ve kültürü geliştirmeye başlar. Bu süreçte kurucu, özellikle örgütün dışsal uyum problemlerini çözmesinde ve içsel bütünleşmeyi sağlamasında temel yönlendiricidir. Çünkü kurucunun dünya görüşü, örgütünün oynayacağı rol, insan yapısının doğası, dürüstlük, ilişki, zaman ve alan ile ilgili varsayımları, örgütün işleyişinin temelini oluşturur.

Örgüt kültürünün oluşumunda sadece kurucular etkili olmamaktadır. Çalışanlar da, örgütsel ortamda kendilerine özgü değer ve normlardan oluşan bir kültür oluşturabilmektedir. Örgüt kültürünün gelişmesi, çalışanların toplu yaşamalarının sonucudur (Başaran, 1991: 28). Çalışanlar, kendi aralarındaki ilişkileri düzenleyen kurallar ortaya koymakta ve kendi aralarında kullanabilecekleri bir dil geliştirmektedirler. Bu kurallar formal kurallar değil, informal kurallardır. Herhangi bir yerde yazmamasına rağmen, çalışanların tamamı tarafından bilinmekte ve yeni gelenlere aktarılmaktadır (Bakan vd., 2004: 53).

1.6.1.2 Örgütün Faaliyet Gösterdiği Çevre

Örgütlerin içinde bulunduğu çevre unsurları sahip oldukları kültürel yapıyı etkilemektedir. Örgütlerin belirli bir sektörde var olabilmesi için örgütün kurumsal çevreye uyumu yanında, çevredeki kaynakları kullanabilir durumda olması ve hangi kurumsal çevrede yer alıyorsa, o çevrede var olan unsurlarla zarar göremeyecek şekilde etkileşime girebilmesi gerektiği söylenebilir (Leblebici, 2004: 303). Örgütlerin faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürebilmesi için diğerleriyle etkileşime girmesi, örgütün içinde bulunduğu çevrenin ya da faaliyet konusunun kültürün oluşumu üzerinde etkili olması sonucunu da beraberinde getirir.

Sargut da, örgütlerin açık sistemler oluşu noktasından hareketle, kültürün oluşumunda örgütün dış çevresiyle olan etkileşiminin önemini vurgulamaktadır

39

(2010: 108-109). Örgütün girdileri aşamasında yer alan insan gücü, teknoloji ve bilgi çevrenin izlerini taşır. Girdinin işlenmesinde, örgüt bilgiyi işleyerek kültürün gelişimini sağlar ve çevresine zenginleştirilmiş kültürel öğeler sunar. Çevre, aldığı bu öğelerle tekrar örgütü uyararak bir döngünün başlamasına yardım eder. Örgüt negatif entropi oluşturabilmek için gerekli dinamikleri çevreden sağlarken, girdilerin bir kısmına karşı seçici bir kodlama mekanizması geliştirerek, çevreyle olan ilişkilerini belirli bir kararlılıkta tutar. Kararlı olan bu durum, örgüt kültürünü aynı kültürel çevreden olmalarına rağmen diğer örgütlerden farklılaştırır.

Örgüt kültürünü etkileyen çevresel unsurlar, iç çevre ve dış çevre unsurları olmak üzere iki boyutta değerlendirilmektedir:

1.6.1.2.1 İç Çevre Faktörleri

Örgüt kültürünün oluşumunda en büyük etken şüphesiz örgütün kurucusudur. Ancak kültür bir bireyin değil grubun ortak özelliği olduğu için, kurucunun aklındaki bilginin örgütü oluşturan diğer üyelerin çoğunluğu tarafından benimsenmesi ve uygulanması durumunda ortaya çıkar. Bu noktada örgüt içi faktörler örgüt üyelerinin kültürü benimsemelerinde önemli bir belirleyicidir. Örgüt içi faktörler aynı zamanda, kurucunun örgütün misyon, vizyon ve değerlerini oluştururken dikkate almak zorunda olduğu etkenler olmaları nedeniyle de kültür oluşumunda etkilidirler. Bakan ve arkadaşları, örgüt kültürünün oluşumuna etki eden iç çevre faktörlerini aşağıdaki gibi sıralamaktadır (2004: 28):

i. Faaliyet alanı ve üretim konusu ile bu doğrultuda belirlenen amaç ve hedefler,

ii. Kurucular ve sahipler: kişilikleri, tecrübeleri, gelenekleri, inanç ve değerleri,

iii. Örgütün tarihi ve mülkiyeti, iv. Yöneticiler ve yönetim yaklaşımı, v. Örgütün yapısı ve biçimsellik derecesi,

40 vii. Alt kültürler,

viii. Bireysel katılım ve teşebbüs: Bireylerin örgüt içinde sahip oldukları sorumluluğun derecesi ve bağımsızlığı,

ix. Risk toleransı: Bireylere tanınan saldırganlığın, yaratıcılığın ve riske girmenin sınırları,

x. Yön: Örgütün yarattığı amaçların ve başarı beklentilerinin derecesi, xi. Birleşme: Örgüt içindeki bölümlerin koordineli bir biçimde çalışmaya

teşvik edilmesi,

xii. Kontrol: Çalışanların davranışlarını kontrol eden kurallar düzeni,

xiii. Benlik: Örgüt içindeki bireylerin kendilerini örgütle, çalıştıkları grupla ya da profesyonel kişilerle bütünleştirebilmeleri ve özdeşim kurmaları, xiv. Ödül sistemi: Ödüllerin çalışanların başarı ölçütlerine göre adil bir

biçimde dağılımı,

xv. Çatışma toleransı: Çalışanların kendilerine yöneltilen eleştirilere karşı kendilerini savunmalarına gösterilen desteğin derecesi,

xvi. İletişim kalıpları: Bireylerin üst ve astlarla kurmuş oldukları iletişim düzeyi ve sınırlılıkları,

xvii. Kullanılan teknoloji ve bilgi sistemleridir.

1.6.1.2.2 Dış Çevre Faktörleri

Örgütler sürekli olarak dış çevreden girdi alıp dış çevreye çıktı veren açık sistemlerdir. Bu nedenle örgüt başarısının temel belirleyicilerinden biri de sahip olunan kaynak ve imkânlarla dış faktörler arasında kurulan uyumdur (Mucuk, 2006: 173). Dış çevre faktörleri, aynı zamanda örgütün ve kültürünün oluşumunda önemli birer belirleyicidir. Çevresel değişkenler örgütü etkilediği gibi örgütten de etkilenebilir. Örgüt kültürünün oluşumunda etkili olan dış faktörler de aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

41 i. Toplumun yapısı ve kültürel değerleri, ii. İçinde bulunulan sektörün yapısı, iii. Devlet ve yasalar,

iv. Tüketiciler, v. Rakipler.