2. BÖLÜM: KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
2.2. KURAMSAL ÇERÇEVE
2.2.2. İtme Çekme Kuramı
Ravenstein’ın kırdan kente doğru olarak tanımladığı göçün yönü, Türkiye'deki iç göçler düşünüldüğünde tutarlıdır. Bununla birlikte, yukarıda sıralanan yasaların Türkiye örneğinde birebir uymadığı da kolaylıkla görülebilir.
Örneğin, Türkiye’de iç göçlerin çoğu kısa mesafeli değil uzun mesafelidir. Ayrıca Türkiye'deki göç, Ravenstein'in bahsettiği gibi basamaklı bir şekilde de olmamıştır (Gürkan, 2006, s.29).
Ravenstein’ın çalışmasının kuramsal temeli endüstrileşme ve kentleşme olguları üzerine kurulmuş ve 19. yüzyılın son yarısındaki gelişmeler çalışmanın temelini oluşturmuştur. Endüstrileşmeyle birlikte gelişen iş imkânları ve ulaşım ağları milyonlarca insanı daha iyi bir hayat umuduyla evlerini terk ederek Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’ya göç etmeye yöneltmiştir. Yedi göç yasası dönemin İngiltere’sinin şartlarına göre bir anlamlılık ifade etse de, bu kanunların genel geçer olduğunun iddia edilemeyeceği bir gerçektir. Ravenstein’ın ekonomik ve endüstriyel gelişme çerçevesinde kurguladığı tek faktörlü göç olgusu, günümüzün göç kavramının açıklanabilmesi için yetersizdir (Çağlayan, 2006, s.71). Bununla birlikte Ravenstein’ın yedi yasasının en önemli özelliği, diğer pek çok göç teorisine ve modeline zemin oluşturmuş olmasıdır.
bu çalışmaların çoğunun göçmenlerin demografik yapısına ait genel bir eğilim ortaya koymaktan öteye gitmediğini ifade etmiştir. Lee kuramında, göçmenden daha çok göçe odaklanmış, fakat göçmenin göz ardı edilmemesi gerektiğini de belirtmiştir (Lee, 1966, s.53). Bu çerçevede Lee ilk olarak göçlerin temel ortak özelliklerini belirlemeye çalışmış ve bu kapsamda göçün itici ve çekici faktörlerini belirleyerek dört temel faktör oluşturmuştur. Bunlar,
* Yaşanan yerle ilgili faktörler,
* Gidilmesi düşünülen yerle ilgili faktörler, * İşe karışan engeller,
* Bireysel faktörlerdir (Yalçın, 2004, s.30).
Lee’nin belirlediği bu faktörler, itme çekme kuramının da temelini oluşturmaktadır.
Şekil-1: Yaşanan ve Gidilecek Yerdeki Faktörler (Lee, 1966, s.50).
İtme ve çekme kuramına göre, hem yaşamın idame ettirildiği yerde, hem de göç etmek istenilen yerde, itici ve çekici unsurlar vardır. Bu itici ve çekici unsurların birliği, bir bütünlük oluşturmaktadır. Şekil-1’de görüldüğü üzere, göç için (0) işareti nötr, (+) işareti olumlu ve (-) işareti de olumsuz faktörleri belirtmektedir. Everett Lee’nin kuramına göre, nötr değerler herkes için aynı olan ve göçe herhangi olumlu ya da olumsuz bir katkısı olmayan faktörleri, (+) faktörler göçe yönelik çekici unsurları, (-) faktörler ise itici unsurları ifade etmektedir. Buna göre, yaşanılan yerin de, göç etmek istenilen itme ve çekme faktörleri olabilir (Lee, 1966, s.51).
Bireysel anlamda göç için fayda ve zararları belirleyen yaş, cinsiyet, eğitim, ırk vb. demografik faktörler ile sosyal bağlam ve süreçlerin doğru değerlendirilebilmesi, itme çekme kuramı için çok önemlidir. Örneğin çocuk
00++--++0 0+0-+++--0
00++--++0 0+0-+++--0
Yaşanan Yer Engeller Göç Edilecek Yer
sahibi bir aile için göç edilecek yerdeki eğitim olanakları önemliyken, çocuksuz bir aile için göç edilecek yerdeki eğitim olanaklarının durumunun ne olduğu herhangi bir önem taşımamaktadır. Tüm bunların ışığında itme çekme faktörlerinin karmaşık ve çok boyutlu sosyal gerçekliklere bağlı olduğu açıktır.
Lee bu çok faktörlü, ince ve ayrıntılı içerik çerçevesinde önemli olanın öncelikle tüm itme ve çekme faktörlerinin farklı sınıflar için doğru tanımlanması olduğunu belirtmiştir (Çağlayan, 2006, s.74). Lee ayrıca yaşanılan ve göç edilecek yerlerdeki itme ve çekme faktörlerinin kendi içlerinde birer bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, her zaman geçerli bir itme veya çekme faktörü olamayacağı da belirtmektedir.
Lee kuramında göçün belirleyenlerine de vurgu yapmaktadır. Buna göre göçün kişisel (mikro) ve kişisel olmayan (makro) faktörleri mevcuttur. Potansiyel göçmenler olarak değerlendirilen bireyler, kendileri için yaşadıkları yerdeki olumlu ve olumsuz faktörlerin neler olduğunu, bu faktörlerin kendileri için ne anlama geldiğini çok iyi bilmekte ve itme çekme faktörlerinin hesabını çok rahatlıkla yapabilmektedirler. Ancak göç edilmek istenen yerdeki sosyal yapı ve oluşabilecek belirsizlikler ile hâlihazırda var olan riskler bu bireyler için göç sürecinin belirleyenleridir. Bu kuramsal yaklaşım bağlamında, göçün kendisinin başlı başına bir belirsizlik ve bu belirsizliğin de kişileri göç sürecinden alıkoyan bir durum olduğu söylenebilir.
Lee’nin itme çekme kuramı çerçevesinde özellikle üzerinde durduğu bir diğer nokta da yaşanan yer ile göç edilecek hedef yer arasında bulunan
“engelleyici” faktörlerdir. Buna göre yaşanan yerde ve gidilecek olan hedef yerdeki tüm faktörler eşitlendiğinde, göçe yönelme eğilimlerini sadece göçmene ait bireysel faktörlerin farklılığıyla açıklamak yetersiz olacaktır. Göç analizini daha iyi ve doğru yapabilmek için, yaşanan yer ile göç edilecek yer arasındaki engelleri de göç analizinin içine katmak gerekmektedir. Buna göre; göçün beraberinde getireceği hukuksal ve sosyal belirsizlik, göç mesafesi, ulaşım imkânları ve bunun için için ödenecek bedel gibi etmenler göçü engelleyen mikro faktörleri oluşturmaktadır. Katı göç kanunları, ırk ya da ulusal kimliğe gönderme yapan göç sistemleri, göç için fiziksel uygunluk ve sağlamlık kontrolleri gibi göçmenlerin karşılaşabileceği daha üst düzeydeki faktörler ise
göçü engelleyen makro faktörleri meydana getirmektedir (Todaro, 1980, s.17-18). Göçü engelleyebilecek olan bu makro ve mikro faktörlere değinmeden, yalnızca itme ve çekme faktörlerini inceleyerek göçe ilişkin yorumlarda bulunmanın doğru bir yaklaşım olmayacağı açıktır. Bununla birlikte, artılar ve eksilerle yapılan matematiksel bir itme çekme hesabının göçün anlaşılmasında başlangıç noktası oluşturabileceği düşünülebilir.
Bu kuramın hem iç hem de dış göçler açısından Türkiye ile bazı yönleriyle uyum sergilediği görülebilir. Bununla birlikte yaşanılan yerle kurulu olan duygusal bağın çok güçlü olabileceği göz ardı edilmemelidir. Göç hedefi olabilecek şehir ve ülkelerdeki cazip çekme faktörlerinin, yaşanılan yere atfedilen “ata toprağı” ve “baba ocağı” gibi kavramların karşısında aciz kalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Başka yerlere göç eden insanların öldüklerinde çoğunlukla ata toprağına gömülmeyi vasiyet etmeleri de bunun en açık örneğidir (Gürkan, 2006, s.31).
Yasadışı göç bağlamında itici ve çekici faktörler şu şekilde sıralanabilir:
* İtici Faktörler:
- Kaynak ülkelerdeki hızlı nüfus artışı.
- Üçüncü dünya ülkelerinde işsizliğin kronik olarak devamı.
- Fakir ülkelerdeki ekonomik yetersizlikler.
- Ulaşım ve iletişim olanaklarının kolaylaşması.
* Çekici Faktörler:
- İnsan hakları ihlallerinin yarattığı endişe nedeniyle, mülteci ve sığınmacılar için daha geniş yardım politikalarının üretilmesi ve uluslar arası yardım kuruluşlarının daha etkin rol alması.
- Ucuz işgücüne olan talebin artması.
- Yasadışı göç/göçmen kaçakçılığı ile mücadele yasalarının etkin olmaması (Yasadışı Göç ve Göçmen Kaçakçılığı, 2014).
Literatürde sıklıkla bahsedilmekle beraber, Lee’nin kuramına yönelik eleştiriler de mevcuttur. Söz konusu eleştirilerden ikisi dikkat çekmektedir.
Birincisi itme çekme kuramının bir kuramdan ziyade göçü açıklamaya yönelik değişik faktörleri sınıflayan bir düşünce çatısı olduğudur. İkincisi, Lee’nin beşeri
sermayeye dayalı mikro-bireysel faktörleri makro-yapısal faktörlerin dışlanmasına varan bir üstünlükle ön planda tutmasıdır (Piche, 2013, s.143).
Günümüzdeki göç olgusuna ve yaşanan çeşitli göç olaylarına bakıldığında, itme ve çekme faktörlerinin işlerliğini koruduğu görülmektedir.
Bununla birlikte, göçün belirleyenlerinde ve engelleyicilerinde meydana gelen artış, günümüzdeki göçlerin Lee’nin bahsettiğinden daha karmaşık bir hale gelmesine neden olmuştur. Başta küreselleşme olmak üzere pek çok faktör, göç olgusunu derinden etkilemekte ve değiştirmektedir (Tamas ve Palme, 2006, s.4).